Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Baybars
Baybars
@Baybarss209
Debbağ
Deri diker
Ahşap oyar
Günlük tutar
Anadolu üniversitesi siyaset bilimi ve kamu yönetimi
İzmir
57 okur puanı
Eylül 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okudum bitti
YAZAR : Soner YALÇIN
KİTAP: Kara kutu
Klasik Soner Yalçın şaşırtması devam ediyor. İnce ince araştırılmış kişiler, tarihler olaylar ve bağlantılar tüm çıplaklığı ile okuyucuya sunulmuş.
Tamamlayıcı tıp yerine şuan devam eden modern tıbbın ve ilaç şirketlerinin insanları tedavi etmekten ziyade hastalığı uzatmaya ve devamlı hâle getirmeye çalıştıklarını gözler önüne seren bir kitap.
Hastalıkların tanımlanması ve tedavisi kısmında hangi ellerin devreye girerek işleri çıkmaza soktuğu ve malesef ülkemizde nasıl da rahat bir Şekilde uyguladıklarını görmekteyiz. Kitap hakkında çok şey yazılabilir ama en mühim olanı okuyucunun kendisinin okuması ve karar varması. Keyifli okumalar dilerim.
Türk Mektupları
Yabancı bir elçi Devlet-i Aliyye topraklarına, Devlet-i Aliyye'nin kudretli padişahı kanuni Sultan Süleyman ile görüşmeye gelir. Yolda başından geçen olayları ve gözlemlerini mektup şeklinde ailesine yazar. Kitap bu mektuplardan oluşur ve dört mektup (yani dört bölümdür) mektuplar normal olarak kahraman bakış açısı ile yazılmış kitap haline getiren ve çeviren bu durumu bozmadığı için harika bir eser olmuş sanki mektuplar bize gelmiş de biz okuyor gibi hissediyoruz. Elçinin gelmesi zaman dilimi olarak şehzade Mustafa'nın katline denk gelir ve o acı olayı detaylıca anlatır. Payitahta geldikten sonra Kanuni ile görüşmek için nasıl Amasya civarına gittiğini, kendisine ve mahiyetine nasıl davranıldığını, ordugahı, askerin moral ve motivasyonuna kadar detaylı bir şekilde aktarır. Ülkenin haberleşme sistemi, yabancı tüccar ve yolcuların nerelerde ne şartlarda konakladığını hayranlık ile anlatır. Türk hanlarını o kadar beğenir ki " Sanki bir kraliyet sarayında ağırlandım " Diye açıklar. Ama genel anlamda bir Türk kini kitap boyunca mevcuttur. Arka arkaya iki yabancı yazarın hatıralarını okumak ve yapılan haksız eleştiriler bazen sinir bozuldu. Benim en çok şaşırıp takdir ettiğim yer ise Osmanlı halkının ev ve kıyaget yönünden sadece ve gösterişsiz oluşunu hayranlık ile anlatması oldu.
Okunmalı hatta kesinlikle olunmalıdır.
Bu kitabı okuduktan sonra bir de yurt dışı kaynaklarına baktım doğru söylüyor. Şiddetle tavsiye ederim iyi okumar.
Kitap: Celal Bayar
Yazar : İsmet Bozdağ
Soner yalçın'ın beyaz Türklerin sırrı kitabından sonra okuduğum bu kitap celal bayar hayranı ismet Bozdağ'ın kaleminden çıkmış bir eser.
Celal Bayar'ın eğitim hayatı hakkında bilgi vermemesi hatta iki cümle ile geçiştirmesi beni Şüphelendirdi ama şahsım adına celal Bayar'ı daha yakından tanıma fırsatı buldum. Önem arzettiğini düşündüğüm iki nokta ise
1- celal Bayar'a karşı Atatürk'ün koruyucu tavrı
2- Devlet teşvikli özel girişimlerin bu denli faydalı olabileceğini celal Bayar'dan dinlemek.
İsmet İnönü'nün Başvekillikten çekilmesi sonucu Atatürk'ün isteği doğrultusunda başvekil vekili olan Celal Bayar'ın ülke adına gayet faydalı işler yaptığını ve 1960 darbesine kadar ülke siyasetinde etkili bir isim olduğunu söyleyebiliriz. Yazarın ismet inönü ile şahsi yahut fikri olarak bir sıkıntısı olduğu belli çünkü eleştirmekten hiç geri durmamış. Gayet keyif alarak ve severek okudum tüm kitap severlere tavsiyemdir.
Okur Takip Önerileri
KARA ÖLÜM ve KARANTİNA
Bu kitap hakkında inceleme yazmayacağım. Çünkü inceleme yazısını kitabı bilmeyen okurlara fikir olması açısından yaparız, bu kitap ise bizim 3-4 yıl önce yaşadığımız hayatın, karantina günlerinin ta kendisi. Kitabın incelemesini okumak yerine galerinizde girip eski fotoğraflara bakmak, eski bir kaç haberi okumak aynı işi görecektir. Kitapta anlatılan süreç, karantina günleri, alınan tedbirler, yasaklar tamamen aynı sanki o dönemden bir yönetici gelip bizim yaşadığımız süreci yönetmiş ya da yöneticiler bu kştabı okuyup kural ve yasakları belirlemiş. Diyecek fazla bir söz bulamamakla beraber herkese keyifli okumalar dilerim.
2024-40/1
: Dünyanın ucunda ki fen
: Jules Verne
Puanım:
Yine harika ve muhteşem bir kitap, ince ince düşünülmüş hayal gücü ve bolca bilginin harman edildiği bir kitaptı. Jules Verne'in muazzam deniz bilgisini öyle aktarıyor ki kendinizi denizcilik bilginiz varmış havasına sokuyor. Bu benim yazar hakkında en sevdiğim özelliği.
Kitap dünyanın ucu sayılan karanlık bir noktaya kurulan büyük bir deniz fenerinin ve burada görevli üç güvenlik görevlisinin başıma gelen olayları anlatmakta. Mücadele ruhunu sonuna kadar hissetmenizi sağlayan ve psikolojide rezerv enerji denilen olayın açığa çıkışına şahit oluyorsunuz. İnsanın inandığı ve azmettiği konuda nasıl bir savaşcıya dönüştüğünü, inandığı hedef uğruna nelere katlandığına, neleri kaybettiğine şahit olacağınız harika bir eser. Kitabın ilk on, on beş sayfasına kadar bağlanamamış olsam da sonu gayet akıcıydı. Belli bir süreden sonra yazarın büyülü dünyasına girmiş buluyorsunuz kendinizi zaten. Okumak isteyen herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
2024-40/1
Kitap: Beyoğlu rapsodisi
Yazar : Ahmet Ümit
Son 100 sayfaya kadar gayetbakıcı geldi bana üç çocukluk arkadaşının anıları geçmişi anlatan tarzı gayet keyifliydi. Kitap kahraman bakış acıdı ile birinci ağızdan yazılmış bu daha samimi geliyor bana, polisye yazdığına alışkın olduğumuz Ahmet Ümit bu kitapta acaba cinayet yok mu diye şüpheye düşürürken kendinizi cinayet fotoğrafı sergisi çalışması ve sonucunda açığa çıkan bir cinayetin içinde buluyorsunuz. Ben okurken kitapta ki arkadaşları tanıyormuşum gibi hissettim sanki ben o grubun dördüncü üyesiydim ve olayları kenardan izliyordum. Cinayet konusuna gelince polis değil bir macera meraklısı sivil bir adamın peşine düşmesiyle neticeye varıyor. Bulduğu sonuç yani katil son derece şaşırtıcı okurken okkalı bir küfür sallamadan edemeyeceksiniz şimdiden keyifli okumalar dilerim.
#Birdünyakitap
#OkudumBitti
kendime düşünceler
Marcus Aurelius
Puanım:
Uzun zamandır felsefe alanında okumalar yapmak istiyordum. Ama klasik felsefe tartışmaları ve içinden çıkılmaz sorular gözümü korkutuyordu. Tesadüfen katıldığım bir felsefe grubunda beni ilk kez tanıyan insanların siz stoa felsefesine sahipsiniz şeklinde ki yorumları bu kitabı okumaya mecbur bıraktı diyebilirim- iyi ki öyle olmuş- şahsi hayat ve dünya görüşüme bu denli benzerliği olan bir alan ve kitap olacağını düşünmemiştim. Yoğun çalıştığım için üç dört gün elimde gezmiş olsa da kitap gayet güzel, öğüt verici, ve okunması gereken bir kitaptı. Tüm kitap sever dostlarıma tavsiye ederim keyifli okumalar.
Kitap : Kayıp tanrılar ülkesi
Yazar : Ahmet ÜMİT
Kitabın adı her ne kadar "kayıp tanrılar ülkesi" olsa da aslında "Tanrılar için kaybolan hayatları" anlatan bir eser olmuş. Gerçek hayatların mitoloji ile birlişimini öyle güzel yapmış ki yazar gerceğ mitoloji , mitolojiye gercek sanmamak elde değil. Ahmet Ümit 'in yine
·
Puan vermedi
Hulusi Akar
Harbort askeri heyet raporu
Savunma bakanımız ve eski genelkurmay başkanı olan Hulusi Akar'ın doktora tezi olarak yazdığı ve Türk tarih kurumu tarafından kitap haline getirilen bu eser 1919 yılında ki Türkiye iç ve dış siyasetinde olanları, olmayanları özellikle olmayanları olmuş gibi gösterilenleri araştırması için gönderilen heyetin yazıldığı raporun incelenip kitap haline getirilmesidir.
Kitap hakkında AA tarafından yapılan yorum şu şekildedir; Eser 1919'da meydana gelen mühim olayları günümüze aktaran bir eser. Eserde ele alınan raporu hazırlayan heyetin başında bulunan General James G. Harbord, Amerika Birleşik Devletleri adına Doğu Anadolu ve Güney Kafkasya'daki durumu tetkik etmek üzere 1919 yılında bölgeye gönderilmiştir. Heyet tarafından yapılan incelemeler sonucunda, iddia edildiğinin aksine bölgede Ermenilerin hiçbir zaman çoğunluğu oluşturmadığı ve Türkler tarafından Ermenilere karşı 'soykırım' olarak nitelendirilebilecek hiçbir eylemin gerçekleşmediği anlaşılmıştır."
Hulusi Akar bu kitabın gelirlerini Mehmetçik vakfı'na bağışlamıştır.
Yazar: Yusuf Güldür
Kitap: Mankurt
Kitap ilk başlarda çok basit geldi doğrusu ama olayların 'serim' kısmında daha net daha akıcı bir hal aldı. Kurgusal olarak güzel ama piyasada bu tür romanlar arasında biraz acemice kalmış ama sonuçta bir emek var ve yazarın ellerine sağlık. Geçmiş dönemlerin acımasız faaliyetlerinden olan MANKURT'laştırma olayını geçmiş ve günümüz olarak iki duygusal olay ile anlatmış ve bence kitapta ki en güzel nokta burasıydı. Yazar bize aslında ülkemizde yaşanan bazı savunma sanayi alanında ki olayları da romanda aralara serpiştirmiş ve bu çok güzel yapılmış. Okuyan kişinin ülkemizin - savunma sanayi olarak konuşuyorum- bu konu da ki kat ettiği yolu görmesini mümkün kılmıştır. Ve son dönem yazarları hariç bazı konuları da kaleme almaktan çekinmemiş yazar, aslında ilgi duyup araştıranlar tarafından kolayca göze çarpan konuları yazar üstünkörü anlatmıştır. İlgi duyan kişi not alıp araştırırsa kendi yararına olacaktır. Özellikle dünya savaşı, olayları ve ülkemizin sorunlarının ana nedenlerinden birini tespit edecektir. Dili sadece ve son derece akıcı şekilde yazılmış kitaptır. Biraz abartı var ama olmayacak şeyler değildi bunlar herkese keyifli okumalar dilerim
Yazar : Azra kohen
Kitap: Gör beni
Azra Kohen'in Okuduğum dördüncü kitabı ve doğrusu beni en bağlayan ve etkileyen kitabı bu oldu. Değerli bir büyüğümün tavsiye ettiği ama sürekli ertelediğim bir kitaptı. Kitap iki dönemin birbiri ile aynı düzlemde ama farklı beklentiler ve düşünceler ile ilerleyişini anlatırken, bir yandan da karma bir eğitim sisteminde işlenen dinler tarihi, ortaya çıkışları ve yaratılış hikayeleri beni çok etkiledi. Sümerler üzerinde çokça duran yazar güzel ve detaylı bilgiler vermekte, bazı yerlerde önerdiği müzikler ile keyifli bir okuma sunmaktadır.
Konumuza gelirsek semavi dinler de ( Müslümanlık, Hristiyanlık ve Yahudilik) geçen yaratılış ve tufan olaylarının Sümer tabletlerinde Geçmesi , yaratılış olayının ve kadının erkeğin kaburga kemiğinden yaratılması gibi bir çok olayda bulunan benzerlik dikkat çekici.
Biz müslümanlar Hak dininin Hz. Muhammed ile gelmediğini ilk insandan bu yana var olduğunu, biliyoruz tufan olayının yaşanılan bu bölgede ki - Mezopotamya- her yerden hissedildiğini yaşandığını düşünürsek, ilginç değil ama yine de araştırılması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.
Yazar : Ali ÖNGÜL
Kitap : BÜYÜK SELÇUKLULAR
Kitap öncelikle konuyu temelden ele almış ve oldukça güzel sıralamış. Döneme ait bir çok alanda bilgiler mevcut okurken kurulan ve yaşayan ihtişama hayran kalmamak elde değil ama beni en çok sinirlendiren husus taht kavgası ve saray entrikaları oldu. Özellikle sultan eşlerinin kendi çocuklarını tahta çıkarmak için giriştikleri mücadele ve özellikle yakışmayan yollar beni sinirlendirdi. Bir zamanlar sevdikleri eşlerinin yani Sultan'ın ölümü yaklaşınca kendi çocuklarını tahta çıkarmak için yaptıkları akıl almaz işler - ki buna sultanı öldürmek, öldürtmek, yahut öldürmek isteyenlerle Birlik olmak gibi- akıllara durgunluk veriyor. Kitap her zaman olduğu gibi bu tür olayların dizi film gibi kısa kesit gösterimler ile anlatılmayacak kadar geniş olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yazarı tebrik etmek dışında birşey söylemek düşmez lakin sultan ölümlerini ve kişisel özelliklerini çok az ve yüzüstü kaleme alınmış daha uzun olmasını isterdim. Şimdi sırada serinin diğer kitapları var. Herkese keyifli okumalar dilerim
Uzun zamandır okumak istediğim ancak şimdi fırsat bulduğum, ve okurken bazı yerlerde biraz sıkıldığım ama gayet başarılı ve ufuk açıcı bir eser olduğunu belirtmek isterim. Kaybedilene üzülmeyin kalanı kuvvetlendirmek bu olsa gerek. Kitapta beni en çok etkileyen nokta yakın çevresinin kahramanın bir özrü yokmuş gibi davranması ve tabi ki annenin bitmez tükenmez çabası oldu.
Çocuğun annesi için kullandığı cümlelerden iki tanesi beni çok etkiledi.
Anneyi bir saatin piline benzetmesi, çalışma / yaşam enerjisini annesine bağlaması,
Annesini savaşta ki arkadaşına benzetmesi son derece etkili ve yerinde benzetmeler olmuş. Her anne çocuğu için fedakârdır ama farklı ve bakımı bir tık daha ağır olan çocukların anneleri daha Sabırlı,daha cefakar ve daha saygın...
Azim ile yaşayan ve pes etmeyen insanlara sonsuz saygım ve hürmetim vardır. Pes etmeyi acizlik sayan, savaşmaktan yılmayanlara ilham olacak bir eser, okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim...
Yazar: Nâsır-ı Hüsrev
Kitap: Sefernâme
Şuana kadar Seyahatname adına okudum en güzel kitaptı. Yazar Nâsır-ı Hüsrev kardeşi ve bir Hintli kölesi ile yaklaşık 7 yıllık seyahatini ince bir titizlikle yazmış ve gittiği bölgelerin tarım faaliyetlerinden, kültürlerine, geçim kaynaklarından, yeraltı ve yer üstü zenginliklerine, kullandıkları takvimden bölgede görevli kadıya, hükümdara kadar bir çok alanda bilgi vermiştir. Eski kültürlerde yerleşim yerlerinin seçiminin nasıl titizlik ve düzenle yapıldığını okurken hayran kaldım , biz bu teknolojide bunları hesaba katmadan yerleşim yaparken eski insanlar Nil nehrinin dahi taşması ihtimalini hesaba katılması çok etkiledi beni, diğer bir konu ise yazarın Şia mezhebinden olup gittiği yerlerde bu izleri araması. okumayı düşündüğüm büyük Selçuklu tarihi serisinden önce hazırlık olsun diye o coğrafyada yapılan bu gezi yazısını okumak iyi oldu:) keyifli okumalar dilerim
Yazar: Jules Verne
Kitap: Buzullar arasında bir kış
Yeni bir maceraya Jules amca ile çıkmak...
Jules Verne'nin muhteşem anlatımı ve sürükleyici olay örgüsü ile yeni bir maceraya çıktım. Jules Verne'nin kitaplarında en çok sevdiğim nokta olayın geçtiği olay,yer,topluluk gibi konularda güzel ve öğretici bilgiler vermesi, sanki yanındaymışız gibi bizimle sohbet eder gibi kitabın akıp gitmesi,
Oğlunu kaybetmiş bir baba ve sevdiğini kaybetmiş bir genç kızın "Ufak bir Umut" kıvılcımı ile çıktıkları yolculuğu ve yolculukta art niyetli insanların yaptığı kötülüklerle mücadele konu alınmış önemli bir etken daha var kuzey noktalarında geçen aşırı kış mevsimi baba ve yanındakileri oldukça zorluyor. Kısa bir kiyap olduğu için çabucak bitti. Üstüne akıcı olması da eklenince bence harika bir eser çıkmış ortaya...
Ben Jules Verne'yi filmler yahut dizilerde izlediğimiz küçük marangozhanede, küçük bir tahta parçasını işlerken torununa hayata dair , insanlığa dair hikayeler anlatan dedelere benzetiyorum. İş finale gelince hikayeler ile bezenmiş, o küçük tahtadan güzel bir eser çıkar ya yazarın kitapları da bence öyle.... Herkese keyifli okumalar dilerim
Yazar: Arif ergin
Kitap : Tekvin
Aralık ayının ikinci kitabı olan bu kitabımı biraz elimde fazla bekledi, iş yoğunluğu ve bazı özel sebeplerle geç bitirdim.
Kitabın yazarının Türk dan Brown diye duymuş olabilirsiniz kitap olay ve taslak bakımından Dan Brown eserlerine oldukça benzemektedir. Kitap muazzam araştırma ve inceleme sonunda yazıldığı için çok fazla bilgi var ve elinize not kağıdı yerine defter almanız daha iyi olur. Kitapta sanattan felsefeye,dinler tarihinden mimariye kadar bir çok alanda bilgi aktarımı mevcut yazarın bu kitabı neden 5 yıl da yazdığını daha iyi anlayacaksınız okuyunca sürükleyici ve kolay biten bir kitap ve size bilgi bakımından ansiklopedi okuyormuş hissi verebilir. Osman Hamdi Bey'in eserlerinde gizlenmiş ve ezele dayalı bir aile çekişmesinin işlendiği kitap sizi birer kayıp sanat avcısı yapacaktır. Herkese keyifli okumalar.
Yazar : Ali ÇETİNKAYA
Kitap : SÜRGÜN MEKTUPLARI
Eski asker olan Ali Çetinkaya son dönemlerinde sultan Abdülhamit han'a yaverlik yapmış ve Afyonkarahisar mebusu olduğu sırada İngilizler tarafından Malta'ya sürgün edilmiştir. Sürgün yılları sırasında eşine yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. Mektuplarda dikkatimi çeken bazı hususları yazmak istiyorum.
- Mektubun dili oldukça kibar, eski insanların savaş ortamında bile efendilik ve kibarlığı muntazam şekilde kullandığını görüyoruz.
- Her mektubun sonunda babasına , ailesine , eş dost ve komşulara selam söylemesi çok dikkatimi çekti. Komşuluk bağlarının ne kadar kuvvetli olduğunu düşünün ki sürgünde olan kişi hâlâ özen gösteriyor.
- Eşine olan saygısı ve sevgisini her fırsatta dile getiriyor.
Anladığım kadarıyla ilk eşinden olan oğlunu emanet ettiği ikinci eşine sırf çocuğuna bakıyor diye sürekli teşekkür etmesi ve ısrarla çocuğunun durumunu sorması içimi burktu. Biyografi sevenler için mutlak okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum keyifli okumalar.
Malta'dan Mefharet Hanım'a Sürgün MektuplarıAli Çetinkaya · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201516 okunma
#OkudumBitti
Yazar : Ionna IORDANOU
Kitap: Venedik Gizli servisi
Kitapta Venedik'te faaliyet göstermiş ve git gide büyüyerek güç odağı haline gelmiş bir yapılanmadan bahsedilmektedir. Bu konulara meraklı olsam da kitapta bahsi geçen oluşumun istihbarat faaliyetleri yürüttüğünü yeni öğrendim, ben bu oluşumun hükümetlerin,kral veya yöneticilerin akıl Danıştığı bir kurul sanıyordum kitap genel olarak üst perdeden yazılmış gibi olayı bilen iki kişinin yüzeysel konuşup derin anladıkları konuşmalar gibiydi. Olaya hiç ilgisi olmayanlar için biraz karmaşık ve zor gelebilir ama bu hususu aşmak için çapraz okuma yapmanızı tavsiye ederim. Yani olayın geçtiği 16.yy' da ki Osmanlı Devleti'nin istihbarat faaliyetlerini de okursanız daha kalıcı olacaktır. Keyifli okumalar dilerim
Yazar : Jules Verne
Kitap: Denizler altında yirmi bin fersah
Uzun zamandır kitaplığımda olan ve büyük umutlar,heyecanlar ile aldığım bir kitaptı. Daha önce sesli dinlemiştim ama okumayı çok istiyordum, hani bir şeye ulaşmaya çalışmak ulaşmaktan daha keyiflidir ya öyle oldu. Sanki kitaplığımda durması yetiyor gibiydi ama tabi ki durmayıp okudum. Klasik Jules Verne'nin muhteşem hayal dünyasında okuyucuya ait bir köşe vardı. Denizler altında ilerleyen bir aletin içinde bir koltuk da bize ayrılmıştı. Uzun soluklu bir macera olması gereği kitap kalın olsa da kendisini çok güzel okutuyor. Kitabın yazılışının denizaltının icadından yıllar önce olması da ayrı bir Jules Verne hayranlığı oluşturuyor. Dünyadan kendisini soyutlamış ve kendisine yeni bir dünya kurmuş ilginç bir kaptanın ilginç aleti ile yapılan macerayı keyifle okuyacaksınız şimdiden keyifli okumalar.
__________
#OkudumBitti
Yazar: İkram ASRLAN
kitap: HALİD BİN VELİD
"Korkakların gözüne uyku girmesin!"
Hayatına bu cümle ile son veren, mezarının kılıcı ile kazılmasını isteyen, yatakta ölmeyi kendisine hakaret sanan kadere boyun eğmek zorunda kalan bir askerin, komutanım hayat hikayesi.. Mekke'de söz sahibi ailelerden Mahzumoğluları' na mensup olan, Müslümanlar ile müşrikler arasında yaşanan 3 savaşta da müşrikler tarafında yer alan ve sonradan Müslüman olan bir zat Halid Bin Velid...
Girdiği savaşları, yaptığı hizmetleri anlatan biraz roman biraz araştırma yazısı tarzında olan bir eser ve bu kitabı ikinci okuyuşum. Açık konuşmak gerekirse 250. Sayfadan sonra sıkılsam da kitap güzel ve okunurdu. Beni en çok üzen ise cahiliye devrinde bir babanın kibrine yenik düşüp atalarının adetlerini devam etrirmek adına kendi kızını diri diri gömmesiydi. Nasıl bir toplumken İslam'ın gelişi ile nasıl bir toplum olduklarını kitabı okurken hayal dünyamızda canlanan sinemada izlemek mümkün. Tüm kitap dostlarıma keyifli
okumalarp dilerim.
Yazar : Abidin Ege
Kitap: Harp Günlükleri
Çanakkale,Irak ve İran cephelerinde görev yapmış ve 15 defter yazmış bir askerin Günlükleri o dönemde alınan eğitim, çekilen sıkıntılar ve cephede olanları birinci ağızdan yazdığı için oldukça önemli bir eser konumunda zannımca, biyografi ve günlük okumayı seven benim için bulunmaz bir eserdi, en çok dikkatimi çekenler ise o dönemde bile gazete ,kitap okumayı bırakmayan buldukları fırsatta tiyatro izleyen bir neslin izlerini takip etmenin en güzel yolu. Herkese keyifli okumalar dilerim.
___
Çanakkale, Irak ve İran Cephelerinden Harp GünlükleriAbidin Ege · İş Bankası Kültür Yayınları · 20118 okunma
: Bir astronota sorun
: Tim PEAKE
Tim Peake adında İngiltere vatandaşı ve ESA astronotu olan bu kişiye farklı yaş gruplarından ve mesleklerden sorular sorulmuş. Uluslararası arası uzay istasyonunda 6 ay geçiren ve uzay yürüyüşü yapan Paeke soruları olabildiğince içten cevaplamış. Uzay leraklılarının okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap çünkü benim bile aklıma takılan bazı sorular sorulmuş. Beni en çok etkileyen noktalar şunlar oldu;
- Adamın ülkesine olan bağlılığı ve bunu her fırsatta dile getirmesi ş.
- Görev icabı uzaya gittiği Rus Kozmonotları ve Rus uzay araçlarını kendi ülkesinin gibi sahiplenmesi.
- ve en ilginç soruların çocuk yaşında ki insanlardan gelmesi.
Bazı şeyleri büyüdükçe kaybediyoruz; yaratıcılığı, basit ama etkili düşünmeyi ve cesareti...
Herkese keyifli okumalar dilerim.
: Burak TURNA
: Metal Fırtına 2/ kurtuluş
Kitap klasik Metal Fırtına formatında başlıyor. Dünya büyük bir savaştan çıkmış Amerika'da nükleer bomba patlamış. Amerika'nın seçilmiş hükümeti Türkiye'de aldığı kısmı mağlubiyet sonrası uzlaşmacı bir tavır sergilemek isterken sahneye Amerika devletini yıllardır görünmeden idare eden
Kitap : yersiz yurtsuz
Yazar :
Herkese selamlar öncelikle kitap okunması kolay yalın bir dil ile yazılmış ve akıcı. Anlatılan olaylar , yaşanılan hayatlar içler acısı dünyanın çeşitli noktalarında fikirlerini diğer insanlara dikte etmek isteyen terör örgütü ve grupların işkence zulmüne uğrayan insanların hayat hikayelerinin anlatıldığı bir kitap. Ortadoğuda İşıd, taliban , el kaide batıda radikal hristiyan örgütleri ama ezilen ve zulme uğrayan daima ne olduğunu bile anlamayan masum halk , kadınlar ve çocuklar.
Kitapta anlatılan sıkıntı ve işkenceleri okurken bazı yerlerde son derece sinirlenirken bazı yerlerde hikayaleri anlatanlara da katılmadığım noktalar oldu. Şöyle ki yazarımızla konuşan mülteci konumunda olan mağdur şöyle bir cümle kurdu;
Mülteci kabul eden ülkeler ve insanları istiyor ki mülteciler olarak onlara minnet ve saygı duyalım." Bu cümleye katılmıyorum şöyle mülteci yada ev sahibi olmasak bile insan insana saygı duymak zorundadır. Ayrıca ülkelere gelen milyonlarca mülteci varken ülkenin halkı sizlere kucak açmış sizi o kötü koşullardan kurtarmışsa bir zahmet saygı da duymalısınız. Ülkemizden örnek cerecek olursak milyonlarca mülteci yiyor içiyor, yeni geliyor kendi halkımızdan daha iyi koşullara ulaşabiliyorken " biz size neden minnet duyalım" şeklinde bir yaklaşım doğru olmamanın dışında nankörce ve kibirli bir bakış açısı
Kitap : Cesur Yeni Dünya
Yazar : Aldous Huxley
Öncelikle kitaba hayran kalarak ve bir o kadar da şaşırarak bitirdiğim belirtmek isterim. Kitap yazıldığı 1932 yılına bakıldığında ciddi bir gelecek analizi yaptığı ve sistem eleştirisini o an ki şartlara göre değil geleceği hayal ederek yaptığını görüyoruz. Ütopik mi ? Distopik mi? diye gidip
İllet
Kitap : Kızıl Veba
Yazar : jack London
Gözünüzü kapatın ve hayal edin , ülkede bir hastalık olmuş ve sokaklar bomboş! Bu klişe cümle ile başlamayacağım. Çünkü bu durumu hayal etmemize gerek yok iki yıl kadar önce su süreci tüm sancısı ile yaşadık. Geçtiğimiz yıllarda tüm dünyayı sarsan ve binlerce ölümle sonuçlanan covid-19 salgınının çok ama
