Bir şeye dosdoğru bakarsak, onu " gerçekte olduğu gibi" görürüz, halbuki arzu ve endişelerimizin karıştırdığı bakış ("yamuk bakış") bize çarpık, bulanık bir görüntü verir.
öylece oturup hiçbir şey düşünmemeye gayret edeceğim, eğer zihnimde düşünceler belirirse ve de belirdikleri anda onları yok olmaları için zihnimden uzaklaştırmalıyım öyle ki yok olan -ya da neredeyse yok olan- bir şeyin artıkları haline gelsinler çünkü ancak böylelikle içimde huzur tesis edilir, içimde sessizlik oluşmalı ve o sessizlikte içimde, en derinlerde bir yerde huzura kavuşmalıyım
Ses, şaşırtıcı şekilde güçlüdür: İnsan sesi belli bir frekansta camı kırabilir ve bilim adamları, ses dalgalarının farklı maddeleri şekillendirdiğini, deneyimlerle kanıtlamış bulunmaktadır.
Yoksul çocukları esirgeyip korumak adına düzenlenen balolarda, göbekleri yeterince şişmiş adamların sabahlara kadar vur patlasın çal oynasın vakit geçirirlerken, bu çocukların okuma kitaplarını nasıl satın alabileceğinin hesabının yapıldığı bir dünyada bir bozukluk var demektir