Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Agrın Beran

Agrın Beran
@AGRINBERAN
Bir zamanlar olduğumuz yere geri dönmeliyiz
Dialectic Trainer & Language Teacher
Doktora
Ottowa
Antakya, 12 Eylül 1993
50 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Gavurun dostluğuna kışın güneşine gencin soluğuna inanılmaz.
Sayfa 30 - Salkım SöğütKitabı okudu
Reklam
Bazı kimseler de vardır kıskançlıklarından Allah'a inanmazlar çünkü dünya istedikleri şekilde yaratılmamıştır.
Sayfa 28 - Salkım SöğütKitabı okudu
Tolstoy realistti. Mistik olarak öldü. Aristokrattı. Müziği edebiyata sokmaya çalıştı. İhtilalden bahsetti fakat malikane sahibi evliya olmayı tercih etti. Bir yandan servetin çoğalmasını fenalıklara sebep olduğunu söyler beri yandan fenalığa karşı sükut tavsiye ederdi.
Sayfa 25 - Salkım SöğütKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tezat sanatkar'ın ebedi yarası ve dehasının alameti değil midir?
Sayfa 25 - Salkım SöğütKitabı okudu
Tolstoy Allah fikriyle bir ayı ile güreşir gibi güreşti. Zaman oldu onu yendi zaman oldu kendi yenildi. Nihayet tezatlar içinde boğuldu.
Sayfa 25 - Salkım SöğütKitabı okudu
Reklam
Büyük zirvelerin yanında büyük uçurumlar da bulunur.
Sayfa 25 - Salkım SöğütKitabı okudu
Hayata ve istikbal'e bakalım. Yeni bir beşeriyet kurmak için her şeyden evvel tarihleri toplar yakardım.
Sayfa 10 - Salkım SöğütKitabı okudu
Romandan çok önce yapılmış mabetler enkazının gül ve sarmaşıklar arasında gizlendiği yerlere geliyoruz
Sayfa 10 - Salkım SöğütKitabı okudu
Sevgili dost! Kederden hazzın doruklarına, tatlı hüzünden mahvedici aşk acısına geçerken beni sık sık görme sıkıntısını çekmiş olan sana bunları anlatmama gerek var mı? Kalbime küçük ve hasta bir çocuğa bakar gibi bakıyorum; her arzusunu yerine getiriyorum.
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okudu
Artık ne yönlendirilmek, ne teşvik edilmek, ne de coşturulmak istiyorum, bu yürek zaten yeterince fırtınalı; benim ninniye ihtiyacım var, bunu da fazlasıyla Homeros'umda buldum. Öfkeli ruhumu sıklıkla onunla yatıştırıyorum, zira bu yürek kadar günü gününe uy mayanı, bu yürek kadar kararsızını görmüş olamazsın.
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Acınası İnsan
Aslında insan karmaşık bir varlık değil! Çoğunluğu, zamanın büyük bir bölümünü yaşamak için kullanıyor. Geriye kalanı ise, özgür oldukları küçük zaman diliminden öyle korkuyor ki, ondan kurtulmanın her türlü yolunu deniyor. İşte insanın değişmez yazgısı.
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okudu
Neden yazıyorsunuz?
İçimden geldiği için yazıyorum! Başkaları gibi normal bir iş yapamadığım için yazıyorum. Benim yazdığım gibi kitaplar yazılsın da okuyayım diye yazıyorum. Hepinize, herkese çok çok kızdığım için yazıyo rum. Bir odada bütün gün oturup yazmak çok hoşuma gittiği için yazıyorum. Gerçekliğe onu ancak değiştirerek katlanabildiğim için yazıyorum. Ben, ötekiler, hepimiz, bizler İstanbul'da, Türkiye'de nasıl bir hayat yaşadık, yaşıyoruz, bütün dünya bilsin diye yazıKağıdın, kalemin, mürekkebin kokusunu sevdiğim için yazıyorum. Edebiyata, roman sanatına her şeyden çok inandığım için yazıyorum. Bir alışkanlık ve tutku olduğu için yazıyorum Unutulmaktan korktuğum için yazıyorum. Getirdigi un ve ilgi. den hoşlandığım için yazıyorum. Yalnız kalmak için yazıyorum Hepinize, herkese neden o kadar çok çok kızdığımı belki anlarım diye yazıyorum. Okunmaktan hoşlandığım için yazıyorum. Bir kere başladığım şu romanı, öteki yazıyı, bu sayfayı artık bitireyim diye yazıyorum. Herkes benden bunu bekliyor diye yazıyorum. Kütüphanelerin ölümsüzlüğüne ve kitaplarımın raflarda duru şuna çocukça inandığım için yazıyorum. Hayat, dünya, her şey inanılmayacak kadar güzel ve şaşırtıcı olduğu için yazıyorum Hayatın bütün bu güzelliğini ve zenginliğini kelimelere geçirmek zevkli olduğu için yazıyorum. Hikâye uydurmanın ve kurmanın zevkleri için yazıyorum. Tıpkı bir rüyadaki gibi gidilecek başka bir e bir türlü gidemiyormuşum duygusundan kurtulmak için yere yazıyorum. Bir türlü mutlu olamadığım için yazıyorum. Mutlu olmak için yazıyorum.
Sayfa 19 - YKYKitabı okudu
KRAL ve tebaası
Bu şehirde, bu saatte ve buradan uzak olmayan bir başka sarayda, her kapısında nöbetçileri olan, sen ne kadar aşağıdaysan onun o kadar yukarıda olması dışında aranızda hiçbir fark bulunmayan ve bütün toplumun içinde senin gibi kendini farklı hisseden bir adam var. Hayatının her dakikası şan, şöhret, ihtişam, zevk ve sarhoşluk içinde geçiyor. Etrafında aşk, saygı, hayranlıktan başka bir şey yok. Onunla konuşurken en yüksek sesler alçalıyor, en sert alınlar kırışıyor. Gözlerinin önünde sadece ipek ve altın var. Şu saatte hepsi kendisiyle hemfikir olan bakanlarıyla görüşüyor ya da yarınki av partisini, saatinde başlayacağından emin olduğu ve hazırlıkları için talimatlar verdiği akşamki baloyu düşünüyor. Öyle işte! O adam da senin gibi etten kemikten yaratılmış! Ve o iğrenç giyotin sehpasının bir anda yıkılması, hayatına, özgürlüğüne, servetine, ailene yeniden kavuşman için isminin yedi harfini' bir kalemle bir kâğıt parçasının altına yazması ya da seni taşıyan arabanın onun saltanat arabasıyla karşılaşması yeterli! İyi bir adamdır
Sayfa 15 - İŞ BANKASI YAYINLARIKitabı okudu
Birden o eski, inatçı acıyı hissetti derinlerinde Ağzında da yine o iğrenç tat vardı. Yüreği kabardı, zihni karıştı. "Tanrım, Tanrım! Yine, yine başladı! Hiç bitmeyecek bu!" Birden bambaşka bir açıdan görmeye başladı her şeyi. "Kör bağırsakmış, böbrekmiş... bunlarla hiç ilgisi yok! Yaşam ve... ölüm! İşte o kadar! Yaşıyordum... bir yaşamım vardı, ama şimdi usulca elimden kayıyor
Sayfa 45 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Acı Hâkikâtler
Yaşamını gerektiği gibi sürdürmemiş olmasının imkânsızlığına ilişkin düşüncesinin gerçeği yansıtmadığını düşünmeye başlamıştı; belki de gerçek bunun tam tersiydi.
Sayfa 78 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.