Azra Çeliktaş

Azra Çeliktaş
@Cassiopeia9020
"Onların kemikleriyle ziyafet çekeceğiz, Gümüş."
'Bir Sorrengail' i kendi sınırları dışındaki herhangi biri için hayatını riske atmayı ikna edebilceğini sanıyorsan aptalsın demektir. ' Göldeki havacı böyle dememiş miydi? Canı cehenneme. "Tairn?" Bu savaşa tek başıma girmeyecektim. "Onların kemikleriyle ziyafet çekeceğiz, Gümüş." Kanlı bir tasvirdi ama ne demek istediği açıktı.
Sayfa 610Kitabı okudu
Reklam
Bize en yakın olanlar bile eninde sonunda, bir şekilde düşmanımız olurlar.
Savaş oyunlarını kazanmak güçle olmaz. Kurnazlıkla olur. Nasıl saldıracağını anlamak için düşmanlarının -yani dostlarının- en savunmasız olduğu yeri bulman gerekir. Kimse sonsuza dek dost kalmaz, Mira. Bize en yakın olanlar bile eninde sonunda, bir şekilde düşmanımız olurlar. Bu, iyi niyetli bir sevgi veya umursamazlık yoluyla olabilceği gibi onlar için kötü adamlar olacak kadar uzun süre yaşarsak gerçekleşebilir. -BRENNAN'IN DEFTERİ, SAYFA SEKSEN
Sayfa 464Kitabı okudu
Bir nesil metni değiştirir. Sonraki nesil o metni öğrenmeyi seçer. Onların ardından gelen nesil büyürken bu yalanlar tarihin gerçekleri olup çıkar.
Sayfa 600Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Beni kendine çekerek alnımdan öptü. "Sensiz ben diye dir şey yok," dedi tenime doğru.
Sayfa 636Kitabı okudu
Henüz farkında olmasa da benim kalbim zaten onundu.
Sayfa 666 - XadenKitabı okudu
Reklam
672 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Dördüncü Kanat
Dördüncü KanatRebecca Yarros
9.1/10 · 2.397 okunma
Ben gökyüzüydüm, gelmiş geçmiş tüm fırtınaların birleştiği güçtüm. Ben sonsuzdum.
Sayfa 485 - Violet SorrengailKitabı okudu
"Sen küçükken ne olmak istiyordun?" diye sordum sohbeti devam ettirmek için. "Canlı." Omuzlarını silkti. Eh... Bu da bir şeydi.
Sayfa 335Kitabı okudu
320 syf.
10/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Gökyüzünün Cenneti
Gökyüzünün CennetiSena Nur Işık
8.1/10 · 106 okunma
"Peki ya şehit olursam? O zaman da gurur duyar mısın?"
Şehit Yusuf Karakurt'un oğlu Murathan Karakurt şehit oluyordu. Aklına bir anı düştü. Babasının kucağına oturmuş, hayran hayran kollarındaki askeri rütbeye dokunuyor. "Ben de bunlardan takacak mıyım, baba?" diye soruyor. Babası gülüyor. "Takarsın tabii oğlum," diyor. "Hatta senin daha çok rütben olur. Baktıkça gurur duyarım." "Peki ya şehit olursam?" diyor Murathan. "O zaman da gurur duyar mısın?" Babası önce bir şey söylemeden bakıyor yüzüne. Sonra ise derin bir tebessüm beliriyor dudaklarında. Saçlarını yavaşça alnından geri itip minik bir öpücük bırakıyor. Murathan'ın sorusuna cevap vermiyor. Sadece kollarını sırtına sarıp sıkıca gövdesine çekiyor.
Sayfa 305 - Yusuf Karakurt-Murathan KarakurtKitabı okudu
Reklam
"Eğer unutmazsam ölürdüm."
"Sen beni unuttun mu ki?" diye sordu Gökçen tatlı tatlı. "Unuttum," diye mırıldandı. "Niye ki?" "Yaşamak için," dedi. Zorla bir nefes daha aldı. "Eğer unutmazsam ölürdüm." "Neden?" diye sordu Gökçen bu sefer. "Özlemekten."
Sayfa 307 - Gökçen-MurathanKitabı okudu
155 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.