.....
90’lar bitti artık onlar var ve
hey siz, riyakarlığa inanan bütün reziller,
cehennemde karşıma çıktığınızda,
öyle bir yumruk patlatacağım ki tam burnunuza,
hayatınız gazze şeridi gibi geçerken gözünüzden,
anlayacaksınız,
Allah ne demek,
Ahlak ne demek!
....
Sanma ki derdim güneşten ötürü;
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda ölüm yok ya.
Hoş olsa da korkacak mıyım zaten
Güneşle gelecek ölümden?
Ben ki her nisan bir yaş daha genç,
Her bahar biraz daha aşığım;
Korkar mıyım?
Ah dostum derdim başka.
OrhanVeli
Tanrım; bu güzel yüze vermişsin emek,
O sümbülü koklamak, saçın' ellemek.
Sonra da ona bakma, dersen, anlamı:
Dolu kadehi ters tut, hiç dökme demek!
Ömer Hayyam
TEBLIGAT TELGRAFI
Üşüyorum toprağın üstündeyken
burnumun içinde hayvanlar kan bağışı yapıyor.
Arka fonda klasik müzik çalmıyor!
Kahvaltıdan sonra dişlerimi fırçalamayı unutuyorum.
Havalar çok soğuk gidiyor sıkı giyiniyorsun değil mi?
O gün beni ihrama sokmuştun!
Toprağın üstündeyken en üşümediğim gündü.
Birden anlamıştım şu an anlatamadığım şeyi.
Bir gün ağzımın yamulacağını bile düşünmüştün.
Unutmuşt
un..
Kötü; daha iyisi yapmaya çalışılırken bulundu.
Ve aşk; Azrail'le göz göze gelmeni sağlıyordu.
Sokaklar günbegün tükeniyordu.
Haram helale değişilirken
Elimden geleni yapmaya niyet etmiştim.
"Sanat, sanat içindir." deyip çıkamadım seni sevmemi rasyonalize ederken.
Tarih, belki de hiç kimsenin eseri değildir. O, kendi örgüsünü kendi tezgahında, kendisi dokur. İnsanlar, fikirler ve devletler bu tezgahın örgüsünde, onun kanuniyetlerine göre işlenir dururlar.
Eğer bu kanuniyetler içinde bir yerimiz, bir misyonumuz varsa ve onu kullanmayı başarabilirsek, tarihin örgüsüne renk, şekil veririz. Bu örgüye damgamızı vururuz.
Fakat kader, eğer bizi yanlış seçmişse, tarihin örgüsünde bıraktığımız iz, nihayet kanlı bir gölgeden başka bir şey olamaz.