Yenilmeyen yağmura
Yenilmeyen rüzgara
Soğuğa da, sıcağa da yenilmeyen.
Vücudu sağlam
Tutkularını yenmiş.
Her an gülümseyen sessizce.
Her gün bir parça ekmek,
Bir tas çorba, biraz da sebzeyle yaşayabilen.
Her şeyi duygularına kapılmadan,
İyice bakıp, dinleyip anlayan,
Ve asla unutmayan.
Çayırlarda, çamların gölgesinde küçük sazdan bir kulübede yaşayan.
Doğuda hasta bir çocuk olsa,
Gidip iyileştirmeye çalışan.
Batıda yorulmuş bir anne olsa,
Gidip yükünü omuzlayan.
Güneyde ölmek üzere biri varsa,
Başında durup korkusunu yatıştıran. Kuzeyde kavga varsa,
Anlamı yok, bırakın diyen.
Kıtlıkta içtenlikle ağlayan,
Herkesin işe yaramaz dediği.
Olmak isterdim öyle biri.
İnsanın kendisini bildiği bir yoldaşa ihtiyacı vardır bazen. Mutlu olmak için değil mutsuz kalmamayı öğrenmek için gerek duyar bu yoldaşa. İnsanlar tarafından canı yandığı için ister bunu. Ama en çok da aynı noktadan tekrar hançerlenmemek için hayatı tekrardan tanıması gerekir. İşte ben de bu kitapta en çok kendimiz olmayı, kendimize bile kapatmayı yegledigimiz o iklimi ortaya çıkarmaya çalıştım. Bazen fırtınayla bazen masmavi bir gökyüzüyle. Kim ne derse desin bizim en çok kendimizi tanımamıza ihtiyacımız var.
İnsan PortresiRıdvan Karadöngel · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202282 okunma
... eve gitmeliydim, tramvaya doğru yürüdüm. Şehrin gürültüleri de benim aksi istikametime doğru yürüyerek uzaklaşıyorlardı ve sesler, uzaklarda, sallanıyorlar, sallanıyorlar ve koparak, parçalanarak, şehrin derinliklerine yuvarlanıyorlardı.