Seyfi, insanların kendi kişiliklerinde buldukları yetersizlikleri, bil-gi, görgü ve davranış noksanlıklarını bir başkasının yetkinliğinde gidermeye çalıştıkları, bunun mümkün olabileceğine inandıkları yaşlardaydı daha.
Devletin bu tepkilere cevabı sert oldu. 23 Kasım 1925 sabahı Ankara'dan yola çıkan İstiklal Mahkemesi heyeti 1926 Şubatı'na kadar Kayseri, Erzurum, Rize, Giresun ve Ankara'da binlerce kişiyi yargıladı, resmi rakamlara göre 20, gayri resmi rakamlara göre 78 kişi idam edildi, yüzlerce kişiye 1 5 yıla kadar uzanan ha pis ve kürek cezaları, sürgün cezaları verildi. Tahmin edileceği gibi bu tarihten itibaren şapka giymeye itiraz eden olmadı çünkü sonunda kelleyi kaybetme ihtimali vardi
istiklal Mahkemeleri, kanunla kuruldukları için hukuki idi ancak yargılama usulleri açısından hukuk dışıydılar. Çünkü üyeleri, Meclis içinden seçiliyordu ama savcı hariç üyeleri hukukçu değildi. Kapılarının üstünde İstiklal Mahkemesi Mücadelesinde Yalnız Allahtan Korkar" yazan mahkemeler verdikleri kararlardan sorumlu değildiler ancak cezaların gecikmeden infazından sivil ve asker bütün bürokratlar sorumluydu. Kararın verilmesi için delile gerek yoktu. Sanıkların avukat tutmaları çok nadir bir durumdu,zaten ne buna vakit vardı ne de bu gorevı üstlenmye cesaretli avukatlar. Kararlar hakimlerin vicdani kanaatine göre verilirdi ve temyiz edilmezdi. Verilen cezalar da hemen infaz edilirdi. Kararlar o kadar acele ile alınır ve yerine getirilirdi ki, yanlışlıkla başkasının yerine idam edilenler olurdu
Tam o sırada Meclis'te bütçe görüşmeleri başladı. 3 Mart 1924 tarihindeki son oturumda bütçenin lehinde ve aleyhinde görüş lerin dinlenmesine geçi ldiğinde işin rengi ortaya çıktı. Urta Mil letvekili Şeyh Saffet Ef endi ve 53 arkadaşı tarafından verilen bir önerge ile Halif eliğin hem ülke içinde, hem de dış ilişkilerde iki başlılık yarattığı, Hanedanın yüzyıllardır bir f elaket olduğu ve Türk milletinin yıkımına sebep olduğu, Halif eliğin Türkiye'nin bekası açısından yeni tehlikelere gebe olduğu söylendi ve ilgasmı (kaldırılması) istendi.
ironik biçimde, Hali f eliğin kaldı rılmasına öncülük etme işi Şeyh Saffet Ef endi ve arkadaşları gibi 'sarıklılara', Halifeliği savunmak ise Zeki Bey ve Halid Bey gibi dini eğitim almamış sivil ve asker iki kişiye düşmüştü.
ey yedi yaş
ey yola çıkmanın şaşılası anı
senden sonra ne varsa
çılgınlıklar, bilgisizlikler yığınında geçip geçti
senden sonra
bizimle kuş arasında
bizimle meltem arasında