Andre Gide “Anı yazmak ölümün elinden bir şey kurtarmaktır” der. Fotoğrafta ölümün elinden birkaç anı kurtarır, belki de anı yazarlığından daha etkili biçimde. Fotoğraf bir daha yaşanması mümkün olmayan o anı koruma altına alır ve sunar. Hatta anı da aksettirilen metinde, olup biten olaylara başka bir açıdan gerçeklik de sunar. Ancak bu fotoğrafın gerçekliği olduğu gibi yansıtabileceği anlamına gelmez. Açı, perspektif ya da gelişen teknoloji ile fotoğrafa yapılacak photoshop, yönlendirme veya çarpıtma da barındırabilir. Kitap, fotoğrafçılık hakkında teorik bilgilerin yanı sıra, fotoğrafın insana sunduğu düşünsel ve felsefik pencereyi de açmaktadır.
Kitapta, güçlü devletlerin emperyalizmi “İz Sürücüler” makalesinde, kapitalizmi reklamla üretilen ihtiyacın hayatımıza nasıl işlediğiyle, sunduğu enformasyonla yeni bir kölelik ya da özgürlük modelleri oluşturmasıyla ve küreselleşmeyi bir başka perspektiften yorumlaya bilmekteyiz. Kitapta “kendi içinde fotoğrafın çarpıtılabilecek bir dili yoktur” der ancak devamında “bununla birlikte fotoğraflar, aldatmak ya da yanlış bilgi vermek amacıyla kullanılmıştır ve halen kullanılmaktadır” diyerek fotoğrafın anlam dünyamızdaki paradoksal işlevini tanımlamaktadır.