2.İnci Tanesi
Geçenlerde tesadüfen denk geldiğim bir köşe yazında "hayatın incilerini sakın yere dökme" diyordu. İçimde biriktirdiğim ve söylemek istediğim onca şeyi söyleme niyetinde bulunduğum. Üşüdüğüm. Titrediğim. Korktuğum haller oldu. İnci taneleri derken. Kaybettiklerimiz mi. Yoksa kaybetmeye hazır olduğumuz mu. Radyonun başında kim var bilmiyorum. İstemsizce duran duyguların yıkıldığı tabular var onu biliyorum. Neye dayanarak bu davranışlar sergileniyor. Kaydettikten sonra insan gerçekten akıllanıyor. Kaybediyoruz. Günden güne kaybediyoruz. Annenizi, babanızı, eşinizi, çocuklarınızı, sevdiklerinizi ve dostlarınızı yanınızdan gittikten sonra farkına varıyoruz ki, yokluklarını hissediyoruz ki pişman oluyoruz. O kadar zor ki onları kaybetmek. Onları kaybettikten sonra kendimizi toparlayamıyoruz. Anlık depresyonlara girip, çıkması zor yalnızlıklar la savaşıyoruz. İnci tanelerine sahip çıkmalıyız. İlk önce baş üstünde taşırsak, gün gelecek ileride bize kolaylık gösterecektir. Yoklukları gerçekten zor. Pişman olanlar had safhada. Keşke ile başlayan cümleler söylenmekte. Geceler daha zor geçiyor. İlk zamanlar akıllara gelip, hasret rüzgarları esiyor.
Gidenlerin ve kalanların hikayesi...!