deprem felaketinde yaralanan vatandaşlarımızdan; Mersin Şehir Hastanesine getirilen; 1- Selma ALEV (Hatay) 50 yaş, sol kol kesilebilir, HT VAR. 2- Gönül KARTAL (Hatay) 47 yaş, boyunda ağrı, ht yok. 3- Zeynep YÜKSEK (K.Maraş) 75 yaş, sağ ayak kırık, ht yok. 4- İsa ÇULHACI (Hatay) 51 yaş, göğüs ağrısı, ht yok. 5- Sevgi HATİPOĞLU (Hatay) 30 yaş,
AİLESİNDEN HABER ALAMAYANLAR BU LİSTEYİ KONTROL EDEBİLİR ⚠️🚨‼️🚨⚠️ Birçok ilimizde meydana gelen deprem felaketinde yaralanan vatandaşlarımızdan; Mersin Şehir Hastanesine getirilen; 1- Selma ALEV (Hatay) 50 yaş, sol kol kesilebilir, HT VAR. 2- Gönül KARTAL (Hatay) 47 yaş, boyunda ağrı, ht yok. 3- Zeynep YÜKSEK (K.Maraş) 75 yaş, sağ ayak kırık,
Reklam
Son 2)...
2 milyon 607 bin 903 rakibim olduğunu öğrendiğimden beri iyi değilim..🍂 #YKS2021
HALİME'Yİ SAMANLIKTA BASTILAR
Halime'yi samanlıkta bastılar Şalvarını gül dalına astılar Gecesini bin beş yüze sattılar Elde bade belde şalvar oynar Oynar gavur kızı aman oynar Muhabbeti aman candan kaynar Halime'nin samanlıktır sarayı Alışmış liraya almaz parayı Hasan Çavuş bulmuş seni arayı Uzat ellerine kına yakayım Gerdanına beşibirlik takayım Sen salın da ben boyuna bakayım Halime'nin yolda buldum izini Duman sandım şalvarının tozunu Açtım yaşmağını öptüm yüzünü Elde bade belde şalvar oynar Oynar gavur kızı Halime Bak bir de benim halime Aşk Türkülerimiz,
Nurer Uğurlu
Nurer Uğurlu
, Örgün Yay., İstanbul, 2009, s. 607
Nüfusun takas edilmesi ve gayri menkul taleplerinin çözülmesi dört yıl sürdü. Türkiye'ye göç edenlere geride bıraktıklarıyla aynı değerde mallara sahip olacakları söylenmişti, ama giden Rumların ve Ermenilerin malları genellikle Ankara Hükümetine yakın kişilerin ellerine geçti ve bazı durumlarda iş dünyasındaki servetlerin temelini oluşturdu.60 Güney sahilinde, Silifke yakınında eskiden Bodosakis adlı bir Rum'a ait olan 12.607 dönümlük bir arazi için Mustafa Kemal de hazineye kendi cebinden 36 bin lira ödedi.61 Başka yerlerde ise elini cebine sokmasına gerek kalmadı. Trabzon ve Bursa' da belediye meclisleri zengin Rumlardan kalan evleri ona cömertçe armağan ettiler.
Şehvetlerine hâkim olmakla beraber kendini tek bir fikrî hakikatle sınırlandırmış birine hak inkişaf etmez. Zira onun taklide dayanan itikadı, hak ile arasında perde olmaktadır. Zâhirî taklitten edindiği inanç ve kanaatin hilafına olan bir şeyin, onun kalbinde inkişaf etmesi imkânsızdır. Gazâlî, taklidi, kelamcıların ve mezhep mutaassıplarının çoğunun, hatta göklerin ve yerin melekûtu hakkında tefekkür eden birçok salih kimsenin hicabı olarak değerlendirir. Zira ona göre taklide dayanan itikatlar, o kimselerin kalplerinde donuklaşıp kökleşerek, hakikatler ile kendileri arasında bir perde halini almıştır. 607
Reklam
240 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.