İlk okuduğumda Cesur Yeni Dünyanın içinde gelecek öngörüleri olan distopik bir kitap olduğunu ve bu öngörülerin bir kısmının gerçekleştiğini ve birçoğunun da gerçekleşeceğini düşünmüştüm. Ancak daha dikkatli değerlendirdiğimde kitabın şimdiki zamanı anlatan hatta geçmiş zamanı anlatan bir tarih kitabı olduğunu söyleyebilirim. Kitapta bahsedilen genetik sınıflandırmaların yüzlerce yıldır insanları toplumsal statülerine, dil, din, ırk gibi farklarına göre sınıflandırılmasını; şartlandırma merkezlerinin eğitim kurumlarını, dini kurumları, kültürel ve sosyal kurumları, medyayı; kavanozların aileyi temsil ettiğini söyleyebilirim. Bildiğim kadarıyla henüz Soma benzeri bir ilaç keşfedilmedi ve yaşlanmanın tedavisi bulunmadı. Belki bunları günümüz dünyası ile cesur yeni dünyanın farkı olarak gösterebiliriz. Tabi soma yerine kullanılan motivasyon araçlarını veya yaşlanmanın tedavisi yerine uygulanan nüfus politikalarını saymazsak.
Sonuç olarak Cesur Yeni Dünya Geçmişi, bugünü ve geleceği veya hepsini birden mükemmel bir şekilde anlatan, halimizi ortaya koyan ve hazır kişiler için hayata bakış açılarının değişmesini sağlayacak, herkesin okuması gereken mükemmel bir kitap.