Elif

Elif bir yorumu yanıtladı.
“Behramkale bin sene sonra Assos oldu. İlginç!”
Mekân isimlerini değiştirip, 2000 yıl önceki Yunanca isimleri vermek bizde bir Cumhuriyet modasıdır. Elbette sürekli canlı tutulan aşağılık kompleksinin bir sonucudur. Mesela Çanakkale'de meşhur tatil beldesi olan Assos’u ele alalım... Bu isim o yerin tâ Eski Yunanlılar zamanındaki, yani bundan en az 2000 yıl öncesindeki ismidir. Yani o günden bu yana sanki biz bu mekâna hiç gelmemişiz, yerleşmemişiz, hiçbir etkimiz olmamış gibi asıl adı "Behramkale" olan bu yere “Assos" diyoruz. Aslında böyle yaparak oranın tarihini de yok etmiş oluyoruz. Yani kendi geçmişimizi...
Sayfa 95 - Mostar
Elif okurunun profil resmi
İki bin yıl önce Assos, bin yıl önce Behramkale ve şimdi iki bin yıl önceye dönerek Assos. Ama kime ne anlatmaya çalışıyorsun be Elif. Uğraşlar Beyhûde. Belli kuyruk acısı çok büyük, kendilerince mantıklı yorumlarla art arda geliyorlar. Şu mantık hesabını yapmaktan aciz insanların yorumlarını keyifle okuyorum 😁 Bunda anlamayacak ya da tersinden anlayacak ne var işte ben de bunu anlayamadım 🤷🏻‍♀️
3 önceki yanıtı göster
Elif okurunun profil resmi
İlk yorumunuza dönüp yorumlarımı okumanızı söyleyeceğim ama işte dedim ya BEYHÛDE... Bozuk plak misali
1 sonraki yanıtı göster
Reklam
Bugün Batı Afrika ülkelerinden Nijer'de bir bölgenin adı “İstanbulewa." Bu isim nerden geldi derseniz, 14. yüzyılın sonuna doğru Nijer kabilelerinden Tuaregler arasında liderlik kavgası başlayınca 300 kişilik Nijerli heyet, kabileler arasında hakemlik etmesi için Osmanlı'yı ziyarete gitmiş. Dönemin padişahı Yıldırım Bayezid de zenci câriyesinden doğan Yunus isimli oğlunu Fizan'ın güneyindeki Agadez bölgesine sultan tayin etmiş. İstanbul'dan gelen bir grup insan Agadez'de bir bölgeye yerleşmiş. Yerleşilen bölgeye de "İstanbul'dan gelen" anlamında "İstanbulewa" adı verilmiş. O günden sonra da sultanlık babadan oğula geçmiş. Bugün İstanbulewa bölgesinde bulunan sultan, her cuma Osmanlı padişahları adına hutbe okutuyor. Osmanlı dönemine ait bir hukukî kurum olan kadılık makamı devam ediyor.
Sayfa 92 - Mostar
Elif okurunun profil resmi
“Tâ Nijer’de de Osmanlı vardı... Sömürmeden, işgal etmeden, köleleştirmeden önce...”
Elif yorumladı.
Güzel bir fon müziği, beklenmedik bir şiir doğurabilir. Güzel bir ritimde, güzel bir hikaye duyulabilir
Elif okurunun profil resmi
Şuraya sessiz bir ağıt iliştiriyorum. Bana anlattığı çok şey var. Varsın size de anlatsın, sadra ilham olsun. youtu.be/wk0WZP95vA4
Oğuzhan Âsım Güneş okurunun profil resmi
Sessiz bir ağıta en çok sagu yakışır.. Kim ardından? Muamma.. Müteessir olduk, Eyvallah (:

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Elif bir yorumu yanıtladı.
"Târih" kelimesi Arapça'da günün tarihini yani hilâlin kaçıncı günü olduğunu belirlemek ve olayları tarih sırasına göre yazıya dökmek anlamındadır. Türkçe'de "târih" ile aynı kökten gelen bir kelime daha var: "tarhana"... Tarhana demişiz, çünkü üzerinden zaman geçip bekleyerek, yani tarih olarak tadını ve kıvamını buluyor.
Sayfa 63 - Mostar
Metin Gümüş okurunun profil resmi
Bu konularda biraz hassasım, o yüzden sormak istedim, Kubbealtı lügatinde tarhana Farsça'dan, tarih ise Arapça'dan gelmekte. Hocamız bu bağı nasıl kurmuş merak ettim.
Her medeniyet dili de o medeniyetin yaslandığı inancın kutsal kitabının dilidir. Onun için Batı medeniyeti Latince kökenlidir. Bu yüzden alfabesi de Latin alfabesidir. Bizim medeniyetimizin adı “İslâm medeniyeti"dir. İslâm dininin doğurduğu medeniyettir. Medeniyet dili de Kur'an dili olan Arapça'dır. Bu nedenle Malayca'dan Türkçe'ye, Boşnakça'dan Kürtçe'ye kadar müslümanların konuştuğu her dilde yakın zamanlara kadar Arap alfabesi kullanılmıştır.
Sayfa 51 - Mostar
Elif okurunun profil resmi
Üzerine söylenecek çok şey var...
42 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.