Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aysun Çavdar

Schopenhauer'ın dediği gibi: Doğa onları türün devam etmesi için kandırmaya çalışıyor. Aşk denilen şey, çocuk yapmakla sonuçlanması gereken bir kandırmaca mı gerçekten? Zülfü Livaneli-Serenad
Reklam
Kadınlar ne kadar güçlenirse güçlensin burası "erkek" bir ülkeydi. Zülfü Livaneli-Serenad
Gelişmiş kadının modern dünyadaki trajedisi bu diyorum. Erkekler evleneceği kızı değil, kızlar evleneceği erkeği seçene kadar bu böyle sürüp gidecekti. Zülfü Livaneli-Serenad

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu arada bütün yasal haklara rağmen pek çok kadının hala dayak yediğini, kadın sığınma evlerinin dolup taştığı, doğuda genç kızların aile meclisi kararıyla idam edildiği gerçeğini saklayacaktım elbette. Çünkü bunları konuşmak milli gururuma dokunuyordu. Zülfü Livaneli-Serenad
Cumhuriyet diyecektim, devrimler diyecektim, Türkiye'deki kadınların seçme seçilme hakkını Avrupa'daki birçok ülkeden önce aldığını, üniversite hocalarının yüzde kırkının kadın olduğunu anlatacaktım. Bu ülkede yarım asırdan fazladır fes giyilmediğini, Türklerin Arap olmadığını, İstanbul'da çöller ve develer bulunmadığını, kışın soğuktan herkesin kıçının donduğunu ve bunlar gibi bir sürü cümleyi ardı ardına sıralayacaktım. Zülfü Livaneli-Serenad
Reklam
Bir gün, dediklerimi değil demek istediklerimi anlayacak bir erkek çıkmayacak mı karşıma. Hava kötü dediğimde sadece havadan söz etmediğimi anlamak bu kadar zor mu? İlle de, ben bu hayattan bıktım türünde sözler mi etmeliyim?... Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır? Olmayacak duaya amin deme duygusunu yaşıyorum sürekli. Zülfü Livaneli-Serenad
Sabahtan akşama kadar bir şeyler bekliyordu ve hiçbir şey olmuyordu. Tekrar tekrar bekliyordu. Ama hiçbir şey olmuyordu. Bekliyor, bekliyor, bekliyordu. Uyuyana kadar düşünüyor, düşünüyor, düşünüyordu. Hiçbir şey olmuyordu. Yalnızdı. Yalnız. Yalnız. Stefan Zweig-Satranç
Yılın ilk gününde çekilişle 4 kitap kazandım, yıllardır peşimi bırakmayan şanssızlık nihayet benden sıkılıp başkasının boynuna sarıldı galiba :D
Toplum dediğin bu işte, yaşadığı çukurun içine sıçan bir hayvan sürüsü. Devletse sıçma saatlerini bile ayarlayan bir kurum. Tanrı da insanların sıçma şekillerine göre günah ya da sevap yazan bir bekçi. Bu kadar basit işte, senin gibi ceket kravat giyenlerin dünyamızı uygarlıkta getirdikleri son nokta bu! Alein Kantigerna-Halüsinasyon
Aamir Khan'dan sonra Shah Rukh Khan'ın da kitabı geliyor. Bollywood severlere duyurup vazifemi yerine getireyim dedim :)
Reklam
Başımın ağrısı mı gözlerime vuruyor, gözlerimin ağrısı mı başıma vuruyor emin değilim ama bu durum kitap okumamı engelliyorsa, durumdan şikayetçiyim sayın yargıç. Biri gözlerime limon sıkıp kaçmış gibi hissediyorum. :)
Peki bana insanlığımı da geri verecek misin? Etrafımdaki kuşatmadan beni kurtarabilecek misin? Kuşatılmış olduğumu hissediyorum. Bu dünyaya ne için geldiğimi, ne için yaşadığımı düşünüyorum ve verebileceğim tek bir cevap var: Tüketmek! Televizyonda izlediğim reklamlar, filmler, bana hep çılgınca tüketmemi söylüyor. Ürettiğim şeyin işe yarayıp yaramadığının, verdiğim emeğin hiçbir önemi yok, gözlerim kapalı bir şekilde tüketmemi istiyorlar benden. Ve harcayacak param olmadığında, tüketecek bir şey bulamadığımda kendimi tüketiyorum, ilişkilerimi tüketiyorum. İnsanlığımdan azalıyorum, tükettikçe azalıyorum ve bunun farkında değilim. Filmlerde izlediğim, gerçek hayatta asla karşıma çıkmayacak kadınlara aşık oluyorum, onlarla sevişmek, onlarla aşk yaşamak istiyorum ve karşıma çıkan kadınlarda bilinçaltıma yerleşen o muhteşem film yıldızı kadınları bulamayınca karşımdakinden hızla soğuyorum, uzaklaştırıyorum. Her şeyden nefret ediyorum, bütün devletlerden, kurumlardan, insanlardan, toplumdan, dinlerden, her şeyden... Hepinizden! Alein Kentigerna-Halüsinasyon
Yazdığım alıntıya, daha evvel başka bir okur tarafından zaten yazılmış olduğu uyarısını almak çok sinir bozucu. :/
Hayatın çimenli golf yolunda yürürken, Çiçeklerin kokusunu almalısınız, Çünkü tek bir kez oynama hakkınız var. Ben Hogan
Çok derin düşündükçe her şey anlamını yitiriyor, başka bir boyuttan bakıyorum sanki dünyaya. Daha az düşünüp maddi varlıklara daha çok bağlanmak mıdır mutluluk? Şayet değilse, günde on saat televizyon izleyenlerin huzur, mutluluk ve rahatına neden imreniyorum? Belki de doğrudur; cehalet mutluluktur. En iyisi çok fazla düşünmeyip kendimi bu dünyadan başka bir dünyaya ışınlayayım, kitapların dünyasına :)
33 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.