Zengin ve fakir insanın, yaşamlarının son döneminde, ölümün gölgesinde, düşünce değişimi ve çevreye bakış açıları, çevrenin de ölümün alacağı bu iki insana yaklaşımları ana tema.
#tolstoy ; kurgunun bütünlüğünde zengin, fakir karakterlere yüklediği kişilik özellikleriyle toplumun bütünlüğü özgün biçimlere ayrıştırmış, birbirlerinin hayatlarına sirayet ettirerek yine bir çatı altında toplamış.
Beş hikâye bulunan #üçölüm Toltstoy’un kalemiyle tanışmaya cesaret edemeyenler için en ideal başlangıç kitabı olabilir. Her başlık altındaki hikâyelerin odak noktası aynı olsa da her biri farklı tatda. 5N1K formatında diyebileceğim anlatım tarzı sade ve akıcı, sonuç odaklı ilerleyişi keyifli bir okuma sunuyor.
Nokta atışı yaptığı konulardan biri; bir canlının diğer canlılarda mülkiyet hakkı talebi. Alaca at Holstomer'in oradan oraya savrulan hayatında yaşadığı olayların kendinde bıraktığı hazin hatıraları diğer atlara anlattığı yaşam özetinde etkili, trajikomik üslupla insanın, insan üzerindeki Hak'ın ne demek olduğunu sorgulatmayı başarmış.
Mum hikâyesindeki Kahya'nın özünü, mevkii sahibi olmadan önceki durumunu unutup, emri altında çalışanlara kötü davranışının nedeninin övgü kazanma, mülk edinme hırsı yani egodan ibaret olduğu gerçeği çarpıcı bir şekilde gösterilmiş. Kayha'nın trajik sonu; 'mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi' deyimini hatırlattı...
İnsanın, bireysel olarak ele almış olduğu durum ve davranışlarından, kendinin mesul olduğu, er ya da geç adaletin illaki tecelli edeceği sonucu çıkardığım #kitap tavsiyemdir.