İnsan bir bukalemundur; doğasının yasası gereği, bulunduğu yerin rengini alır. Çevresindeki etkiler onun tercihlerini, kaçındığı şeyleri, politikasını, beğenilerini, ahlakını, dinini yaratır.
Bunların hiçbirini kendisi için yaratmaz.
Maurice'in parmakları üstümü iliklemeye başladı. O an, keşke hiç büyümesem, diye yakıcı bir arzu yükseldi içimde. Maurice yüreğime hep yakın olsun, pijamamın da iki yüz seksen iki bin düğmesi olsun.
Çok yücelttiğimiz biri kendisine yakışmayan bir şey yaptığında bize daha yakın olur. Bizi saygı sıkıntısından kurtarır. Ona karşı gerçek bir bağlılığı da ancak ondan sonra duyarız.