Satranç Oynamak
Bilinip tanınan oyunlardan biri de satrançtır. Bu konuda Ashab, Tabiin ve Fukaha iki farklı mezhep oluşturmuşlardır
Birinci mezhebe göre, satranç oynamak haramdır. Bu görüşte olanlar İmam Malik, İmam Ebu Hanife ve İmam Ahmed bin Hanbel'dir. Bu üç imam, satranç hakkında ileri sürdükleri tahrim hükmünde, Ali bin Ebi Talib, İbn Ömer ve İbn Abbas'a dayanmışlardır Çünkü bu üç kadri yüce sahabiye göre, satranç oynamak caiz değildir
İkinci mezhebe göre, satranç oynamak helaldir. Ebu Hüreyre, tabinden Said ibni Müseyyeb, Said bin Cübeyr ve İbn Sirin ayni görüşteler. İmam Şâfii de bu görüşü benimsemiştir.
Satrancın helal olduğunu söyleyenlerin delili şudur: Eşyada asil olan ibahadir. Satrancın haram kılındığına dair kesin bir hüküm gelmemiştir. Aynı zamanda satranç iki yönden tavla oyunundan farklı bir durum arzeder;
Birincisi:Tavla bir bakıma fal oklarıyla kısmet aramaya benzer (607) Satranç ise daha çok uzmanlık, düşünme ve tedbir isteyen bir oyundur. Bu yönüyle ok, atıcılık yarışmasına benzer.
İkincisi: Satrançta iyice düşünüp savaşa hazırlanma ve tedbirli olmaya benzer bir tedbir söz konusudur. Tavlada ise vakti boşuna zayi etme, hiçbir yararı olmayan boş bir şeyle oyalanmak söz konusudur.
Satranç oyununu mubah sayanlar bunu üç şartla takyid etmişlerdir:
al Satranç oynayanların namazı geciktirmemesi,
b) Bir mal ya da para karşılığında oynanmaması,
c) Oyunculardan herbirinin dilini kırıcı sözlerden, edep dışı laflardan korunması
Bu üç şarttan biri yerine getirilmez de bir açıklık verilirse, o takdirde hüküm tahrime yönelir.