Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Büşra Ermiş

Büşra Ermiş
@Busra9516
Kötülüğü seçen bir insan,kendisine iyilik dayatılmış bir insandan bazı açılardan daha üstün olabilir mi?
Reklam
Eğer ipek böceği sadece bir gün yaşayacağını bilse, o değerli giysiye bürünmek için böylesine uğraşır mıydı?
Başına sevda gelecek; insanın başına dert gelir, tasa gelir,bela gelir, kaza gelir ama sevda? (Adıyamanlı Çeraği Baba)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kadının ziyneti sessizliktir. Kadının yüzü onun en tehlikeli silahını saklar; yani dilini (bizans sözü)
Sayfa 283Kitabı okudu
İki insan birbirini tanıdıkça değişim kaçınılmazdır; hatta kimi zaman başlangıçta aşık olan kadın ve ya erkeğin duyguları zamanla söner, ona pek aldırmayan karşı taraf ise kul köle olur, sevda başına vurur. Karacaoğlan'ın da dediği gibi, "sevda sevde derler behey yarenler/bilmeyenlere bir acayip hal olur"
Reklam
İyi bir insan olmak çok da hoş olmayabilir küçük. İyi bir insan olmak korkunç olabilir.
Çoğunuz sersem heriflersiniz, doğuştan hakkınız olan şeyleri bir tabak soğuk lapaya satarsınız. Hırsızlığın şiddetin heyecanı, rahat yaşama dürtüsü... Elimizde cehennemin varlığına dair kesin, evet, evet, çürütülmez bir kanıt varken bunlar değerli midir gerçekten?
Reklam
Eğer aşkı hiç yaşamadıysan bu bence çok kötü ama eğer onu bırakıp kaçtıysan, bence daha da kötü.
Bir kadın, ya sever ya nefret eder. İlişki ne kadar yoğun olursa o kadar yüksek bir sevgiyle bağlanır, sonrasında da onu bırakıp gittiğinde yüksekten düşer canı acır. Bunun acısını elbette senden çıkarmak ister.
Bu işler böyledir, eğer gitmesine izin verirsen, bir kadın asla arkasına bakmaz.
Hiçbir yer anıların ulaşamayacağı kadar uzakta değildi, geçmişin ruhumda bıraktığı izleri keserek çıkarmak imkansızdı.
İçtenlikle hatta dostça, yaptığım herhangi bir şeyden hiçbir zaman gerçek anlamda pişmanlık duyamadığımı ona anlatmak isterdim.
Hava almak istediğini söyledi. Ona eşlik edeceğimizi söyledik. Bunun üzerine sinirlendi, bize sövmeye başladı.
Reklam
Bir erkek ait olduğu kadını arkasında bırakıp gidemiyordu, gitse bile bırakamıyordu ve bıraksa bile ona geri dönüyordu, aşkla ve tutkuyla...
bazen en çılgın en imkansız görünen fikir kafamızda öyle kuvvetli bir yer edinir ki, öyle veya böyle gerçekleşeceğini zannedersiniz... dahası bu düşünce şiddetli güçlü bir arzuya eşlik ediyorsa bazen onu kaçınılmaz, önceden belirlenmiş, kadere yazılmış, var olmaması gerçekleşmemesi imkansız bir şey gibi kabul edersiniz! 
Fakat aşkıma karşıysa, neden lafı dolandırmadan onunla konuşmamı yasaklamadı ki? Hem yasaklamadı hem de sohbet etmeyi ara sıra kendi istedi. Fakat bunu da dalga geçerek yaptı. Eh işte onsuz yaşayamayacağımı biliyor tabii..
Sayfa 166Kitabı okudu
Ah bu kadar naif olmanız ne iyi! Evet evet,sizin köleniz olmaktan keyif alıyorum. Öyle ya, acizliğin ve hükümdüzlüğün son basamağında keyif var!
Bilirsiniz, zorunda kaldığımızda hepimiz nefret ettiğimiz insanlarla iletişim kurabiliriz
Reklam
Eskisini bırakmadığımız sürece, aradığımız yenive daha üstün bir ilişkinin gerçek doğasını fark etme umudumuz olamaz.
"Sevmez olur muyum seni," dedi çiçek. "Sevgimi anlamadıysan suç bende"
İşte anahtar kelime bu; hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez.
+neden ders alıp benim gibi yapmıyorsun? -ne yapıyorsun ki? +hiç bir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına uğramıyorum.
Bir insanı kaybetmek istiyorsanız onu çok ama çok sevmeniz gerekiyor. O zaman kendiliğinden gider.