İslamiyeti geri kalmışlığın sebebi saymak, ya kitleleri dinden koparmak için düşünülmüş bir tuzaktı, ya islamiyetle hristiyanlık arasındaki derin nazara almadan sırf ecnebileri taklit gayretkeşliğiyle düşülen bir büyük hata idi ya da koyu bir cehaletti.
Ümmetini “ beşikten mezara kadar ilim tahsil etmek”le mükellef kılan Peygamber efendimizin varisi sayılan alimler için mektep ve medrese tahsili, sadece ilmin başlangıcıdır. Bu itibarla, Bediüzzaman’ın tahsil süresine bakıp ilmi kifayetinden şüpheye düşmemek gerekir.
Ben, cemiyetin imanını kurtarmak yolunda dünyamıda feda ettim, ahiretimi de... 25 milyon insanlık cemiyetinin imanı namına bir said değil, bin said feda olsun.
Dünya sahnesine çıkan her yeni nesil, öncekilerin hazırladığı bilgi ve tecrübe hazinesiyle medeniyet birikimini önünde hazır bulur. Yeni hamlelerini onlara dayanarak yapar. Bu itibarla, insanlık tarihinin büyük hamlelerini ve o hamleleri gerçekleştirenleri yakından tanımasında büyük faydalar vardır. Bu sayede hem bugüne gelişin tarihini daha iyi öğrenecek , hemde o bilgilerin ışığında geleceğini daha iyi görebilecektir.
İnsanların gerçek çıkarlarının nerede olduklarını bildikleri halde yani göz göre göre ve bunu hiç dikkate almadan başka bir yola koyuldukları, tehlikenin kucağına atıldıkları milyonlarca kez rastlanan bir olay.
Olanaksızlık, bir taş duvar demekti. “Hangi taş duvar” diye soracaksınız. Elbette doğa yasalarının, doğa bilimlerinden çıkan sonuçların, matematiğin taş duvarı.