... eve gitmeliydim, tramvaya doğru yürüdüm. Şehrin gürültüleri de benim aksi istikametime doğru yürüyerek uzaklaşıyorlardı ve sesler, uzaklarda, sallanıyorlar, sallanıyorlar ve koparak, parçalanarak, şehrin derinliklerine yuvarlanıyorlardı.
Yaşamının hüzünlü ve yalnız olduğunu söyleyemezdi. Bunun tam tersiydi aslında, ama biriyle tanışmak ve onun doğru kişi olduğunu görmek de isterdi. Sırf görmek bile yeterdi.
Onlara her gün bir şiir okuyup üzerinde düşünmelerini ve ne zaman yeni bir yere gitseler oranın tarihiyle, orayı şimdiki haline getiren özellikleriyle ilgili bilgi edinmelerini söyledi.