Neşe ancak insanlar hayatlarına hizmet olarak baktıklarında mümkün olur. Kendileri ve ferdi saatleri dışında bir amaca hizmet ettikleri gerçek neşeyi tadabilirler.
Tolstoy
Allah'ım harikaydı o kadar anlatılacak şey varki o kadar duygulu bir hikâye'idi ki, hayran kaldım aşk'tan ziade nefrer, acı, ihanet, fantastik gibi şeyler içeren bir kitaptı serinin ilk üç kitabında baya sıkıcı ilerliyordu defalarca yarım bıraktım, keşke bırakmasaydim Amelya' yı okuduktan sonra değişen çok şey oldu...
Maya o kadar güçlü bir karakter' ki anlatılamaz serinin başlarında baya güçsüz bir karakterdi ama zamanla inanılmaz biri oldu, kumralın her zaman ona destek olması yanında olması da mayanın güçlenmesine katkısı olduğunu düşünüyorum.
Maya çoğu yerde de baya yanlız kaldı o kadar üzüldüm' ki gidip sımsıkı sarılasım geldi, elinden tutup onu hapsoldugu yerden çıkarmak istedim, onunla ağlamak, onunla dertleşmek istedim o çok farklı biri idi ilk defa bir kitap karakterine bu kadar kendimi yakın hissettim.
Maya o kadar çaresiz o kadar bitmiş haldeydi' ki kimsenin artık ona iyi gelemeyeceğini düşündüm ama fetih yine ona iyi geldi,
Kitap kötü sonla bitmesede içimde ki burukluk geçmedi, em azından mutlu sonla bittti diye kendimi avuttum ama nafile o acı o burukluk hep içimizde kalıyor...
"Ve evet stefan zweig' in dediği gibi,
Ruhu zaten ölmüştü: geriye bir tek bedenini öldürmek kalmıştı"
Amela ya yakışan tek söz budur benim için.
Ah sen neydinnnnn diye başlamak isterim efendim.
Uzun zamandır bekliyordum kitabı baya bekledim ve beklediğime deydi baya, bronz 1' i okuduktan sonra baya kendime gelememistim ama ikinci kitap beni bitirdi diyebilirim, hislerin çok ağırlıklı oldugu bir kitaptı bazı yerler de hıçkıra hıçkıra ağladım, şok geçirdiğim yerler olduuu, çok hüzünlü aynı zamanda kadın gücü var en sevdigimden, mafyatik bir kitap aynı zamanda yazarın kalemi çok akıcı okurken asla sıkılmayacağınız bir kitap, doya doya ağlamak istiyorsanız alın okuyun yani.
Vede aynı şekilde çoğu kişi bronz'a sövmüş demedik laf bırakmamışlar, ay arkadaşlar daha 3 . Kitabı okumadik sakinnn tabiki de alıntılardan dolayı bende biraz sövmüş olabilirim ama sonuçta hisarın unuttuğu şeyler var ne oldu bilemeyiz, 3. Kitabı dört gözle bekliyorum umarım hisar ölmez ve evet bu seriye aşığım.
Kürk mantolu Madonna...
Koca bir ah çektiren bir kitaptı, o kadar güzeldiki, neden daha önce okumadım diye kendime defalarca kızdım, iki gün önce bitirdim, ama hâlâ etkisinden hâlâ çıkmadığım bir kitap oldu, ağlaya ağlaya bitirdim diyebilirim. Ahh raif efendi keşke size sarılabilseydim o kadar cok istedim ki, raif Efendi'nin içine kapanıklığı, sessizligi, yalnızlığı o kadar kötü hissettim ki, keşke mutlu sonla bitseydi diyorum ama bu kadar duygulu bir hikayeye sadece kötü son yakışırdı, benim için artık çok ayrı bir yeri var bu kitabın, tek kelime ile bayıldım.
Evett uzun zamandır beklediğim bir kitaptı, deliller ve cellatlar tamda beklediğim gibiydi, gerçekten beklediğime değdi, kesinllikle çok detaylıydı cok dikkatli okudum bazı yerleri anlamadığımdan dönüp tekrardan okudum, aşırı akıcı idi 736 sayfa baya kalın ama iki günde bitirdim. bir kere başladıktan sonra elimden bırakamadım.
Duyguların çok yoğun hissettiğim yerler oldu çok üzüldüğüm yerler oldu, bir aşk hikayesi bekliyorsanız beklemeyin, bu daha çok çoğu sırrın açığa çıktığı, ihanet, hüzün, yalnızlık, hayal kırıklığını, gibi duygularını dibine kadar yaşayacağınız bir kitap, beni derinden sarstı, gidip arın' ın omzunda aglamak istediğim yerler oldu,sonu beni bitirdi öldürdü,bitirdikten sonra baya kendime gelemedim. Dördüncü kitabi dört gözle bekliyorum,