Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hümeyra Yılmaz

Hümeyra Yılmaz
@BozkirinRuhu
Baş eğmedik edâniye ikbâl ü câh için; Mâziye, ırka, sancağadır iftihârımız.
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni / MEB
Dârulfünûn
120 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Necip Fazıl'ın, bir konak üzerinden üç kuşağı anlattığı piyesi. 'Acaba sever miyim?' diye elim bir türlü piyes okumaya gitmese de okuduğum ilk piyes kitabı olması açısından bende güzel bir etki bıraktı. Üç katlı bir konak, her katı farklı birer kuşak barındırıyor ve bu üç kuşağın birbiriyle sosyal, kültürel olarak çatışmasına (eski ile yeninin çatışmasına) şahit oluyorsunuz. Necip Fazıl eşsiz üslubu, kısa-öz anlatımı ve mistik tarzı ile insanların çıkar ve para uğruna neler yapabileceklerini, kuşaklar arası ahlaki yozlaşmayı gözler önüne sermiş... "Zaman nedir? Zaman bizi götüren ve sizi getiren akış... Zaman iki ucu sivri bir ok... Ne tarafa gittiği belli değil... Mezara doğru mu, beşiğe doğru mu belli değil..." "Soğutulmaz ateştik, eritilmez buz olduk!"
Ahşap Konak
Ahşap KonakNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20111,445 okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Bir Cengiz Aytmatov romanının daha sonuna gelmiş bulunmaktayım.. Cengiz Aytmatov'un henüz okuyup da sevmediğim hiç bir kitabı olmadı ve bu kitabı da okurken hiç sıkılmadım, aksine Aytmatov'un kitapta işlediği toplumsal sorunlara fazlasıyla ortak oldum. Romanın adı 'Dişi Kurdun Rüyaları' olsa da öznesi insan.. İnsanlık diyemiyorum çünkü insanlığın yitirildiğini bu romanda tekrar gördüm. Cengiz Aytmatov toplumsal sorunları çok güzel işleyen bir yazar ve özellikle bu romanda doğal yaşama, hayvanlara nasıl vahşice müdahale edildiğini dişi kurt olan Akbar üzerinden anlatmış. Kırgız Türkü olan Cengiz Aytmatov, şüphesiz bozkırın yetiştirdiği ve topluma armağan ettiği yegane isim.. Romanı okurken kendinizi uçsuz bucaksız bozkırda gökyüzünü izlerken buluyorsunuz. Isık Köl-Göl'ün tabiatına şahit oluyorsunuz ve aslında roman tam da bu doğayı ve elbette onun yegane sahipleri olan hayvanları yok sayan, üst güçlere karşı bir direniş, başkaldırı niteliğinde.. İyi ile kötünün mücadelesi ve sonunda yine iyinin kaybetmesi.. Aytmatov, bozkırdaki afyon kaçakçılarını, insan gaddarlığını, dişi kurt Akbar'ın yavruları için verdiği mücadeleyi aslında kurtların gözünden dünyayı ustalık ile aktarmış.. Ah Akbar ne çok mücadele verdin yavruların için.. Ah insan ne çok zarar verdin hiç zarar görmesen de..
Dişi Kurdun Rüyaları
Dişi Kurdun RüyalarıCengiz Aytmatov · Nora Yayınları · 20186,9bin okunma
254 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Binlerce alimin yaşadığı bir İslam beldesi olan Buhara, Orta Asya'nın en eski yerleşim bölgelerinden biri ve günümüzde Özbekistan sınırları içinde bulunan tarihî bir şehirdir. Romanda Harzemşahlar Devletinin yıkılışı ve Cengiz Han'ın nasıl zalimce bu İslam beldesini yerle bir ettiği, yakıp yıktığı anlatılıyor.. Basit anlatımı ile sürükleyici bir kitap diyebilirim. Cengiz Han hayranlarının özellikle okumasını tavsiye ederim.(!) Ayrıca romanda Harzemşahlar Devletinin lükse, rahat yaşama düşüp değer yargılarından uzaklaşarak bir yıkılış içine girmeleri eleştirel bir dille aktarılmış. "Düşman içeriden olunca kapı kilit tutmazmış." sözünün doğrulunu çok daha iyi anladığım bir kitap oldu. Harezm beylerinin çıkarları uğruna vatanlarından kolayca vazgeçmeleri ve Cengiz Han'ın zalimliğiyle karşılaşınca da pişman olmaları çok güzel anlatılmış ama son pişmanlık neye yarar? "Buhara Yanıyor" sadece bir roman değil, aynı zamanda iç çekişmeler yüzünden tükenen bir milletin acısı, bir şehrin, bir kültürün, bir medeniyetin hikayesidir. Tanık olmak isteyip okuyacaklara iyi okumalar dilerim. Buhara der, Semerkant der ağlarım. Nerede benim Ural, Altay dağlarım!
Buhara Yanıyor
Buhara YanıyorYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayın · 20011,632 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
560 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Aliya İzzetbegoviç’in ilk okuduğum kitabı “Doğu-Batı Arasında İslam” idi. Tarihe Tanıklığım eserini okuduktan sonra diyebilirim ki Aliya İzzetbegoviç’in ilk okunması gereken kitabı Tarihe Tanıklığım olmalıdır. Aliya İzzetbegoviç, hayatının merkezine İslam’ı yerleştirebilmiş büyük bir şahsiyet ve aslında bakarsanız geriye kalan tüm yaşamı da onun
Tarihe Tanıklığım
Tarihe TanıklığımAliya İzzetbegoviç · Ketebe Yayınları · 2020501 okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Ne yapayım benim zanaatım da bu, yazı yazmak. Yazı yazıp ekmek yemek. Yazmak demek, aklıma ne gelirse kağıda geçirmek değil elbet. Ama ben aklıma ne eserse yazan cinstenim, ne yapayım? Bu zanaat da pek geçmiyor. Doyurmuyor. Ama bir defa tutulmuşuz. Kızıyoruz. Birbirimize giriyoruz. Yine de insanoğlundan söz açmaya uğraşıyoruz. Onu eğlendirmek ister kimimiz, kimimiz güldürmek; kimimiz becerir, kimimiz beceremeyiz. Zanaatımızı ötekilerden üstün görürüz. Bugünlerde ne kadar yazı okudumsa, hepsinde bir dedikoduculuk, bir anlayışsızlık, bir göremeyiş, bir özenti havası vardı." Kitapta böyle diyor Sait Faik Abasıyanık.. Bir bakıma kitap hakkında kendi icelemesini yazmış diyebilirim. Gerçekten hikayeleri okurken aklına esen her şeyi yazdığını görüyorsunuz :) Bu kitabı okuduktan sonra herkes hikaye yazabileceğini düşünebilir..
Son Kuşlar
Son KuşlarSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,6bin okunma
Reklam
145 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Bu satırları yazarken masallarımı süslemedim. Senin ruhun gibi sade olmasını istedim." Ahmet Hikmet Müftüoğlu kitabın önsözünde böyle bir cümle yazmış, okurken daha iyi anlıyorsunuz çünkü kitap kısa kısa hikayelerden oluşuyor. Kitabı yorumlamak için kitapta da geçen bir sözü kullanmak isterim: "Bu sadelikte bir azamet vardı." Kesinlikle öyle. Türkçülüğü bu sadelikte ama bir o kadar tesirli işlemek... Kitabı okurken hem çok duygulandım hem de çok gururlandım.. Vatan sevdasını çok güzel işlemiş. Bence bu kitabı her aile çocuğuna okutmalı, her öğretmende öğrencisine zira ileride öğrencilerime hediye edeceğim kitaplardan biri.. "
Çağlayanlar
ÇağlayanlarAhmet Hikmet Müftüoğlu · Dorlion Yayınevi · 20181,904 okunma