Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayشe

Ayشe
@4ysnur
٢٩.٠٨٠٢٠٢١ ١٠.١٠٢٠٢١ "Cana tamah etme can elbet geçicidir."
Evet hazırdım. Suret olarak hazırdım da peki kafamın içindeki engel olamadığım o sesler.
Sayfa 20 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aynada öylece kendime bakıyordum. Palyaço gibiydim. Evet, evet aslında ben bir palyaçoyum. İçim kan ağlıyor ama gülümsemeye çalışıyorum.
Sayfa 19 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Kabul etmeliyim ben geç kalmış bir gelişim döneminin içinden geçiyorum. Kozasını vakti gelip de bir türlü yaramayan bir kelebek gibiyim. Gün yüzüne çıkmak, bu sıkışıklıktan kurtulup kanatlarımı açmak istiyorum ama kozamı yırtamıyorum.
Sayfa 15 - Timaş YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Eğer sen dünyada isen vakit dünyadır, eğer ahirette isen vaktin ahirettir. Korkuyorsan vaktin korku, huzursuzsan vaktin huzursuzluktur. Zamanın hakikatine er, vaktin hükmünün altından kurtul. Hatta zamanı kendi hükmünün altına al. Sen hem sorusun hem cevap. Hem bedenin var hem de ruhun. Ruhunu bedeninden dışarı çıkar. İç özgürlüğüne kavuş. Bakışlarını kendi yüreğine çevirebilirsen aydınlanırsın. Dışta her şey çatışıyor. Ancak içerde bir uyum içinde birleşebilirsin. Dışarıya bakıyorsun bu yüzden düş görüyorsun. Sen uyanık ol bunun için içe bak."
Sayfa 12 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Bir tek vakitten ibaretti her şey o da içinde bulunduğum an. Bunu iyi değerlendirmeliyim diye düşünmeye başladım. Zira bu anın öncesinde ne olduğunu bilmediğim gibi nerede nihayete ereceğini de bilmiyordum.
Sayfa 10 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İşte bu duyguyu seviyorum. Sıfır noktasından başlayarak kendini inşa etme hissi. Ama eminim bir yere varacak illaki. Böylece yeni bir başlangıcın kapısı aralanacak.
Sayfa 8 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Kucağımda avuç içleri tavana çevrili, sanki orada unutulmuş gibi duran ellerime baktım. Daha önceleri zaman zaman ellerime ve vücudumun diğer yerlerine baktığımda bir başkasına aitmiş hissine kapılıyordum. Aynaya baktığımda sanki başkasının yüzüne bakıyormuşum gibi geliyordu. Yemek yiyemiyor ve uyuyamıyordum. Ama şimdilerde bununla başa çıkabiliyorum.
Sayfa 8 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Yenilme ve güçlü dur. Seni kurtaracak olan yine sensin bu cendereden. Kötü mazinin yüzüne taktığı bu maskeyi bir doğum lekesi gibi taşıma teninde. Krallara soytarılık yapan bir cüce gibi taze nefesin özleminde tutsak olma. Sıyır at yüzündeki bu sahte kimliği.
Sayfa 8 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Hayaletlerden kaçtıkça onlar yolumu kesti. Artık içlerinden geçip gideceğim.
Sayfa 7 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Gözyaşlarım ve kahkahalarım aynı şekilde şiddetlenirken kendimi durduramıyordum. Akıl sağlığım uzaktan bir yerden beni umutsuzca izliyordu.
Sayfa 203
Reklam
Geniş hayal dünyamın sınırlarını tanımam gerekiyordu artık.
Sayfa 177Kitabı okudu
İslam birliğinin önündeki en büyük engel ne siyonistlerdir ne de emperyalistlerdir. İslam Birliğinin önündeki en büyük engel bu birliğin kurulabileceğine dair inançlarını yitirmiş Müslümanlardır.
Ravza YayınlarıKitabı okudu
Kudüs'ü özgürlüğüne kavuşturacak bir Selahaddin elbet çıkacaktır. Asıl mesele o Selahaddin'i yetiştirecek ruhu kaybetmemektir.
Sayfa 202 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
Said Havva anlatıyor: İsmail, evlat hasretiyle yanıp tutuşan ve dokuz seneye yakındır çocuğu olmayan bir dava adamıydı. En sonunda Allah ona bir kız çocuğunu nasip etti. İsmail, kızına yıllarında hasretiyle Ruhiye adını verdi. Kız çocuğu, bir müddet sonra amansız bir hastalığa yakalandı. İhvan ilk kurulduğunda bu altı kişilik ekip, Hasan el-Bennâ'nın öncülüğünde her hafta bir evde ders yapıyor, ümmetin sorunlarını konuşuyor ve kararlar alıyorlardı. Bir akşam İsmail'in evinde toplandılar, ders yaptılar, kararlar aldılar. Dersin sonunda İsmail dava arkadaşlarına tatlı ikramında bulundu. Hasan el-Bennâ ve arkadaşları evden ayrılırken İsmail, Hasan el-Bennâ'nın elinden tutup, "Üstad, arkadaşlara yarın cenazeye gelmeleri için haber verir misin kızım öldü" dedi. Hasan el-Bennâ, "İsmail, kızın ne zaman öldü" deyince İsmail, "Üstad biz içeride toplantı yaparken" dedi. Hasan el-Bennâ, "İsmail bize niye haber vermedin, biz içeride tatlı yedik" deyince İsmail, "Üstad, kızım öldü davam değil" diyerek, doksan yıldır Mısır'da zalim firavun sistemlerini kökünden sallayan bir hareketin hangi evlerde, hangi fedakârlıklarla kurulduğunu ortaya koyuyordu.
Sayfa 172 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.