Hatice

Hatice
@Birhatice
Okuduğum kitaplarda dikkatimi çeken; canlılığımı gösteren ve/veya beni budayan satırları, başkalarıyla ve ileriki kendimle paylaşmayı seviyorum işte bu sebeple buradayım.”Okumak iki ruh arasında âşıkane bir mülâkattır”C.M.
Ayıplanma korkusu nevrozlarda çok yaygındır. Hemen her nevrotik birey, yüzeysel gözlemde tam anlamıyla kendinden emin ve başkalarının görüşlerine karşı ilgisiz gözükmesine kar­şın, ayıplanmaktan, eleştirilmekten, suçlanmaktan, gerçek yü­zünün anlaşılmasından ölesiye korkar ya da bunlara karşı aşırı ölçüde duyarlı olur.
Sayfa 173Kitabı okudu
Reklam
… nevrotik bir birey, bir fırsatı kaçırma ya da bir kazaya uğrama gibi elverişsiz bir şey başgösterdiği zaman ken­dini kesinlikle rahatlamış hissedebilir, hatta nevrotik belirtile­rinden (semptomlarından) bazıları ortadan kalkabilir. Bu tepki­nin gözlenmesi ve ayrıca nevrotiğin, bazen istemsiz de olsa, el­verişsiz ortamlar hazırlıyor ya da elverişsiz olayları kışkırtıyor gibi gözükmesi gerçeği, onun öylesine ağır suçluluk duygularına sahip olduğunu, ki bunlardan kurtulmak için bir cezalandırılma ihtiyacı geliştirdiği varsayımına yol açabilir.
Sayfa 170Kitabı okudu
… nevrotik bireyin ikide bir başgösteren açığa vurulma (yakalanma) ya da ayıplanma korkusu da yaygın suçluluk duy­gularının varlığına dikkati çeker.
Sayfa 170Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Şimdi imrenme içerikli kıskançlık sorununa dönersek, bunun değişmez bir biçimde üretildiği temel, sürekli olarak gelişen bir umutsuzluktur. Bu, özel bir şeye yönelik bir kıskançlık değil, Nietzsche'nin Lebensneid diye betimlediği, kendini daha gü­venceli, dengeli, daha mutlu, dosdoğru, daha özgüvenli hisse­den herkese yönelik çok genel bir kıskançlıktır. Bir insanda böyle bir umutsuzluk duygusu gelişmişse, bilinç düzeyine yakın olsun ya da olmasın bunu açıklamaya çalışacaktır. Bunu - analitik gözlemcinin yapacağı gibi - karşı konulmaz bir sürecin ürünü olarak görmez. Bunun yerine, bu umutsuzluğa ya kendisinin ya da başkalarının neden olduğunu düşünür. Genellikle biri ya da öteki öne çıkmış da olsa, her iki kaynağı da suçlayacaktır. Suçu başkalarına yıktığı zaman, genelde kadere, koşullara ya da özel kişilere - anne, babaya, öğretmenlere, koca­ ya, doktora - yöneltilebilecek suçlayıa bir tutum ortaya çıkar. Sık sık dikkati çektiğimiz gibi, başkalarına yönelik nevrotik istekle­rin büyük ölçüde bu açıdan anlaşılması gerekir.
Sayfa 167Kitabı okudu
Umut
İçerdiği kötürüm edici umut­suzluğu tanımaksızın ağır bir nevrozun anlaşılabileceğine inan­mıyorum. Bazı nevrotik kişiler duydukları öfkeyi hiç de belirsiz olmayan terimlerle dile getirirler, ama diğerlerinde bu, bir çe­kilme ya da bir iyimserlik gösterisiyle derinlere gizlenir. Bu du­rumda bütün olumsuz kibirliliklerin, isteklerin, düşmanlıkların arkasında acı çeken, yaşamı arzu edilir kılan her şeyden sonsuza dek dışlandığına inanan, istediği şeyi elde etse bile bundan zevk alamayacağını bilen bir insan bulunduğunu görmek zor olabilir. İnsan bu umutsuzluğun tamamının varlığını algıladığı zaman, belli bir ortamın açıklayamadığı aşırı bir saldırganlık, hatta al­çaklık olarak gözüken şeyi anlamakta zorluk çekmese gerek. Her mutluluk olasılığının dışında bırakılan bir insanın, ait olamadığı bir dünyaya karşı düşmanlık hissetmemesi için gerçek bir melek olması gerekirdi.
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
Kaygıdan yine kaygıya bunca acı…
Bütün ayrıntıları bir yana bırakırsak, nevrotik güç, saygınlık, servet arayışlarından kaynaklanan "kısır döngü"nün ana çizgi­leri kabaca şöyle ortaya konabilir: kaygı, düşmanlık, zayıflayan özsaygı; güç ve benzeri arayışı; artan düşmanlık ve kaygı; reka­betten çekilme eğilimi (özküçümsemeye yönelik eğilimler eşli­ğinde); başarısızlıklar ve varolan potansiyellerle ulaşılan başarı­sızlıklar arasındaki tutarsızlıklar; artan üstünlük duyguları (çe­kememezlik eşliğinde); büyüyen görkemlilik görüşleri (kıskanç­lık korkusu eşliğinde); artan duyarlılık (rekabetten çekilmeye yönelik tekrarlanan eğilim eşliğinde); döngüyü silbaştan başla­tan artan düşmanlık ve kaygı.
Sayfa 166Kitabı okudu
Nevrotik bireyin duyarlılığı bütün vücudu baştan aşağı yara bere içinde olan ve en hafif bir dokunuşta bile geri sıçrayan bir insanın du­yarlılığıyla karşılaştırılabilir. Kendisini kolayca kırılmış, küçüm­senmiş, baştan savılmış, yaralanmış hisseder ve buna orantılı olan bir kinci içerlemeyle tepki gösterir.
Sayfa 165Kitabı okudu
Nevrotik birey, herhangi bir çaba ortaya koymaktan kaçınışında, tek başına fal açmaktan partiler vermeye kadar her türden oyalayıcı etkinlikler içinde kendini yitirebilir ya da tembellik veya üşengeçlik gibi gözüken bir tutuma girebilir.
Sayfa 156Kitabı okudu
Nevrotik kişi genellikle beslediği kaygının farkında değildir ve sadece bunun sonuçlarının bilincindedir. Örneğin, çalışma üzerinde yoğunlaşma yetisinden yoksun olabilir. Ya da, fiziksel çalışma nedeniyle kalp rahatsızlığına yakalanma korkusu ya da zihinsel çalışma nedeniyle sinir krizi geçirme korkusu gibi has­talık hastalığı (hipokondrik) korkuları bulunabilir. (…) - bir etkinlik kaygı içeriyorsa yorucu olmaya elverişlidir -
Sayfa 156Kitabı okudu
Gençlerin vize haftasındaki bağzı tutumları
Sonuçtaki tutumlar korkunun içeriğine bağlı olarak değişir. Eğer vurgu olduğu şekliyle başarısızlık korkusu üzerinde odak­laşmışsa, çabalannı iki katına çıkaracak ya da başarısızlıktan kaçınma konusunda olmadık işlere kalkışacakbr. Gücüne ya da yeteneğine ilişkin, sınavlar ya da insanlann karşısına çıkma gibi belirleyici denemelerden önce ani (akut) kaygı başgösterebilir. Ama eğer vurgu, hırsın başkaları tarafından algılanması korku­su üzerinde toplanmışsa, sonuçtaki tablo yukarıdakinin tam karşıtı olacaktır. Duyduğu kaygı kişinin başarıya karşı ilgisiz gözükmesine neden olacak ve şu ya da bu türden hiç bir çaba ortaya koymamasına yol açacaktır. Bu iki tablodaki karşıtlık dikkate değer, çünkü bu, her şeye karşın akraba olan bu iki kor­kunun bütünüyle farklı iki tipik özellikler grubunu nasıl oluştu­rabileceğini gösterir. İlk yapıya uyan kişi sınavlar için çılgınca bir koşuşturmaca içinde hazırlanacak, ama ikinci yapıda olan birey çok az çalışacak ve belki de açıkça kendini sosyal etkinliklere ya da hobilere kaptıracak, böylece konuya duyduğu ilgisizliği dünyaya gösterecektir.
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Başkalarıyla başa çıkmaya yönelik stratejik bir amaç olarak vazgeçilmez oluşunun yanı sıra, haklı çıkma çabası, aynca birçok nevrotik insanda, kendi gö­zünde suçlanmaz olarak gözükme zorunluluğunu yerine getiren bir araç durumuna da gelir.
Sayfa 154Kitabı okudu
Nevrotik bireyin ken­di hırsından ve isteklerinden korkar bir duruma gelmesinin, bunları algılamayı bile istememesinin, denetlemesinin ya da bunlardan hepten kaçmasının nedeni, bu kadar büyük bir sal­dırganlığa engel olan inatçı "süperego buyruklarına" sahip ol­ması değil, kişinin kendini, eşdeğerde vazgeçilmez olan iki ihti­yaç arasındaki bir ikilemin orta yerinde bulmasıdır: hırs ve se­vecenlik ihtiyacı. İkilem, pratik açıdan çözümsüzdür. Birey, hem insanları ayaklar altına alıp hem de aynı anda onlar tarafından sevilemez. Yine de nevrotik bireydeki baskı öylesine büyüktür ki, bu ikilemi çözmeye çalışır.
Sayfa 153Kitabı okudu
Ne garibiz ya hu
Başkalannı aşağılama ya da dize getirme amacı güden itkile­rin bir hayranlık tutumuyla gizlendiği durumlarda süreç çok daha karmaşıktır. Gizliden gizliye, kadınlan yaralamayı ve ayaklar altına almayı arzulayan erkekler, bilinç düzeyinde onlan yücelik katına oturtabilirler. Bilinçaltında erkekleri her zaman için dize getirmeye ve küçük düşürmeye çalışan kadınlar, kör bir tapınmaya yatkın olabilirler. Nevrotik bireyin bu tapınma tutu­munda, normal insanlardaki gibi, değere ve büyüklüğe yönelik içten bir duygu bulunabilir, ama nevrotik tutumun özgün yapısı, bunun, iki eğilim arasındaki bir uzlaşma olması gerçeğinde ya­tar: başarı doğrultusundaki kendi arzuları nedeniyle, değeri ne olursa olsun başarıya yönelik körükörüne bir hayranlık; ve ba­şarılı bir insana yönelik yıkıcı arzuları için bir örtü.
Sayfa 148Kitabı okudu
Başkalarını aşağılamaya ya da dize getirmeye yönelik itkileri gizlemenin iki ana yolu vardır: bunları ya bir hayranlık tutumu örtüsü altında tutmak ya da kuşkuculuk yoluyla entelleştirmek.
Sayfa 147Kitabı okudu
Sevgi ilişkilerinde nevrotik bireyin karşısındaki insanı yen­meye, dize getirmeye ve küçük düşürmeye yönelik eğilimleri olağanüstü bir rol oynar. Cinsel ilişkiler, ya eşi dize getirip aşa­ğılamaya ya da onun tarafından dize getirilip aşağılanmaya aracı olur, bu elbette bu ilişkilerin yapısına yabancı bir özelliktir. Sık sık, Freud'un erkeğin sevgi ilişkilerindeki bir bölünme olarak tanımladığı bir durum ortaya çıkar: bir erkek, sadece kendi de­ğer ölçülerinin altındaki kadınlara cinsel ilgi duyabilir, bunun yanında sevdiği ve hayran olduğu kadınlara ne arzu duyar, ne de onlarla cinsel açıdan güçlü olur. Böyle bir insan için cinsel ilişki, küçük düşürme eğilimleriyle kopmaz bir şekilde birleş­miştir, bu nedenle sevdiği ya da sevebileceği birisine yönelik cinsel arzularını hiç zaman yitirmeksizin bastırır. Bu tutum çoğu kez, nevrotik bireyin, kendisini küçük düşürdüğüne inandığı ve karşılık olarak da küçük düşürmeyi arzuladığı annesine bağla­nabilir, ancak korktuğu için bu dürtüyü abartılı bir tapınmanın arkasına gizlemiştir.
Sayfa 145Kitabı okudu
1,118 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.