Rover’ı sahile yakın, sisli bir sokağa bıraktım. Kamer ise düldülü denize doğru sürdü. 3-5 yaşlarında bir Volkswagen. Milletvekili hayali kuran esnaf otomobili.
“Yazmaya uygun mevzular, konuşulması zor olanlardır.” Neşeli, şakacı biriydi. “ Vombat, conta, uçuş ve karabiber kelimelerini aynı cümlede buluşturan tek kişiyi tanıyan biricik insan sensin.”
Beklenti ile ümit, haz ile sevinç, ceza ile mükafat arasındaki farkı unutturan aşk hastalığına yakalanmaktansa, bacaklarım alçıdayken denize girerim daha iyi.
Bir ara da Süleyman ağladı biraz. Benim kaşlarımı çatışım, el kol hareketlerim Semiha’nınkine çok benziyormuş “Babalar kızlarına benzer” dedim gururla.
İnsanın yakından ilgilendiği şey, ince uzun bir çim yaprağı bile olsa, o an o yaprak, anlatılması güç bir ihtişama sahip, dehşetli, gizemli bir dünyaya dönüşür.