Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

SavaşSerdar

SavaşSerdar
@AzraSezen
Resûlullah (sav); " Her kim Âdem'in ilmini, Nuh'un azmini, İbrahim'in hilmini, Musa'nın celalini, Yusuf'un cemalini ve İsa'nın takvasını görmek diler ise Ali'ye baksın! "demişti.
Reklam
Onun manası kâinattan bile eskiydi. Herkesten ve her şeyden önce " MUHAMMED" adı zikredilmişti.
" Nefis ister, akıl gerekçeler bulur, vicdan aklar. Oysa sen kendini kandırsan bile unutma ki; Allah hesap sorar, ellerinle kendini ateşe atma,!.."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hicret, Allah'a itaat etmenin mümkün olmadığı yeri terk edip mümkün olan diyara gitmenin adıdır.
O'ydu; ışığını kandil, çerağ ve sırçalar eliyle aksettirip göklerin ve yerin nuru olan.
Reklam
O'ydu; yarattıklarına hidayet verici olup rahmetini art arda sıralayan.
O'ydu; nübüvveti kapatıp velayet kapısını açık tutan ve yeryüzünü asla ışıksız bırakmayacak olan.
O'ydu; Âdem'den Hâtem'e dek yüz yirmi dört bin Nebiyle kâinatı aydınlatmış olan.
Zafer peşinde koşan çoğu eksik erkek gibi, bir kadına sahip çıkmak değil, ondan sadece bir parça koparmak istiyordu. Kadınlardan kopardıkları parçalarla kendilerini erkek ilan etmiş eksik erkeklerle doluydu dünya.
Kalbi başkasına ait biri, ait olduğu kişiden uzakta ne kadar özgür olabilirdi ki?
Reklam
İnsan başka bir insanı bu kadar net hissedebilir miydi? Böylesine hissettiğimiz birinin anlamı neydi?
Saçmalasak da, gerçeğimizi her daim görebilenler değil miydi gerçek dostlarımız?
... vazgeçmecesiz yapılan hamleler değil miydi başarı?
Şimşeğin ışığı ile sesi arasındaki her 5 saniyelik fark 1.6 kilometre uzaklığı göstermektedir.
İnsan düşünmekten sarhoş olabilir miydi? Peki ya sürekli aynı kişiyi düşünmekten?
Rezil olacaksak özentiliğimizle değil, Kabadayılığımızla rezil olalım.
Reklam
Hayatın en verimli terapilerinden biri acıyı paylaşmak değil mi?
Denge, etrafımızda olan her şeye rağmen olmamız gereken kişiyi unutmamak değil miydi?
Birbirlerine hiç dokunmadan vedalaştılar.
Kendimizden başka bir canın iyiliği için hayata yalvardığımızda doğuyordu insanlığımız.
3 enteresan bilgi
6. Papa Alexander, Leonardo Da Vinci'den oğlunu özellikle Hz. İsa gibi çizmesini istiyor ve dünyadaki tüm kiliselere bu resmi dağıtıyor.
2 enteresan bilgi
1497'de öz erkek kardeşini öldüren Cesare Borgia, aynı zamanda öz kız kardeşiyle ve öz babası 6. Papa Alexander ile sevgili olmasıyla da ünlüdür. Böylesine deforme birinin, Hz. İsa'nın görüntüsünü yansıtmak için seçilmiş ve tüm Katolik kiliselerinde tasvir edilmiş olması çok düşündürücü değil mi? Papalık makamına sahip Borgia ailesinin inanılmaz ama gerçek sapkınlıklarını, özellikle 6. Papa Alexander Borgia'nın kendi öz kızı Lucrezia ile olan ensest metres ilişkisini araştırmanızı tavsiye ederim.
Reklam
1 enteresan bilgi
Bu gün tüm kiliselerde, Hıristiyanlığın merkezi Vatikan'da ve Hıristiyanların evlerinde tuttuğu Hz. İsa'nın tüm tasvirlerinde bu resimde gördüğünüz kişi Hz. İsa değildir! Aslında bu kişi Cesare Borgia'dır. Kendisi 6. Papa Alexander Borgia'nın oğludur...
İnsan ne yaptığını ve niye yaptığını bilmediğinde hayatın akıntısına kapılırdı ve her akıntının sonunda mutlaka bir şelale vardı. Şelaleye varmadan bu akışkan kurtulmalıydı.
Merakları ortak olan varlıklar bir gün birbirlerini mutlaka bulurlar.
Takipçisiniz, keşifçi değil. Keşifçi olup kendi yolunuzu açmanın, vagon olmamanın tek bir yolu var! Öğrenmek... Gelişmek... Yol olmak...
Ben, daha önce hayatta görmediğim, hayatın bana söylemediği pek çok düşünceye rastladım kitaplarda.
Tutucu birimiyim ben? Hayır! Asla! Neysem o kaldım hayatım boyunca.
Reklam
Kar'ın kokusunun olduğunu bilmezdim. Harika bir kitap