Bu suskunluğun kapkara okyanusunda bir dalgıç gibi yaşıyordu ve dahası, dış
dünyaya uzanan halatın koptuğunu ve sessiz derinliğin içinden hiçbir zaman dışarıya çıkarılmayacağını sezen bir dalgıç gibi..
Yaşıyordu. Yapacak hiçbir şey
yoktu, duyacak hiçbir şey.. Görecek hiçbir şey yoktu. Zamandan ve mekandan mutlak anlamda yoksun bir boşluk vardı. İnsan bir aşağı bir yukarı gidip geliyor, onunla birlikte düşünceler de sürekli gidip geliyordu.