İstanbul Sultanisi’ni 1914 yılında, Darülfünun (İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi) Felsefe Bölümü’nü 1920 yılında bitirmiştir. Ankara Sultanisi Muallimliği, Ankara Daru’l-Muallimin Hukuk ve İktisat Muallimliği, Kuleli Askeri Lisesi Musahabatı Ahlakiyye ve İçtimaiyatı, İstanbul İmam Hatip Mektebi Ruhiyat ve Ahlak, Edebiyat ve Kitabet, Kadıköy Kız Orta Mektebi Tarih ve Coğrafya, Gaziosmanpaşa Orta Mektebi Tarih ve Coğrafya, Kadıköy Lisesi Tarih ve Gazi Terbiye Enstitüsü Felsefe ve İçtimâiyyat Muallimlikleri, Dahiliye Vekaleti Matbuat Umum Müdürlüğü Müşavirliği, Gazetecilik, Tercüman-ı Hakikat ve Tanin Gazetesi Yazarlıkları, Yazarlık, TBMM VI. ve VII. Dönem Kütahya Milletvekilliği yapmıştır.
Edebiyatçılığı
İlk öyküsü 1917 yılında yayımlanmıştır (Genç Yolcular). Edebiyata asıl yönelişi 1928’den sonradır. Konularını toplumsal sorunlardan çıkardığı, gözlemden çok kuramsal bilgilere dayanan ve bir tez çevresinde gelişen yapıtlarıyla gerçekçi Türk edebiyatının ilk temsilcilerinden sayılır.
Merhaba değerli okurlar. Şubat ayı okumak için bir kaç kitap almayı düşünüyorum. İçinizde bu kitapları okuyanlar varsa kitap hakkındaki düşüncelerini belirtirse sevinirim. Okuyacağım kitapları ona göre seçmek istiyorum.
Bu satırlar, bir daha üzerinde sapsarı başakları özgürce salınan bir bereket ülkesinin doygun son neslinin yurttaşları olarak okuyacağınız son satırlardan biri olabilir. Beni en çok korkutan ve geleceğe dair endişelendiren bir meselede düşüncelerimi yazıya döktüğüm bu yazılara sebep olan şirketin adını kapattım ki bir hukuki sorun doğmasın. Çünkü
Osmanlı İmparatorluğu siyasi çalkantılarla boğuşmaktadır. İstanbul bürokrasi ahalisi yana döne kendini devlet işlerinde kanıtlama peşindedir. Bireysel bazda makam mücadeleleri yürütseler de ortak kanı yeni toprak ve devlet hazinesini büyütmektir. Savaş mevzu bahis olunca; tüm fertlerin hafızalarına, nice oğullarını şehit vererek kazıtılan Yemen
Köy gerçeklerini yansıtan, köylünün problemlerini dile getiren önemli bir baş yapıt köy romanlarını seviyorsanız tavsiye ederim. Sadri Ertem bunu gerçekçi bir biçimde gözler önüne sermiştir.