Eskiden çok kızardım,
Fakat şimdi ben de her sabah
Aç karnına,
Yakıyorum bir sigara.
Sayfa 45
Sonra bir yeşil yaprak, bir fide
Beliriverdi o çorak toprakta.
Ve kalktı ayağa yaşam
Güzelliğe bürünüverdi,
O’nun suretiyle.
Sayfa 39
Bastım kalbimin deklanşörüne
Bir fotoğraf çektim
Adı, mutluluk tablosu.
Çok kalabalığız, evvela
Büyüttüğümüz hayaller kucağımızda
İkimiz oturuyoruz ortada.
Sayfa 28
Okur Takip Önerileri
Ayrılığın saati mi olur?
Oluyormuş.
Saat sabahın beşi
Veda için güzel bir zaman değil.
Sayfa 33
Ağlama!
Değmez diyorum çünkü.
Bir insan kaç ağlayışını hatırlar, ölümden başka.
Sayfa 5
Her şey üst üste mi geldi, dediler; hayır dedim.
Her şey aynı anda üstüme geldi.
Ve artık içimde hiç olmadığı kadar farklı bir bekleyiş var.
Sayfa 16
Çözmek istiyorum bizi buza çeviren dertleri
Cümlelerim hazır; senin için
Kalbimin en güzel köşesinden kopardım
Ve birazdan arayacağım seni.
Sayfa 28
İçimdeki ses; seninle yaşamayı öğreniyorum
Ama şimdi daha fenası
Sana cevap veren bir ses daha duyuyorum.
Sayfa 43
...
Gözyaşlarımın sıcaklığına rağmen üşürken
Geçmişi düşünüyorum
İlerde keşke dememek için hayal ettiğim zamanları,
Şimdi keşke diyerek anımsıyorum
Karışıyorum.
...
Sayfa 21
Çoktan bir sandığa koyup kaldırdım;
Kin denilen illeti.
Affederek besledim vicdanımı
Kızamam.
Sayfa 5
Susuyorsun!
Sessiz kalmanın bir hüner olmadığını bilerek
Ve yüreğinde biriken cümlelerin ağırlığına rağmen
Susmayı tercih ediyorsun.
Sayfa 46
Odalar, sofralar ve duvarlar; dar gelir, sığamam.
Elden bir şey gelmeyen durum nasıl bir hâl böyle?
Vücuduma değil de ağırlığı ruhuma düşen,
İçimde; göğsümün tam ortasındaki şey nedir böyle?
Sayfa 49
Kalbimin en güzel köşelerinde oturuyordun
Belki daha küçücük bir zaman öncesinde
Nefes alışına şükür; o çok sevdiğim can
Ruh çekilince ne de ağır oluyorsun!
Sayfa 45
Gözlerimin arkasına çekilir; seyrederim insanları.
Her hâli ne tuhaf, hep bir zıtlık hâli!
Akıllarda hatırı sayılır bir hayalin kırıklığı
Ve onu dindiren bir tesellinin sözcükleri.
Sayfa 36