Toprak aldığını geri vermiyor, evlat. Ama bekliyorum işte, doktorun ölüm teşhisini koyduğu aciz bir umutlu hasta misali bekliyorum, ölümlü dünya işte, biz de o yolun yolcusuyuz. Kimileri veda bile edemeden gider, kimileri hiç tanışmadan.
Dipsiz kuytu bir çukurdaki adam bile kurtarılmayı bekler. Çünkü bilir ki, umut etmek en zor zamanlarda elinde olan tek güçlü silahtır. Sonunda ışığı görmeyecek olsa bile...
Ben Aymira; iki yüzüm vardı benim. Biri babama gösterdiğim diğeri babamdan gizlediğim. Böyle olmayı babam sayesinde öğrenmiştim. Simli bebeklerim olmamıştı hiç ya da boynuma taktığım beslenme çantam. Yemek yemeyi sevmezdim, çünkü babam tokluğu öğretmişti bana.