Bazen en çılgın en imkansız görünen fikir kafanızda öyle kuvvetli bir yer edinir ki öyle veya böyle gerçekleşeceğini zannedersiniz.. Dahası bu düşünce şiddetli güçlü bir arzuya eşlik ediyorsa bazen onu kaçınılmaz önceden belirlenmiş kadere yazılmış var olmaması gerçekleşmemesi imkansız bir şey gibi kabul edersiniz!
Belki de kazanmaya çok ihtiyacınız vardı. Tıpkı uçuruma düşen birinin bir tutam ota sarılması gibi. Kabul edersiniz ki uçuruma düşmeyen biri ağaç dalı diye ota sarilmaz.
“Yaş 35 yolun yarısı eder.” diyen Cahit Sıtkı, bu sözünün üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra öldü. “Uzatma dünya sürgünümü benim.” diyen Mona Roza şiirinin şairi Sezai Karakoç ise, 87 yaşında ve hâlâ yaşıyor. Hayatın bizim düşüncelerimizden ötede muhakkak başka planları oluyor.*
Neredeyse tüm başarısızlıklarımızın neredeyse tüm behtbahtliklarimizin tek bir nedeni var, o da irademizin zayıflığı yani çaba harcamaya özellikle de uzun süreli çaba harcamaya karşı hissettiğimiz yılgınlıktır.
Size denizlerin, ormanların ve dağların duasını öğretemem. Dağlardan, ormanlardan ve denizlerden doğan siz, onların duasını ancak kalbinizde bulabilirsiniz.