Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Asya

Saflik ile zeka kardeştir. Çok zeki insanların çoğu zaman çok da saf bir yanları vardır. Ama öyle güzel bir saflıktır ki bu, onları çoğu zaman "sevilesi yapar.
Reklam
Yaşadıkça anlıyorum: Gerçekse ucuz değildir.
Ama anlatacağım hikâyeyi, (üstelik akibetini bildiğim bir şeyi) niye yazdığımı çok iyi biliyorum. Çünkü bazı hikâyelerin bir sahibi vardır

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yolun sağ tarafı ise daha da yeraltına inip daha çok kazanmak isteyen, varolmak, ayakta kalabilmek için biraz daha karanlığa yürümesi gereken, kökleri bozkırlarda kalmış, güvencesiz ve yarınsız insanların bulanık yaşam alanıydı.
Hayatımızın en güzel anları, bütün ruhumuzla orada olduğumuz anlardır. Bir insana dikkat vermekle onu ruhen besler, ona önem ve anlam verdiğimizi ve yakınlık duyduğumuzu gösteririz. İhtimam, sevgi ve neşe için bugünde olmak lazımdır. Uyanık ve farkında olmak. Bütün ilişkilerde zaman sadece şimdidir.
Reklam
Bugünde ol. Anda ol. Şimdi ol. Ne geçmişin hayaletlerinden kaç, ne geleceğin düşlerine sığın. Anda ol. Korkma, muhtaç olma. Dikkatini olduğun hale çevir. Vaktin evladı ol. Yaptığına, yediğine, duyduğuna, gördüğüne, baktığına, yaşadığına dikkat kesil. Pür dikkat ol.
Geçmiş yitip gitti, gelecekse bir peri masalı. Şimdi var sadece, o da elimizden kayıp gidiyor, an sürekli bir devinimle bizi bugüne getirip bırakıyor.
Birbirimize bıraktığımız kelimelerin bile içimizde demlenmesine müsaade etmiyoruz. Kelimeler sessizlikle demlenir ve kök salar. Herkesin konuştuğu ve kimsenin birbirini dinlemediği bir vasatta kelimeler havada gezinir ve kaybolur gider. Ancak içimize demir atmışsa bir cümle, bizi dönüştürür ve şifa verir.
Samimiyete bu kadar ihtiyaç duyduğumuz bir zaman var mıdır bilmiyorum? Yüreğimizi vererek sevmeye, bütün ruhumuzla bilmeye bu kadar ihtiyacımız varken benliklerimiz dış dünyanın yüzeysel ilgilerine kayıyor. Çünkü uyuşma çağındayız, varlığa istırap veren her şeyden kaçıyoruz
Elimizden kayıp giden uzun şimdi'nin yerine bölük pörçük edilmiş an parçacıkları var. Dolayısıyla hiçbir konuşma ve eylem derinleşemiyor. Her an bir başkası tarafından çalınmaya hazır bekliyor. Bellek hatırlamıyor, çünkü o yüzeysel artık, bir anın akışına kapılarak kendinden geçebilmiş değil. An parçacıkları hayatımıza dokunup geçiyor. Biraz seçiyor, biraz arkadaşlık ediyor, biraz okuyoruz. Biraz biliyoruz. Hepimiz biraz insan olmuşuz.
Reklam
Her yetenek ve nitelik, kendine özgül şartlar bulduğunda serpilip gelişir. Ayrıca hayatta her alanda çok başarılı ve istidatlı olmayı da beklememeliyiz. Bir alanda serpilmenin bedeli, başka bir alanda zayıf kalmak olabilir. İnsanlık durumu tam da budur.
Affetmek geçmişi değiştirmez ama geleceği genişletir.
Kendine iyilik yap, dünyaya iyilik yap. Dünya kötülere bırakılmayacak kadar güzel ve iyiler mağlubiyeti bu kadar kolay kabullenmemeli.
Gölgeler arasında bir yol ararız, maddeden manaya, kabuktan öze, dıştan içe. Nereye aitiz? Anılarımıza ve geçmişimize mi? Yoksa önümüzde belirli belirsiz uzanan geleceğe mi?
Her yeni günde şaşırarak sev hayatı. En aşina ve sıradan olan şeyde bile sıradışı bir şey bulacak gibi sev. Bakmayı öğrenmek, sevmeyi öğrenmektir. Aslında tersi de doğru: Sevmeyi öğrenmekle de bakmayı öğreniriz. Anlamak için sevmek gerek.
700 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.