Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aylin Arslan

Aylin Arslan
@Aylnarsln
Okumadan geçen bir gün yitirilmiş bir gündür (J. P. SARTRÉ).
Doktora Öğrencisi
Muğla
Avcılar, 1 Ocak
12 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
144 syf.
10/10 puan verdi
Gerçekten çok kıymetli bir eser. O dönem itibariyle bir insanın sadece kendine yazdığı notların ve günlüklerin bu derece güçlü oluşu çok etkileyici. Kitap, insanın hem kendi kişisel gelişiminde hem de etrafındaki diğer insanlarla olan ilişkilerinde aklının bir tarafına mutlak suretle kazıması gereken önemli mesajlar ve öğretiler
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202315,4bin okunma
Reklam
162 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı beğendim. Yazarın emeğine sağlık. Kendimce çıkardığım notlar ise; 1. Akademi (süreç işi)= çalışmak, emek vermek, eylemde olmak, kendi yolunda emin adımlarla ilerlemek (süreç yönetimi) + motivasyon, plan, disiplin, sadakat, azim, hırs, sabır (süreci yönetirken gerekli unsurlar) 2. Sevdiğin işi yap, yaptığın işe saygı duy. 3. Akademi işi
Amerika’da Bir Proje: Duygu ve Motivasyon Günlükleri
Amerika’da Bir Proje: Duygu ve Motivasyon GünlükleriEnes Akyüz · Akademisyen Kitabevi · 202118 okunma
752 syf.
·
Puan vermedi
Batı'da 10. yy. ile 15. yy. arasında egemen olan ve kendine has karakteristik özellikler taşıyan Feodal çağın dönemsel koşullarının bilinmesi, toplum tiplerinin incelenmesi ve toplumsal gelişimin bütüncül olarak ele alınabilmesi açısından önem arz eder. Ancak çoğu sosyoloji kitabının özellikle Sanayi Devrimini ve sonrası gelişen modern toplum yapısını detaylı ele aldığı, bu ara dönemi bir kaç sayfa ile geçiştirdiği görülür. Dönemin gelişmeye ve ilerlemeye kapalı yapısı ve çok fazla olayı barındırmamasından kaynaklanan bir yaklaşım olabilir. Ancak bu durum sağlıklı bir toplum analizini güçleştirmektedir. Zira bu dönemin ve akabinde gelişen manifaktür dönemin yeteri kadar anlaşılmaması halinde okur, modern topluma çoğu sosyoloji kitabında yazan şu meşhur cümle ile giriş yapar: "1768'de James Watt'ın meşhur buharlı makineyi keşfi ile başlayan teknolojik devrimsel süreç.." kendi adıma, bu durum bende tepeden inme bir bakış açısına sebep olmuştu. Biraz daha detaylı inceleme ile iki dönem arası geçişin nasıl gerçekleştiğini araştırmak, süreci daha anlaşılır kıldı ve böylece toplumsal bağı sağlıklı kurabilme imkânım oldu. Dolayısıyla bu kitap, feodal dönemi daha detaylı analiz etmek ve dönemin koşullarına daha iyi hakim olmak isteyenler açısından sağlam bir eser.
Feodal Toplum
Feodal ToplumMarc Bloch · Islık Yayınları · 201466 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
88 syf.
·
Puan vermedi
Aristoteles, devlet rejimlerini konu aldığı kitabında Atina yönetiminin tarihini anlattıktan sonra kendine has yaklaşımıyla Atina Devleti'nin yapısını ve işleyişini anlatmaktadır. Kitap, devlet rejimlerine yer vermesi, demokrasinin adım adım ilerleyişinden söz etmesi açısından kıymetli. Zira bu sayede yaklaşık 2600 yıl öncesindeki devlet rejimleri uygulamalarını ve farklılıklarını okuyor, günümüzle mukayese edebiliyor, öğrenebiliyoruz. Solon'un demokratik rejimi ile Otuzlar Yönetimi'nin monarşik rejimini ve tiranlığı karşılaştırmalı olarak analiz edebiliyor olmamız gibi. Bir sosyal politikacı olarak sosyal devletin izlerini çağlar öncesinden geleneksel metotlarla dahi olsa görmek kıymetli. ilginç olan ise yaklaşık 2600 yıl sonra, günümüzde de yönetimsel olarak çok farklı şeyleri konuşmuyor olmamız. Insanlık tarihi açısından çok da kisa olmayan bu süre zarfında benzer yönetimsel anlayışları ve benzer devlet rejimlerini konuşuyor olmamız ve hatta günümüzde dünya üzerinde o dönemki yönetim şartlarından daha kötü şartlarda yönetilen ülkelerin var olması insanlığın sorgulaması gereken bir konu olduğu düşüncesini uyandırmakta.
Atinalıların Devleti
Atinalıların DevletiAristoteles · İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,136 okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
Kitap, genellikle sosyoloji derslerinde okutulmak üzere verilsede, ders kitabı olmanın çok ötesinde. Sosyoloji gibi devasa bir alanın kapsamını genel hatlarıyla ortaya koyuyor. Sosyoloji nedir sorusunun cevabını okuyucunun kafasında şekillendiriyor. Kitap, okuduğum diğer sosyoloji kitaplarına nazaran daha akılda kalıcı. Bunun nedeni Mehmet Zencirkıran'ın kendine has anlatım şekli. Okuyucunun zihnine kitap içerisinde verdiği güncel örneklerle konuyu çok güzel oturtuyor. Zira anlatılan her konuya ilişkin ilgili şekilde onlarca film, kitap, haber başlığı, alıntı paylaşılmış. Konunun somut örnekler üzerinden anlatılması karmaşık konuların dahi rahat anlaşılmasını mümkün kılmış. Yazarın öteki kitapları olan örgüt sosyolojisi, çalışma ve endüstri sosyolojisi kitaplarını da edindim. Merakla onları da okumaya koyulacağım.
Sosyoloji
SosyolojiMemet Zencirkıran · Dora Yayıncılık · 2015236 okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
"Herkesin bir Leylâsı vardır. Mehmet Akif'in Leylâsı, "Millettiydi". Kavuşmak istediği, özlem duyduğu, uğruna mücadele ettiği Leylâsı... Kitap arka kapağında böyle bahsediyor okurlarına Akif'in Leylâsını ve millet kavramını, Akif'in ayak izlerini takip ederek irdelemeye davet ediyor. Kitapta "Millet", "ulus",
Akif'in Leylası
Akif'in LeylasıErgün Yıldırım · Etkileşim Yayınevi · 201318 okunma
183 syf.
·
Puan vermedi
Şeker portakalı; yalancıktan 6, gerçekte ise 5 yaşındaki Zezé'nin yoksulluk, acı ve ümit dolu hikâyesini konu almakta. Zezé, yaşıtlarından farklı, yetişkinler dünyasının sınırlamalarına hayal gücüyle meydan okuyan bir çocuk. Okula gitmek için yaşını 6 olarak söylemiştir. Yaşı henüz küçüktür ancak yetişkinler dünyasının yüklerini ufacık boyuna rağmen fazlasıyla yüklenmiştir. Kitap yoksulluğun boyutlarını ve yaşama yansımalarını çok güzel aktarmış. Çocuk yoksulluğu üzerinde bilhassa durulmuş. Zezé'nin hikâyesini aslında dünya üzerinde yoksullukla karşı karşıya kalan milyonlarca aile ve çocuk paylaşıyor. Yoksulluk, sadece yoksulluk koşullarında yaşama risklerini değil aynı zamanda yoksullukla beraber ortaya çıkabilecek başkaca riskleri de kapsıyor. Zezé de bu risklerden sayılabilecek fiziksel ve duygusal şiddete, emek sömürüsüne maruz bırakılmış bir çocuk. Böyle bir durumda genellikle çocukların bedensel ve zihinsel gelişimleri olumsuz yönde etkilenebilir. Ancak bu hikâyede değil. Bu hikâyede, Zezé'nin bedensel gelişimi zayıf kalıyor belki ama zihinsel gelişimi birçok yetişkini etkileyecek kadar gelişiyor. O, hayat koşuşturmacasından varlığını bile unutmuş ebeveynlerine rağmen hayata sıkı sıkıya bağlı kalıyor. Kimi zaman kopuşlar yaşıyor ancak her zaman toparlanmasını biliyor. Ve içinde yaşadığı her türlü zorluğa rağmen ümidini koruyor. Yoksulluk üzerine çalışan biri olarak Zezé'nin hikayesi çok etkileyici geldi. Bazı satırlarda zor yutkundum. Günümüzde yaşamanı zor şartlarda sürdüren Zezé'leri düşündüm. Genellikle mutlu sonla bitmeyen hikâyelerini.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022231,1bin okunma