Maurice'in parmakları üstümü iliklemeye başladı. O an, keşke hiç büyümesem, diye yakıcı bir arzu yükseldi içimde. Maurice yüreğime hep yakın olsun, pijamamın da iki yüz seksen iki bin düğmesi olsun.
Çok yücelttiğimiz biri kendisine yakışmayan bir şey yaptığında bize daha yakın olur. Bizi saygı sıkıntısından kurtarır. Ona karşı gerçek bir bağlılığı da ancak ondan sonra duyarız.
Bana "Miguel, söylediklerin beni incitiyor." da diyebilirsiniz. Ama sizi inciten benim söylediklerim değildir. Söylediklerim sizin yaralarınıza dokunduğu için incinirsiniz. Sizi inciten sizsiniz.
İstanbul İstanbul'du işte. Zalım,tehlikeli ama bir o kadar da güzel. Profesörün de söylediği gibi:"O hep sana ihanet eder ama sen yine de onu sevmeye devam edersin."