Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Selma

304 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Beni tanıyan herkes benim şu seriye ve Easton Royal'e aşkımı biliyordur artık sanırım. Aslında itiraf etmem gerekirse en çok ilk kitabi seviyorum. Ama bir kere sevdikten sonra bizde yarı yolda bırakmak yoktur! Heheyt beee! Canımız ciğerimiz Easton'unumuz yine bildiğiniz gibi. Hatta bence aldığı alkoller ve kafasına aldığı darbelerden ötürü beyin hücrelerini kaybetmeye devam ediyor. Tamam ne yapsan okeyim, tamam seni o kadar seviyorum ki her durumda affederim ama bir tane de akıllı bir şey yapsaydın ya? Bütün kitap aha şimdi bir şey yapacak her şeyi affettirecek dedim ama olmadı. Bu kitapta akıllanmadık belki son kitaba. Inşallah amin Hartley'e de pek ısınamadım. Easton neden ısındı onu da anlamadım. Bence bırakalım bu kızı bebeğim hı ne dersin? Gerçi sana dayanabilecek kız bulursak el üstünde tutmamız lazım ama Sonuna yine bombayı atıp kaçtı saolsun yazarlarımız. Her zamanki gibi çok feci süpriz sonlu. Toparlamam gerekirse Hartley sevmedim. Kitabı az sevdim. Easton'u hep severim, yeni kitabi heyecanla beklerim
Düşmüş Vâris
Düşmüş VârisErin Watt · Yabancı Yayınları · 2022237 okunma
Reklam
352 syf.
7/10 puan verdi
Ters köşeyi tahmin ettiğim için bana çok süpriz olmadı. Karakterlerle çok yakın hissedemedim kendimi. Ama Caroline.. Yan karaktere ana karakterden çok daha yakın olmam ve ona çok daha fazla üzülmeme ne dersiniz? Genç yetişkin tarzda, akıcı içinde romantizme barındıran okuması kolay bir kitaptı. Favorim olmasa da keyifli okudum
Şiirimin Her Kelimesi
Şiirimin Her KelimesiTamara Ireland Stone · Pegasus Yayınları · 20201,016 okunma
308 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Şöyle ki ben asla bilimkurgu klasikleri ile anlaşamıyorum. 1959 da yazılmış olan bu kitap bütün türdeşleri gibi uzaydan kurgudan çok bir alt metin vermeye çalışıyor. Bu kitaplardan okuduysanız bilirsiniz. Ve benim asla ilgimi çekmeyen bir durum bu. Ben daha çok aksiyon daha çok uzay, savaş belki virüs vs isterken onlar bana daha çok ders veriyor. Bu kitabın alt metni Tarih ve Ahlâk felsefesi. Asker olmaya çalışan Juan Rico ile büyüyor, olgunlaşıyor savaşıyoruz. Bence kitabın en büyük eksiklerinden biri de çevrenin çok tanıtılmaması. Yani bir sahne var fakat gözünün önünde canlandırabilecek kadar materyal yok. Biliyorum birçok kitaba ilham olmuş gerçekten klasik bir eser ama ben nasıl olduğunu asla anlamıyorum bu tarz şeylerin. Kitap zaten 300 sayfa. Biz 200 sayfa müfrezelerde kaç subay var? Bir subayın görevi ne? Subay kaç kişiye emir verir? Kaç kişiden emir alır? Emri uygulamazsa ne olur gibi ayrıntıları okuduk. Yani kitap adının hakkını veriyorum gerçekten gidip yıldız gemisinde asker olabilecek kadar bilgim var artık Bilimkurgu konusunda mükemmelim. Her şeyi okudum her şeyi biliyorum diye bir iddiaam asla yok olamaz da. Ama bu tarz bir bilimkurgu bana hiç uymuyor. Uzay operası en sevdiğim türlerinden biri bilimkurgunun. En azından bu alt türün en klasiklerinden birini okudum diyebilirim artık. Pişman değilim ama bir daha olsa bir daha okumam. Başka bir şey seçerim Ps : Aynı zamanda filmi olduğunu söylemeyi unutmuşum. Haftasonu filmini de izleyip vedalasacağım kitapla. Bence filmi daha iyidir bu sefer öyle hissediyorum
Yıldız Gemisi Askerleri
Yıldız Gemisi AskerleriRobert A. Heinlein · İthaki Yayınları · 2016383 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
432 syf.
7/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Çok isteyerek başladığım ama zamanla baş aşağı giden, istediğini asla bulamadigim ama daha düşük puan vermeye de kıyamadığım bir kitap ile geldim bu akşam. Avcı Lucia Kurtadam Garreth. Irfan'da türklerin hepsi birbirine düşman gibi. Nispeten daha az düşmanlar birbirlerine. Ama zaten Lucia'ni türlerden daha büyük dertleri var. Üstüne kendini eşi ilan eden kurtadam peşine takılınca sürekli bir kovalamaca halinde kitabi bitiriyoruz. Normalde en çok kurtadamlari sevdiğimi söylemiştim ya hani. Işte hu sefer olmamış. Malesef sevemedim kitabi. Olaylar da hiç heyecanlı değildi çiftimizde. He yine okunuyor çok akıcı ama keyif dersen almadım. Başlarda yine iyiydi ama sonrası özellikle hemi kısımları gereksiz uzatılmıştı. Alakasız bir sürü insanı tanımamıza bence gerçekten gerek yoktu. Önümüzdeki maçlara bakacağız artık.
Karanlık Prens'in Gelini
Karanlık Prens'in GeliniKresley Cole · Pegasus Yayınları · 2016188 okunma
298 syf.
8/10 puan verdi
Dün gece beni uyutmayan kitabın yorumu ile geldim bu akşam. Önce bitireceğim diye uyuyamadım, sonrasında ise gerginlikten uyuyamadım. Sanki her an Verity bir yerlerden çıkacak gibiydi Öncelikle şunu belirtmek isterim. Çocuk istismarı sahneleri vardı. Cinsellik zaten vardı yani içerik olarak yetişkindi kesinlikle. Bir yazar Verity. Bir Göl evi. Üst üste yaşanan trajediler. Sonrasında yaşanan bir kaza. Verity'nin yerine çok satan seksini tamamlamak üzere evlerine gelen sonrasında Verity'nin kendisi tarafından yazılmış otobiyografisi bulan Lowen. Otobiyografi kısımları çok iyiydi. O kadar ki bazı sayfaları atlayıp direkt onlara gelmek istedim. Okuduklarım sanki beni parçalara ayırdı o kadar dehşet vericiydi. Elimden birkaç kere bırakıp hazmetmek gereken şeyler okudum. 250. Sayfaya kadar inanılmaz merak ederek ve gerilerek okudum. Hatta gece bu sayfa da bıraktım ki gündüz rahat rahat sonunu okuyayım. Ama sonu beni pek tatmin etmedi. Yani evet tahmin ettiğim bir yere gitmedi olay değişik bağlandı ama açık uçlu kalmasını sevmedim. Çözülen olay da beni çok memnun etmedi. O kadar gerilmeye farklı bir son bekledim. Tabi bu kitabın baya baya iyi olduğunu gerçeğini değiştirmiyor. Duygularla bu kadar iyi oynayan bize bu kadar iyi geçiren yazar gerilim tarzı yazarsa tabi ki gerim gerim gerilecektik. Başta türlü olması beklenemezdi. Zaten benim gibi yazarın hayranı iseniz bu kitabi alıp okuyacaksınız. Ama Klasik Colleen tarzından çok farklı. Ama yakışmış mı yakışmış
Verity: Gerçeğin Diğer Kıyısı
Verity: Gerçeğin Diğer KıyısıColleen Hoover · Epsilon Yayınevi · 20224,756 okunma
Reklam
332 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Biri bir senesini Oxford' da geçirmek için gelen bir Amerikalı, diğeri zaten Oxford'da araştırma görevlisi olan bir İngiliz bir kafede çarpışırsa ne olur? Tabiki Aşk olur.( temel fıkrası değil ) Ya da biz aşk olur sanarız ama olay çok başka yerlere gider. Ilk yarışı klişe bir aşk hikayesi, - ki kötü klişe değil asla- ikinci yarı beni çok bambaşka duygulara sürükleyen bir kitap okudum. Hüzünlendim ama ayni zamanda birçok farklı duygu da hissettim. Kendimi ben olsam ne yapardım derken buldum? Bazen sırf uygun diye aldığınız kitaplar size böyle süprizler yapabiliyor. BKM'de daimi indirimde olan kitaplardandı.
Oxford Yılım
Oxford YılımJulia Whelan · Hep Kitap · 201941 okunma
376 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Oldukça klasik olan Sahte sevgili konusunu işliyor. Aksiyonun tavan yaptığı çok değişik sahneler çok atraksiyonu durumlarda yok. Çok çok aşırı tatlı yazılmış karakterler var. Adam huysuzluğun hakkını kesinlikle veriyor. Olsun o kadar. Adam genç yaşında o kadar başarıya imza atmış, hem zeki hem yetenekli. Ama ayni zamanda pamuk gibi de. Sevdiğine pamuk sevmediğine kirpi olan adamların hastasıyız. Olive çok şaşkın. Ben normalde iç ses kısımlarını okumayı sevmem ama öyle cici bir karakter olmuş ki en çok iç seslerinde eğlendim. Öyle büyük büyük hareketler dramlar olmadan, her şeyi uzatıp tadını kaçırmadan tam kıvamında, film tadında bir romantik komedi okudum. Romantik komedi seven herkese tavsiye ederim. Çünkü neden etmeyeyim? Ama her zamanki gibi sorumluluk kabul etmem.
Aşk Hipotezi
Aşk HipoteziAli Hazelwood · Nemesis Kitap · 20223,742 okunma
344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Insanların büyük bir kısmı meteor yağmuru olduğunu düşündükleri bir diga olayını izlemek için toplanır. Ama sonrasında izleyen herkes kendini sabah uyandıklarında kör olmuş bulur. Tek sorunları bu da değildir. Birde hareket edebilen zehirli bir bitki olan Triffidlerle uğraşmak zorunda kalırlar. Kör olan birinin onlara karşı kazanması imkansıza yakın. Çok az sayıda gören insan ise çok büyük tehlikede. Çünkü kör olanlar kendilerine bakacak birilerini bulmak zorunda. Kitabın bence türlerinden ayrılan en önemli özelliği kahramanlık peşinde olunmaması. Kimse dünyayı kurtarmaya çalışmıyor. Herkes hem kendi hem triffidlerin derdinde. Bu kitabin sonunda kahraman gelip hem kızı kapıp hem de dünyayı kurtarmayacak. Beklemediğim kadar basit ve akıcı bir dili vardı. Neden bilmem daha ağır bir dil bekliyordum. 1951 yilinda yazilmis olmasi belki bunu dusjnmeme sebepm Yazarla tanışma kitabım olmasına rağmen şuan diğer kitaplarını da inanılmaz merak ediyorum. En yakın zamanda inşallah Bilimkurgu tarzı kitapları seviyorsanız muhakkak bir bakin derim. Içinde aşk meşk yok ama çok keyifli elinizden bırakmadan okuyacağınıza eminim. Ben şahsen öyle yaptım
Triffidlerin Günü
Triffidlerin GünüJohn Wyndham · DeliDolu · 201693 okunma
456 syf.
7/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Kızımız Zeynep. 18 yaşına kadar bir tekstil imparatorluğunun prensesi olarak büyüdü, kolejlerde okudu. Ta ki babasi iflas edip gözlerinin onunde intahar edene kadar. Oğluşumuz Sinan. Basindan geçen kotu evlilikten sonra aşk meşk islerine tövbe etmiş. Sarışınlardan asla hoşlanmıyor. Cok konusan kadinlar kesinlikle ilgi alanina girmiyor. Ama sarışın ve dırdırcı Zeynep ofisine dalinca cok fazla seceneği de kalmayacak gibi Ben aslında bu kitabi yillar yillar once wattpad'de okumuşum. Tabi tekrar okumaya başlayıp ıspanaklı börek sahnesine gelene kadar bunu hatırlayamadım ilk okuduğumda da en sevdiğim kisimlar tanışma sahneleriydi. Yine öyle oldu. Cok eğlenceli başlıyor çünkü kitap Kitabi severek keyifle okudum. Çok akıcı her şeyden önce. Ama bir iki eleştirim olacak. Ortalarına kadar cok sevdim kitabi ama sonrasinda kizimizin triplerini çok fazla buldum. Ilk okuduğum kitapta bana aynı hissi vermişti. Belki bir tık daha kısa olabilirdi. Ama bunlara rağmen çiftimizi sevdim. Samimi tatli ve eglenceli bir dili var yazarımızın. Serinin son cikan kitabi Sevda Uğruna 'yi da yakin zamanda alıp okumak istiyorum. Selim ve Sinan'in kardesleri Derya anlatılıyor. Hem bu tatli çiftlerimizi hem de Derya'nin iki kıskanç abiyle nasıl aşık olmağı başardığının hikayesini okumak çok eğlenceli olacak diye düşünüyorum
Son Şans
Son ŞansDamlanur Büyükşen · Müptela Yayınları · 202063 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
Frank her türlü hazzı tatmış bir suru farkli sey yapmış bir adam. O kadar ki artık dunya üzerindeki hiçbir sey kendisini tatmin etmiyor. Lemarchand'ın kutusunu duyuyor ve ele geçiriyor. Şifresini çözmeye çalışırken kendisini çok büyük bir hazzın beklediğini sanıyor fakat eline geçen “Cenobite”denilen cehennem yaratıkları. Frank için beraberinde getirdikleri ise akla hayale sığmayacak bir dehşet. Olaydan bir süre sonra eve taşınan Frank'in kardesi Rory ve eşi Julia bir sure sonra bazi tuhafliklar sezmeye başlıyor. Ama Julia'da en az Frank kadar doyumsuz. Bundan sonrası ise kabus gibi. Kurbanlar, kan ve dehşetten oluşan bir kabus. Kisacik bir kitap olmasina ragmen etkisi inanılmaz. Bu yazarın başarısı bence. Kanlı sahneler oldukça midemi bulandırdı. Gerilimi sonuna kadar hissettim. Elimden asla bırakamadan okudugum bir kitap oldu. Mide bulantima rağmen daha uzun olmasını daha ayrıntılı okumayı gerçekten istedim. Insanın bitmek bilmeyen doyumsuzluklarının başına ne isler açabileceğini, eğer sınırlar koyulmaz ise olayların ne kadar çirkinlesebileceğini bol kanlı bir sekilde okudum. Farklı farklı tarzlari okumayı seven bünyeme bu kitap istedigini verdi. Serinin tamamini almayı düşünmesem de konusu hosuma giden birkaç tanesini daha denemeyi düşünüyorum.
Cehennemlik Yürek
Cehennemlik YürekClive Barker · İthaki Yayınları · 2019618 okunma
Reklam
360 syf.
8/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Odyseey'de bir gezegende bulunan kazı ekibinden bir acil yardim çağrısı alınıyor. 7 kisilik küçük bir mürettebat hemen yola çıkıyor. Dr. Tarlow, Satır, Dylan, Sullivan, Toby, Nova ve Thea. Gezegene vardıklarında derin bir sessizlik ve bir sürü ceset bulurlar. Ne oldugunu öğrenmeye çalışırlarken olayij dehşeti ortaya çıkıyor. Hem de ne dehşet Ekibe sonradan dahil olan, gezegende hayatta kalmis olan tek karakter ise Coen. Kendisinden hep şüphe ettim ne yalan söyleyeyim Yani herkes ölmüşse sen hayırdır Coen? Gezegende ne ile karşılaşıyorlar anlatmayacağım çünkü asiri spoiler olur. Kitap tamamen bunun üzerine. Cok değişik bir kurgu mu? Aslında hayır. Heleki bu turde benim gibi cok okuduysanız. Ama güzel mi? Oldukça güzel Ilk 100 sayfa durağandı. Ama bu tarz kitapların olayi bu zaten. Ekibi tanitip olaya girene kadar hep duragan olur. Ama ekip gezegene indikten sonra akti gitti kitap. Acil ikinci kitabin gelmesi lazim. Çünkü cok merak diyorum sonrasını Bilimkurgu seviyor ama benim gibi klasiklerden cok keyif almıyorsanız bu kitabı her türlü önerebilirim. Ama sorumluluk kabul etmem. Sonra yok sen önerdin yok aldım bu neydi derseniz sizi tanımıyor gibi yaparim
Salgın
SalgınErin Bowman · Epsilon Yayınevi · 2020395 okunma
272 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kızımız Greta. Çalışkan zeki ve çevik. Ailenizin kızı. Su mukemmele yakin çocuklardan. Babasini kucuk yaşta kaybediyor. Annesi yeniden evlenince onlarla birlikte duzenli bir hayat yaşıyor. Oğluşumuz Elec? ( Elec nedir? Neden Elec? Baska isim mi yok?) Kendisi kötü çocuk. Dövmeli piercingli. Her kötü çocuğun bütün özelliklerini taşıyor Greta'nin üvey kardeşi. Babasiyla arası cok kötü. Elec bir sene yasamak icin babasinin yanina gelmek zorunda kalıyor. Iyi kiz Greta ve kötü cocuk Elec bir araya gelince neler oluyor peki? O kısmı sizin okumanız gerekiyor Kitap iki bölüm. Birincisi bu anlattigim ilk kisim ikincisi ise seneler sonra karşılaşmaları. Yazarin dili oldukca ergen olsa bile kitabi ben sevdim. Ceviriden mi yoksa yazadan mi kaynaklı hicbir zaman bilemeyeğiz. Yasak olmalari ise uvey kardes olmalarindan değil başka şeylerden kaynaklı. O konuda tereddütü olan var ise kardeş gibi hiç olmadilar. Bende cok sevmem çünkü bu tarz iliskileri Aralarindaki duyguyu sevdim. Sonrasında ortaya cikan bazi gerçeklere şaşırdım. Eksileri var mıydı? Tabiki. Ama başlayıp birkac saat icinde bitirdiğime göre artıları daha fazlaydı diyebilirim. Tabikisi bu tamamen benim fikrim.
Sen Bana Yasak
Sen Bana YasakPenelope Ward · Yabancı Yayınları · 2020341 okunma
668 syf.
8/10 puan verdi
Bir halk düşünün ki Lord Hükümdar tarafından yönetiliyor. Lord Hükümdar kendisini Tanri olarak topluma. Karanlik çöktüğünde ise etrafi sisler sarıyor. Siniflar arası ayrimda cok keskin. En altta skaalar var. Yani köleler. Asiller, obligatörler ve sorgucular. Asillerde ayni zamanda Lord Hükümdar tarafından bahşedilmiş büyü gücüde var. Büyü yapabilenler ise ikiye ayrılıyor. Siskanlar ve sissoylular. Siskanlar sadece tek elementi kullanabiliyorken Sissoylular hepsini birlikte kullanabiliyor. Bir Skaa grubu Lord Hükümdar'ın yönetiminden memnun değil ve son vermek istiyor. Bunun icinde kendilerine bir çete kiraliyorlar. Kendi içlerinde farkli güçleri olan bu çetenin başında ise Kelsier var, "Hathsin Firarisi Kelsier."  Ilk kitapta bu çetenin Lord Hükümdar'ı tahtan indirmek icin yaptıklarını okuyoruz. Kitabın başları bana cok durgun geldi. Aslinda akıcı olmakla beraber yeni dünyaya yeni karakterlere adapte olmak oldukca zor oldu. Ama ikinci yaridan itibaren özellikle son 150 sayfa çok çok iyiydi. Öyle bir yerde de bitti ki şimdi neler olacak inanilmaz merak ediyorum. Kızımız Vin baş karakterdi. Onda bildiklerimizden cok daha farklı sırlar var sanki. Diğer kitaplarda göreceğiz artık. Aslinda seri 3 kitap. Sonraki 3 kitap cok daha sonraki dönemi anlatiyor. Karakterler sanırım tamamen değişiyor. Genel hatlariyla ufak bir ozet geçebildim çünkü cok fazla karakter cok fazla olay var. Hepsini yoruma katmak istesem sayfalar yetmez. O yuzden eger epik fantastik seviyorsaniz kendiniz okumaniz gerekecek. Dipnot: okuduğum kitaplarda mutlaka ask olsun diyorsaniz bu seri size göre değil bence. Gerçek anlamda bir romantizm beklemeyin.
Sissoylu - Son İmparatorluk
Sissoylu - Son İmparatorlukBrandon Sanderson · Akılçelen Kitaplar · 20141,240 okunma
336 syf.
6/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Oğlusumuz Fisher. Lisede donanmaya yazilmaya karar veriyor ve fekaf hayatının aski ile henuz karşılaşacağını bilmiyor. Kızımız Lucy. Fisher'in büyük aşkı. Her seferinde ona dönmenin yolunu buluyor. Dönüyor ama hep bir parçası eksiliyor. Savasta yaşadıği travmalar, ölen arkadaslar masum insanlar.. Ama Fisher vazgeciyor mu? Her seferinde yine gidiyor. Sonunda dayanamadığı bir nokta geliyor ve cevresindeki herkese ozellikle Lucy'ye tehdit oluşturmaya başlıyor. Kendini kaybettiği bir gun Lucy'i de kaybediyor. Hayatini geri kazanmak icin once kendisini bulmasi gerekiyor. Bizde bu süreçlerin tamaminda hikayeye ortak oluyoruz. Ben kitaba bayılamadım malesef. Beklenti tavan olunca tabi olacağı buydu Bir kere Fisher'in yasananlara rağmen tekrar tekrar gitmesine ben açıkçası sinir oldum. Lucy gibi oturup beklemeyebilecegimi hic sanmıyorum. Aslinda buna ihtiyaci yoktu. Geri donmek bile kendisini tercihi değildi mecburiyetlerdi. Yani mecbur olmasa yine de gelip oturmagacakti evinde. Lucy ise çoğu zaman fazla pasif geldi. O duygusallığı ben malesef hissedemedim. Kolay okunan akıcı bir kitap evet ama favorilerimden olamadi malesef.
Işığım Sensin
Işığım SensinT. E. Sivec · Yabancı Yayınları · 2020280 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Üç kadın ve üç farkli dönem. Ama bir sekilde yollar kesişmiş. Yıl 2065. Kızımız Adri. Mars'a gidecek bir koloni ekibine giriyor. Hazırlıklar yapılırken uzaktan kuzeninin yanına yerlesiyor. Orda bir günlük ve mektuplar buluyor. Ve arastirmaya başlıyor. Öncelikle günlük, Yıl 1934. Kızımız Catherine. Toz fırtınaları Oklahoma'yı yaşanmaz hale getirirken hayatta kalmaya çalışanlardan yalnızca biri. Sonrasında ise mektuplar, Yıl 1919. Kızımız Lenore. Birinci Dünya Savaşı’nın ardından kardeşini kaybediyor. Tek isteği Amerikaya giden en yakin arkadaşının yanina ulaşmak. Ve Galapagos. Bu üç kızımızın bir şekilde tanıdığı yüzlerce yaşında kaplumbağa. Kitabın neredeyse tamami mektuplardan ve günlükten oluşuyor. Arada günümüze yani 2065'e dönsekte daha cok eskileri okuyoruz. Kitaptaki bu üç kızımızı da okumayi sevdim. Kitabi bitirdiğimde kitabın huzunlu havasından dolayi biraz burnum sızlıyordu. Biraz daha fazlası olsa da sonrasında kızlarımız neler yapmış okusak diye düşündüm. Kısacası toparlamam gerekirse bu sekilde mektuplardan oluşan tarihi kurgu tarzı kitaplari seviyorsaniz tavsiyemdir. Acaba hikaye nerede birleşecek, sonrasinda neler oldu diye sayfalarını merakla çevireceginiz bir kurgu olmuş. Ben kendi adıma cok severek okudum Yazarın bizde cikan bir çok kitabi olsa da benim ilk okuduğum kitabı oldu. Son olmayacak diye düşünüyorum.
Elektrik'te Gece Yarısı
Elektrik'te Gece YarısıJodi Lynn Anderson · Martı Yayınları · 202021 okunma
120 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.