Siz yeteri kadar siz misiniz?
Sorumlulukları, kendimiz ile karşımızdaki arasında dengeli dağıtmakta yarar var.
Sorumluluğu ötekine atmak değişmeye dirençtir.
Sayfa 240
Okur Takip Önerileri
Sorumluluğu başkalarına atmak, bireyin gelişmesini, özellikle ruhsal sorunlarıyla başa çıkmasını engeller.
Eğer bir insan diğerine bağırıyorsa, bunda her iki tarafın da rolü vardır.
Günlük yaşamda insanlar birbirleriyle çatıştıkları zaman, galiba çoğunlukla çatışmanın kaynağı olarak birbirlerini gösteriyorlar.
Dostlarımız ve düşmanlarımız, bir ölçüde bizim eserimizdir.
Yaşamlarını ucuza satanlar, bir gün gidip onu eskiciden satın almak zorunda kalırlar.
Bir yolu yaşayarak yürümek de mümkündür, yaşamadan da. Ve galiba bir ömrü, yaşayarak da geçirmek mümkündür, yaşamadan da.
Sayfa 187
Yaşamaya kıyamayıp geleceğe attığımız yaşantılarımız( bugün’lerimiz) gün gelir, yaşanmadan geçmişte kalır.
Varolma sevinci, kişinin kendi varlığını ve tüm varlıkları fark ederek haz duyması demektir.
Algı Evren’in özüdür ve insan algılarsa özgürdür. Farkına varan insan ise bu özgürlüğü kullanmaya hazır demektir.
Fark etmediğiniz yol sizin değildir. Sizin olmayan yol ise sizi bir yere götürmez.
Fark etmeden iletişim kuramazsınız. Fark etmeden gelişemezsiniz. Bir anlamda, fark etmek demek, bu Dünya’ya yerleşmek demektir.