Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bekir Tamer

Bekir Tamer
@Bekir_Tamer
Az eşya, az insan = Mutluluk
Ankara
Ankara
18 okur puanı
Mayıs 2017 tarihinde katıldı
Ay şavkını bırakmış gözlerinde, Sanki duru, sanki beyaz, sanki haziran... Eylül yapraklarını bırakmış ellerinde, Sanki narin, sanki ıssız, sanki unutkan... Bu şehir sessizliğini bırakmış sözlerinde, Sanki çocuk, sanki sır, sanki konuşkan... Gece hasreti bırakmış saçlarında, Sanki alıngan, sanki çıplak, sanki naz... Ben kendimi bıraktım dizlerinde, Sanki şiir, sanki idil, sanki can...
Reklam
"Şu an sadece sarılmaya ihtiyacım var," dedim ona "İnsanlık kadar eski olan bu hareket, iki vücudun kavuşmasından çok daha fazlasını ifade eder. Sarılmanın anlamı şudur: sende bir tehlike sezmiyorum, yanında olmaktan korkmuyorum, rahatlayabilir, kendimi yuvamda hissedebilirim, beni koruyan ve anlayan birisi var. Bizde birine isteyerek her sarıldığımızda ömrümüzün bir gün uzadığına inanılır. Lütfen, şimdi sarıl bana." Elif, Paulo Coelho
"Kalbini camdan yaparsan, kıran çok olur.Demirden yaparsan, sonu pas olur. Denizden yap ki, giren kaybolsun, yüzmeyi bilen kurtulsun, bilmeyen boğulsun."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kıymet verdiğimiz şey, insan değil eşya oldu. Değerli bir vazonun kırılması mesele haline gelirken, insanın kırılmasını sıradan götür olduk. Ev Yapımı Sihirli Değnek, Şermin Yaşar
Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır. İnsanın yüzü bir kitap gibi okunabilir. İfadeniz bomboşsa da hiçbir şey yaşamadığınız fark edilir. Bundan kurtulmak mümkündür; yaşayın, monotonluktan uzaklaşın, gezin, görün, keşfedin, başkalarıyla ilgilenin, okuyun, sevin. Bunları dolu dolu yapın ki izleri yüzünüze yansısın. Yüzünüz ifadesiz kalmasın. Bir Ömür Nasıl Yaşanır - İlber Ortaylı
Reklam
“Sevdiklerinizin kıymetini bilin... Kim kiminle nerededir bilmiyorum, tek bildiğim eğer onları görebiliyorsanız bunun kıymetini bilin, karşılarına geçin, doya doya bakın onlara. Görebiliyorsanız bakmasını da bilin. Çünkü emin olun sevdiğiniz insanı kaybettiğinizde en çok gözleriniz arıyor onu. Evin içinde arıyorsunuz, yanı başınızda arıyorsunuz. Sonra kulaklarınız arıyor sesini. Sonra kollarınız arıyor büyük küçük sarılmasını..” — Beyza Alkoç
Kelimeler birer iplik olsaydı eğer, cümleler onları birbirine bağlayıp dokuduğumuz kumaşlar olurdu. Çocuklukta duyduğumuz cümleler evlerimizde dokunan ömürlük kumaşlar... Kimileri tiril tiril, kimileri kadife gibi yumuşacık, kimileri tarazlı, kimileri sert ve dokunmaktan pek hoşlanmayacağımız türden... İnsanın asıl çeyizi bunlar ve büyüyünce bir sandığı açıp hülyalı bir alemin içinde kumaşlar arasında gezermiş gibi dolanıyoruz çocukluk cümlelerimizin arasında. Beğendiğinden elbise dikinip sarılıyor ve salınıyorsun, beğenmediğini yırtıp atmak istiyorsun. Bazen öyle örseleniyorsun ki çocukluğunda, yetişkinliğinde o kumaşların hiçbirine elin gitmiyor ve çırılçıplak kalıyorsun, üşümen hiç bitmiyor. Çocuklara söylediğimiz sözler de onların sandığına konacak ömürlük kumaşlar gibi metre metre uzayıp gidiyor... Kelimeleri uç uca ekleyerek çocukların ileride sarılacağı anılar dokuduğumuzun farkına varmıyoruz. Şermin Yaşar
Ben eski zaman âşığıyım Sevda çeker düşünürüm ağlarım Bazen tilki kadar kurnaz bazen akılsız Bazen çocuk gibiyim bazen bakakalırım. Herkes âşık olur sevdalanır Bir yolu var gönül çekmenin de Benimki sevda değil ateşten gömlek Bir kor düşmüş ışıl ışıl yanar içimde Ama ben eski zaman âşığıyım Sevmek kadar kanatlanmak da gelir elimden Gece hayalimde gündüz fikrimde Ela gözlü o yâr çıkmaz gönülden. 📖 Oktay Rıfat Horozcu,
- Ne demiş şair; "Hayat hatıradır, unutursan ölürsün." + Ne güzel söylemiş, kim bu? - Unuttum
S.O.S nedir ? Bir Airbus A380 Atlantik üzerinde uçmaktadır.. Derken, bir F-17 görünür. Avcı jetinin pilotu yavaşlar, Airbus'un yanına yaklaşır ve yolcu uçağının pilotunu telsizden selamlar: "Sıkıcı bir uçuş değil mi meslektaşım, bak şimdi beni izle !" Jeti aniden hızlandırır, ses bariyerini kırar, hızla baş döndürücü bir yüksekliğe çıkar, neredeyse nefes kesen bir dalışla deniz seviyesine alçalır ve sonra son hızla A380’in yanına geri döner ve yavaşlayıp ; “Ne dersin, nasıldı?” diye sorar. A380'in pilotu cevap verir: "Çok etkileyici, şimdi de sen beni izle !" Jet pilotu A380'i izler, ancak hiçbir şey olmaz. Beş dakika sonra, Airbus pilotu telsizden şöyle haber verir: "Nasıldı arkadaşım, sen buna ne dersin?" Jet pilotunun kafası karışmıştır: “Ne yaptın ki ?” der. Airbus kaptanı güler ve şöyle der: Ayağa kalktım, bacaklarımı gerdim, tuvalete gittim, kendime bir bardak tarçın çayı, bir dilim havuçlu kek aldım ve sonraki üç gece için işverenim tarafından ödenecek 5 yıldızlı bir otel ayarladım.." Hikayenin ana fikri; Gençken, hız ve adrenalin harikadır, ancak yavaşladıkça ve olgunlaştıkça, rahatlık ve huzur daha önemlidir. Buna S.O.S. denir: Slower. Older. Smarter. ( daha sakin, daha olgun, daha akıllı )
Reklam
İnsan, muhakkak sevmeli. Ben sevmek diyorum, Onlar aşk anlıyorlar. Oysa ben sevmek diyorum. Neyi olursa olsun, nasıl olursa olsun, muhtaç olduğumuz sevgiden bahsediyorum. Çünkü sevmekle başlayacak herşey. Çünkü sevmek iyileştirir.🍁
“Dünyayı değiştirmek istemiştik ama perişanca yenildik. Şimdi dünya bizi değiştirmesin diye uğraşıyoruz.” Noviembre
"İkiydik, ben şimdi tekrar bir kalacağım. Yani bir kalmam lazım, öyle olması lazım ama bir de kalamıyorum, yarım kalıyorum." (Leyla İle Mecnun)
124 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.