Barcem Karco

2086 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 70 days
Dizelerin "Hikmet"li Çığlıkları
Acıları sahiplenip hissedeni, Anlamlandıramayacağımız duyguların ilmek ilmek işleyicisi, Noksan duyguların garip hüznüne sahip çıkanı, Hâsılı, elem ve kederin sırdaşı.. Yani bize çok yakın, tenimize nüfuz edebilecek kadar.. Bir insanın yüreğinde yangın olurda nasıl Nazım Hikmet'in kelimeleri o ateşe odun taşımaz? Gönlü kırık, mahzun bir
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20193,404 okunma
Reklam
357 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 39 days
BEN KARAC'OĞLAN, AŞKA AŞIK OLAN BİR KARAC'OĞLAN!!!
Doğdum Halep'te, Şam'da Belki de Beyrut'ta Derviş olup ayrı düştüm, sazımla hudutta Yunus değilim, güzellerin yüzü kaldı başta Öldüm ama bilmiyorum, ölümsüz yaşta. Hmmm.. Evet, güzel girizgah. Yani inşallah. Karacaoğlan, Karacaoğlan! Anadolu'nun halk ozanı, dervişi, abdalı, saz ve söz ustası. Şiirleri, destanları, sözleri dillere pelesenk olmuş ölümsüz bir Üstad. Bizler şiirlerini gün içinde kullanıyoruz, bir türküde dinliyoruz. Ancak onu çoğu zaman kimin yazdığını bilmiyoruz. Belki şuan bir yerde çalan şarkının sözleri Karacaoğlan'a aittir. Kim bilir? Karacaoğlan bir Yunus değil, bir şems'te değil. Çünkü onda ağır basan yer "beşer" aşkı. O aşkı seviyor, sevmeyi seviyor, insanı seviyor. Bir güzelin mahcemalini kaleme alıyor, onu arzuluyor. Onun sevgisi bir kadına, bir dilbere. Ki bu şiirlerle de bir güzelin, sevgisini kazanmaya muvaffak oluyordur :) Bir Yazar, bir sanatçı ölünce değil, eserleri okunmayınca, dinlenmeyince, ağızlarda dolaşmayınca ölür. Bu ölümsüzlüğü bulmak ise sadece bazı kişilerin imtiyazı. Çünkü bunu başarmak için sıradan olmamak lazım. Çok özel meziyetlere sahiplik istiyor. Karac'oğlan bunu başarmış, Anadolu'nun sesi olmuş, bu ses hala kulaklarda yer etmekte, bir müziğe güfte olmayı başarmaktadır. Zannediyorum ki bu ses kısılmayacak, güçlü bir şekilde yükselmeye devam edecektir. Var ol Karac'oğlan, Var ol! youtu.be/AnZQCDeyjeE?si=... youtu.be/S5NOyr505AA?si=...
Karacaoğlan
KaracaoğlanMustafa Necati Karaer · Dergah Yayınları · 201769 okunma
464 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 10 days
POĞAÇA'NIN İÇİNDEKİ PEYNİR KADAR SPOİLER İÇERİR!!!
Modernleşelim, kalmayalım alaturka Paris'te demode, sen çıkar o hırka. Temalı bu kitap.. (Taha Abi'nin Film incelemesi için yaptığı bu girizgâhı bir daha çalmayacağım .d ) Alafrangalığa düşkün Meftun abimiz bize Paris'te hoş geldiniz der. Meftun burada eğitim için bulunmakta ama aslında bir şey öğrenmemektedir. Paristeki yegâne
Şıpsevdi
ŞıpsevdiHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,133 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
88 syf.
2/10 puan verdi
·
Read in 14 hours
Herkes her şeyi yapmak zorunda mı?
80 küsür sayfalık bu kitabın en fazla olması gereken sayfa sayısı 50'dir. İnsan yazdığı alelade, basit, vasat cümleleri -ergen liselilerin yazabileceği cümleleri- 1 sayfaya koymaya utanmaz mı? Sanatçı, yazar dediğin insanın aydın ve duyarlı olması gerekir, bu basit sözler için kesilen ağaca yazık, akan mürekkebe yazık, kitabın baskısı yetişsin diye yemeğini geç yiyen ustaya yazık valla. Yazar, sanatçı aydın ve duyarlı olmalı dedim, aslında tüm insanların olması gibi. Ancak Saygıdeğer Hanımefendi Sanatçı olmaktan çok uzak.. Yolu açık olsun..
Tesadüfen Zümrüdüanka
Tesadüfen ZümrüdüankaElif Erdoğan · Yapı Kredi Yayınları · 202312 okunma
224 syf.
2/10 puan verdi
·
Read in 6 days
HEP BÖYLE OLMAMALI!
Agatha Christe, Agatha Christie, Agatha Christie !!! SPOİLER, İNCELEMENİN BÜTÜNÜ SPOİLER !!! O kadar övülmesine, çok satanlardan düşmemesine, yazarın en çok satan kitaplarından olmasına ve benim bundan dolayı az da olsa bir beklentiye girmiş olmam (az ama çok değil) sonucunda, vasat bir hikâye ve kurgu karşılaşmış olmak beni bu kitaba ayırdığım vakte yazık diye düşündürdü maalesef. Yani 10 kişi adaya geliyor, bütün bunların hepsi adaletten kaçmış suçlular ve bunlar teker teker ölüyor. Peki, nasıl? 10 kişiden biri olan Yargıç tarafından. Niye öldürmek istiyor? Adaletten kaçtılar, ben adaleti sağlarım diyor. Hikâye akıyor gidiyor tamam ama yani sonu o kadar sıradan, o kadar basit, o kadar alelade, o kadar bayağı ki insan, "Ne yani bunun için mi okuduk?" Dedirtiyor. Bu tarz kitaplar neden okunur, sonu için. Çünkü içinde seni farklı düşünmeye veya farklı bir bakış açısı kazandırmak için yeterli edebi tarafı yok. Sonu ilgi çekici olsun, şaşırtsın diye okunuyor. Katili tahmin ettim mi? Zaman zaman. Ama ne bileyim, katilin 10 kişiden biri olması, Amerikan filmi kıvamında "Adaleti ben sağladım" temalı bir kitap. O kadar şaşırmadım ki sonuna.. Yani sonun ilgi çekici bir tarafı yok.. içinden biri katil bu.. Daha farklı bir son bekliyordum... Yakışmadı Agatha Christie!
On Kişiydiler
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132.6k okunma
Reklam
622 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 22 days
DURUN KALABALIKLAR BU CADDE ÇIKMAZ SOKAK!!
AH İLYA İLYİC, VAH İLYA İLYİC! Her şeye güç yetirmek isteyen, çok şey yapmak isteyen insanları iyi bilirim, hiçbir şey yapamazlar.. Uyuşukluğun, tembelliğin sana kimin eseri olarak sirayet etti be İlya.. Halbuki temiz, iyi adamsın. Bu ağırlık yakışıyor muydu sana? Çok kez niyetlenmene rağmen o çiftliğe bir türlü gitmedin, zaten yaşamın boyunca
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139.5k okunma
172 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 33 hours
ŞUÇLUYUM AMA TEK SUÇLU DEĞİLİM
Paris'te doğdum, oldum hayat kadını Mürebbiyelik kâr etmedi, yine buldum yolumu Temalı bu kitap... Şaka şaka.. Günlük geçimini hayat kadını olarak sağlayan Anjel, Bir Fransız ile İstanbul'a gelip buradan da gidemeyince Dehri Bey'in evinde çocuk terbiye talim için kalmaya başlıyor.. Ama kıymetli atalarımızın huylu huyundan vazgeçmez veya can çıksa da huy çıkmaz deyimiyle kitabı özetlemek mümkün. Anjel Hanım yaliya geldikten bir süre sonra Dehri Bey'in kambur biraderini, damadını ve çocuğunu bakışlarıyla, tebessümleriyle, cilve ve nazıyla etkisi altına alıyor.. sonra başlıyor mu beni seviyor seni sevmiyor muhabbeti.. Anjel Hanım saatleri özenle ayarlayıp her gün birinin odalığı olup mesleğini sürdürüyor.. Tabii bu kervan ne kadar yürür.. Aşıkların birbirinden haberdar olmasına kadar.. sonraları aralarda çekişmeler surtusmeler devam ediyor ve harem kısmı ayrılıyor.. Tabii bu durum kuvvetli arzulara dayanabilir mi, hayır.. SPOILER SPOILER SPOILER !!! Diğer asiklardan haberdar olan, her gece birini odasına aldığını öğrenen Dehri Efendinin oğlu, Anjel'i öldürmek için plan yapıyor ve gece baskına gidiyor... o gece Anjelle birlikte olan erkekle, Anjel'i öldürmek isteyerek dalıyor odaya.. odada da olan erkegimiz, -bence- çok uzun zamandır ilişki yürüten erkeğimiz kim çıkıyor? Evet Dehri Efendi... Sonuna şaşırdım mı, hayır. Hatta başından tahmin etmiştim.. ama betimleleriyle, yalın ve mizah dolu üslubuyla, Hüseyin Rahmi her zaman okunabilir.
Mürebbiye
MürebbiyeHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187.5k okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 46 days
VUSLAT OLMADAN HİCRAN
Bir başka memnu olan bu güzide eserimiz, Süreyya, Suat ve Necip etrafında gelişiyor. Mutlu bir yuvaları, birbirlerine bağları güçlü, birbirine seven çiftimiz Süreyya ve Suat başlarına geleceklerden habersiz günleri geçiriyorlar. Gerçi başına ne geleceğini insan bir yerde kendi tayin eder ama... Necip ise Süreyya'nın yakın arkadaşı, ailesinin
Eylül
EylülMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139.9k okunma
104 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 20 days
İnsanın su, hava, yemek, barınma ve güvenlik ihtiyaçları kadar önemli olan ancak bu öneminin zıddı bir şekilde kulak arkası edilen cinselliğe çok başından, ufak bir giriş kitabı. Konulara yüzeysel bir bakış atılmış olmakla birlikte ufuk açıcı ve düşündürücü yerler çoktu. Çağın tartışmalı sorunları olan eşcinsellik, transeksüel, pedofili, ensest ilişkilere kadar çoğu konuya değinilmiş. Cinsel eğitiminde okulda başlatılması gerektiğini belirtmiş. Cinselligin meşru kurumunun evlilik olduğunu söylemiş. Müslümanlara kazandırılmak istenen düşünce biçimi çok sıradan ve bilinen şeyler olarak kalmış maalesef. (Zina günah, mastürbasyon haram, anal ilişki yasak şeklinde.) Daha farklı bir yönlendirme bekledim. Bir alıntıyla bitirelim. "Cinsel mutluluk, mutlu ve huzurlu bir ailenin temelidir."
Bir Müslüman Cinsellik ve Aşk’a Nasıl Bakmalı?
Bir Müslüman Cinsellik ve Aşk’a Nasıl Bakmalı?Kadir Canatan · Beyan Yayınları · 202132 okunma
169 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 19 hours
Kitap okula gitmeyi sevmeyen, her gün yataktan çıkmak için, soğuk elbiselerini giymek için mücadele eden Emre'yi hayatımıza taşıyor. Emre'nin yeme sevdalısı Reco, tablet delisi Kerem ve Hayalperest Elif adında 3 arkadaşı var. Grubumuzun adı baş harflerden oluşan şekliyle, EKER. Bu grup Emre'nin babaannesinin evinde toplanıp okulu ekmek ve gizemli müdürü görmek için bir yol arıyorlar. Grubun sloganı: HAYAT BETER, EKER OKULU EKER. 23 Nisan'da Atatürk'e mektup yazıp birinci olanın müdür olacağını duyan ekibimiz kolları sıvıyor. Bir taşla iki kuş. Hem okulu istedikleri gibi yönetecek, hem müdürü görecekler. Yarışmadan birincilikle çıkan ekibimiz okulun yönetimini ele alıp isteklerini gerçekleştirmeye çalışıyor. Çocuklara "N'apçaz?" Yazılı kağıtlar göndererek, isteklerini alıyor ve yapmaya koyuluyorlar. Okulda Mangal yapmak, dondurma satmak, hayvan getirmek, güneşlenmek, piknik yapmak, abur-cubur yemek, tenefüsü 50 dk dersi 10 dk yapmak, okulda sırada değil yatakta ders dinlemek, öğretmenlere ders anlatmak gibi bir sürü şey denense de bir türlü mutlu olamıyorlar. Daha sonra okula yeni bir yüz geliyor ve her şeyi değiştiriyor. Kitap çocuk&yetişkin için denilebilir. Okulu sevmeyen çocuk için bir yol gösterebilir. Ben çok eğlendim okurken.
Oh Ne Âlâ Memleket
Oh Ne Âlâ MemleketŞermin Yaşar · Doğan Egmont Yayıncılık · 20201,700 okunma
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 hours
Kitap çadırda yaşayan mevsimlik daha doğrusu her mevsim işçi olan Yüksel -Çavuş'un deyimiyle LO- annesi, babası ve Çavuş etrafında şekilleniyor. LO okula gitme hayalini anne babasına Çavuş'a açmaya çalışıyor, çeşitli yollar deniyor. Çavuş'un, eşinin ve çocuğunun mükemmel bir hayat görüşü var. Bu görüş sadece iki cümlede: ''Ziyan olmasın'' ve ''Ne kadar yapsak kâr'' toplanıyor. Örnek verecek olursak; 'Güneş doğdu! Hazır güneş doğmuşken kalkın ve çalışın. Gün ışığını ziyan etmeyin! Ne kadar çalışsak o kadar kâr.' 'Ben şurada yarım saat daha kestireyim. Ne kadar uyusam o kadar kâr.' 'O kadar sandalye getirmişler bak, ziyan olmasın, geçin oturun Ne kadar otursanız o kadar kâr.' Daha bir sürü duruma bu kalıpları uygulabilirsiniz. O kadar sık tekrar ediyor ki cümle kalıpları doğal olarak akla yerleşiyor. Bu tekrar asla sıkıcı gelmedi aksine keşke daha fazla yazılsaymış dedim. Sık tekrarlı cümle kalıpları akılda kalıcı oluyor ve bundan bağımsız iki kitaptan daha cümle hatırlıyorum. Birincisi Otomatik portakal kitabından Alex'in dediği; ''Söyleyin bakalım ne yapacağız ha!'' ve Vatan Yahut Silistre'den; 'N'olmuş yani kıyamet mi kopar?'' cümleleridir. Kitabımıza gelirsek, Yetişkin, çocuk her yaşa uygun ve tavsiye edilir. Ben büyük bir keyifle okudum. Selametle, Sevgiyle.
Lo
LoŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 2022818 okunma
268 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 20 days
Kitap Ankara'da bir apartman dairesinde yaşayan insanların gündelik yaşamına ışık tutuyor. Anlatılan olaylar sıradan olmakla birlikte, karakterlerin çokluğu her birinin yüzeysel kalmasına neden olmuş. Bundan dolayı betimlemeler az olsa dahi, bir karmaşıklık, olaylardan kopma olmuş. 100 temel eser içinde var diye okudum ancak istediğim tadı pek alamadım.
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Bilgi Yayınları · 20216k okunma
286 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 59 days
Kemal Sayar
Kemal Sayar
Hatıraların Evi– Günümüzde Aile
Hatıraların Evi– Günümüzde Aile
Kemal Sayar'ı Youtube videoları, instagram ve twitter'dan tanıyorum. Söyledikleri farklı, ilgi çekici ve az dile gelmiş konulardan olduğu için takip ediyorum. Bu kitabı da bu etkilenme üzerine aldım. Doğrudan bir giriş olacak ama kitap bekletilerimi karşılayamadı. Anlatılan konular bana çok sıradan bilgiler ve yönlendirmeler gibi geldi. Bir sürü şeyler yazıyor ama anlatılan esasında tek bir şey. Bu kadar uzatmaya gerek var mıydı bilemiyorum. Bir diğer durum ise olayların uzun anlatılmasıyla beraber bir tekrara düşme var. Söylenen cümleler bir sayfa sonra farklı bir biçimde yeniden önümüze geliyor. Kitabın çoğu yerinde olmakla beraber, bazı sayfalarda o kadar çok psikolog, yazar, şair sözlerinden alıntı var ki -Şu psikoloğun şu kitabında, şu şairin şu şiirinde, şu yazarın şu cümlesinde- bir yerden sonra sanki bir alıntılar kitabı okuduğumu hissettim. İçerisinde güzel, faydalı, düşündüren, uygulama hevesi verenler de var ancak azınlık olarak kalmış. Sonuç olarak başta dediğim gibi beklentimi karşılayamadı ve ufak bir hayal kırıklığı oldu beklentimden ötürü. Kitabı da okurken araya farklı farklı kitaplar koyarak okudum. Çünkü sıkıldım, içine giremedim. Okunabilir mi? Evet. Okumasam bir şey kaybeder miyim? Direkt olarak hayır demek doğru olmaz ama çok bir şey de kaybetmezsiniz. Selametle. Sevgiyle.
Hatıraların Evi– Günümüzde Aile
Hatıraların Evi– Günümüzde AileKemal Sayar · Kapı Yayınları · 2022284 okunma
292 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 3 days
İstanbul'un dağının taşının gerçekten altın olduğu dönemde, 3 tane apartman diken Hacı Suduri, Kapıcı Durmuş, oğlu İsmail, Dursun'un karısı Züriye ve apartman içi ve dışındaki karakterlerle oluşan, seksenler Büyükşehirinin mahalle ve apartman yaşamını ele alan bir kitap. Macera Seyfi Saymaner'in uzun uğraş ve rica minnet yerleştiği
Apartıman Çocukları
Apartıman ÇocuklarıRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2019547 okunma