Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Berfin TETİK

"Vicdanı yalnız bu kadarına mı yetmiş?" Müsaade buyurun, vicdan, pişmanlık demektir, Smerdyakov pişmanlık duymamış olabilirdi; sadece acı bir umutsuzluk içindeydi o. Umutsuzluk ve pişmanlık temelde birbirinden ayrıdır. Ölene kadar içinde umutsuzluk duymuştur, ama ömrü boyunca kıskandığı kişilere karşı nefretinin kat kat artmış olması da mümkündür.
Sayfa 981 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Ama Bay Savcı sanığın, tam suçlu- luk gününde o paranın yarısını ayırıp beze dikebildiğine bir türlü inanmak istemiyor. "O karakterde adam değil o, yok onda böyle duygular!" Güzel, ama Karamazov'un kabına sığmaz, gökle uçurumun dibini aynı anda seyredebilecek tabiatta olduğunu bağıran sizdiniz. Evet, Karamazov böyle, iki yönlü, çelişme dolu yapıda bir insandır. Belirli bir yönü ağır basınca en şiddetli sefahat ihtiyacını içine gömebilir. Bu sefer aşk tarafı, ansızın patlak veren yeni aşkı ağır basıyordu; bu aşk için para gerekliydi, içki âleminden daha çok lazımdı...
Sayfa 972 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Karşıdan bakmak insanı daima yanıltabilir; tanıklardan hiçbiri parayı saymış değildir, göz kararı hüküm veriyorlar.
Sayfa 971 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ruhbilim en ciddi insanlarda bile elde olmayarak roman yaratma hevesi uyandırır. Ruhbilime yerli yersiz, lüzumundan fazla başvurulmasını kastediyorum.
Sayfa 967 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Merhamet, iyilik duygusu, ancak temiz bir vicdanın ürünleri olabilir.
Sayfa 967 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Bize, ona aynı şeyi sormaya gelen bizlere soruyor! Şu vaktinden önce sarf ettiği "benden başka kim" sözlerini, bu hayvani kurnazlığı, bu safdilliliği, tam Karamazov'lara has sabırsızlığı fark ediyor musunuz?
Sayfa 956 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Şairliğimiz boşa değil, ömrümüzü mum gibi iki ucundan boşuna yakmadık...
Sayfa 951 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Doğrusu insanlara karışmayı, çevremize her şeyi, en kötü, en tehlikeli düşüncelerimizi bile açmayı severiz. İçimizdekini başkala- rıyla paylaşmayı sever, başkalarının da sevgimize karşılık vermesini, kaygılarımızla, üzüntülerimizle ilgilenmesini, huyumuza suyumuza gitmesini isteriz. Bu olmazsa köpürür, bir meyhanenin altını üstüne getiririz.
Sayfa 936 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Alçağım, ama hırsız değilim," diyor. "Çünkü her an, hakaret ettiğim nişanlıma giderek, hileyle kendime mal ettiğim paranın kalan kısmını önüne bırakıp, bak, paranın yarısını yedim, iradesiz, ahlaksız, harta istersen, alçağın biriyim... (Sanığın sözlerini tekrarlıyorum) alçak, ama hırsız değilim, olsaydım kalan parayı da ilk yansı gibi
Sayfa 933 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
"Bu çeşit dizginsiz, alabildiğine taşkın tabiatlar için düşmenin alçaklığı en yüksek asalet duy- guları kadar şiddetli ihtiyaçtır."
Sayfa 932 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Neye inanacağız şimdi: İlk masala, varını yoğunu başkasına feda ederek erdem önünde eğilen bir asalet hamlesine mi, yoksa madalyonun bu derece iğrenç olan tersine mi? Hayatta gerçek daima iki çelişmenin ara yerindedir, ama bu sefer hiç de öyle değil. İhtimal, birinci defa içten bir yücelikle hareket ederken ikincisinde de aynı derecede samimiyetle alçalmıştı.
Sayfa 931 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Gene de anamız Ruseyuşka'nın kendine has kokusunu he men sezinlemek mümkündür. Evet, biz kendimize benzeriz, biz iyilikle kötülüğün eşi bulunmaz bir alaşımıyız; biz kültürden, Schiller'den yanayız, ama meyhanelerde çıngarlı içki âlemleri yapıp kadeh arkadaşlarımızın sakallarını yolmaktan da geri durmayız. Bizim de iyiliğin, güzelliğin tutkusuna kapıldığımız olur ama, bu ancak her işimiz yolunda, düzeninde gittiği zamana mahsustur. En yüce idealler uğruna kendimizi feda etmeye hazırız, evet, feda etmeye... Yalnız bunların elimize zahmetsizce, gökten zembille iner gibi geçmesi şarttır, bedavadan, tamamen karşılıksız olarak... Vermeyi zer re kadar sevmezsek de almaya ne olursa olsun- bayılırız. Bize dünyanın çeşitli nimetlerini sunun (hem çeşitli olacak, aşağısı kurtarmaz!), daima nabzımıza göre şerbet verin, o zaman biz de, size ne kadar iyi olabildiğimizi ispat ederiz. Açgözlü değiliz ya, gene de paraya karşı istekliyiz; hem çok, alabildiğine çok para olsun! Bu kadar paramız olunca nasıl eli açık olduğumuzu, "adi maden"i nasıl hor görerek sefahat âleminin bir gecesinde altından girip üstünden çıktığımızı göreceksiniz! Para veren olmazsa, istedikten sonra bulmasını bildiğimizi de gösteririz.
Sayfa 930 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ahlâk bozucu bir sinizmin etkilerinden ürkerek ve yanlış düşünceyle bütün suçu Avrupa medeniyetine yükleyerek "anayurt"a sığınırlar; tıpkı hayaletlerden korkan çocukların ana kucağına atıldığı gibi, toprak ananın kuru göğsünde rahat rahat uykuya dalmak; hatta korktuklarını bir daha görmemek için ömürlerinin sonuna kadar hep böyle kalmak isterler. Ben, kendi adıma bu iyi kalpli, istidatlı gence en iyi dileklerimi sunarım. Dilerim genç ruhunun halkçı ilke lere doğru götürüşü, zamanla, çoğunda olduğu gibi manevi yönden karamsar bir mistiklik, vatandaşlığı bakımından da manasız bir şovenlik halini almaz; çünkü bunların ikisi de millet için Avrupa kültürünü yalan yanlış anlayarak bu kül türe boşu boşuna sahip olmuş büyük kardeşin içini kemiren kötülüklerden çok daha feci sonuçlar doğurabilir.
Sayfa 929 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Belki biraz büyütüyorum, ama bana öyle geliyor ki, bu ailede bugünkü aydın topluluğumuzun ortaklaşa sahip olduğu temel unsurları bulmak mümkündür. Unsurların hepsi değil de, sadece "güneşin bir su damlasında" yansıması gibi son derece ufak bir örnek görünmektedir. Şu bedbaht, bütün manevi sınırları aşmış, sonunda da en kötü şekilde göçüp
Sayfa 926 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Belki de vicdanıyla baş başa kalınca, "Namus da neymiş, kan dökülse ne çıkar sanki?" diye sorar kendi kendine. Belki bana itiraz edenler, hasta, kuşkulu tabiatlı olduğumu, ölçüsüz iftira ettiğimi, sayıkladığımı, büyüttüğümü söyleyenler çıkacaktır, öyle olsa keşke. Bu herkesten önce beni memnun ederdi! İsterseniz inanmayın, beni hasta
Sayfa 925 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
4.803 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.