Daso

Son elli yılın bütün bu felsefi rezaleti, profesörün kendilerine anlatmaktan keyif duyduğu her şeye dini bir sadakatle inanan öğrencilerden oluşan bir kamuoyu ile birlikte ancak üniversiteler sayesinde mümkün olabilmiştir.
Reklam
Eğer her halde bir felsefe olacaksa, yani insan zihni­nin en yüce ve en soylu melekelerini kıyas kabul etmez derecede bütün sorunların en ağırına adama imkanı sağ­lanacaksa böyle bir şey başarılı bir şekilde ancak felse­fenin devletin her türlü etkisinden bağışık tutulması ha­linde mümkün olabilecektir.
Buradan Kant'ın felsefe yaptığı, Goethe'nin şiir yazdı­ğı, Mozart'ın beste yaptığı bir çağın ardından şimdiki si­yasi şairlerin, hatta siyasi filozofların, sahtekarlık ve düzenbazlıkla edebiyattan geçimlerini kazanan aç edebi­yat adamlarının, dili keyiflerince harap eden her türden mürekkep tüketicilerin çağının nasıl gelebildiği açıklana­bilir.

Reader Follow Recommendations

See All
Bu şu gerçeğin sonucudur: diğer sofistler, şarlatanlar ve karartıcılar yalnızca bilginin saflığını bozup lekeliyor­lardı, Hegel onun organını, bizzat anlama yetisini de ha­rabeye çevirdi.
Felsefede küstahlık ve saçmalığın derin kavrayış ve anlayışın ayağını kaydırıp yerine geçtiği zamana yazıklar olsun, çünkü meyveler yetiştikleri toprağın tadını alırlar.
Reklam
Kant açıklamasında aklın yasalarıyla ortak bir nokta­ya doğru yaklaşan dünyanın temel ve asli yasalarını gös­terir ve önümüze bunları tek bir ipe dizilmiş olarak koyar. Bu yöntem sadece Kant'a özgüdür ve şimdiye dek dünya ile ilgili ortaya atılmış, en yüksek nesnellik düze­yine sahip, en tarafsız yöntem olarak tanımlanabilir.
Çünkü Kant doğanın şimdiye dek ürettiği belki de en özgün kafaya sahiptir. Onunla birlikte ve onun yolunda düşünmek, muhtemelen başka hiçbir şeyle karşılaştırı­lamayacak bir şeydir. Çünkü o derecede bir zihin açıklı­ğına ve kendine özgü bir akli dengeye sahipti ki böylesi asla başka herhangi bir ölümlünün payına düşmemiştir.
Fichte, Schelling, Hegel
Fakat şimdi ne yazık ki üniversite felsefesinin bu üç putundan öğrenilecek hiçbir şey yok; yazılan boşuna za­man kaybettiriyor, ayrıca kafaları harap ediyor ve hep­sinden çok da Hegel'inki.
Özgür insanların (başka herhangi bir şey için değil) sadece kendisi için peşine düştüğü ve kendi temellen­dirmelerinin dışında başka bir dayanağı olmayan gerçek felsefe bu tür istismarları asla yapamazdı; böyle bir şeyi ancak, öncelikle devlet çıkarına hizmet eden üniversite felsefesi yapabilirdi.
Sonuçta iktidarsız, huysuz, ama görülmedik derecede tafralı dü­şüncelere sahip bir nesil yetişiyor; bunlar tıpkı bugün üzerine önümüzde gördüğümüz gibi, tasarı ve niyetlerle şişinir­ler ve zihinsel olarak cansız mecalsizdirler.
Reklam
Doğrusu Hegelcilik genç neslin neredeyse tümüne zührevi hastalık gibi bulaşmıştır; ve nasıl ki bu musibet bedenin bütün salgılarını zehirliyorsa, diğeri de zihnin bütün güçlerini tahrip etmiştir. Dolayısıyla günümüzün daha genç bilginleri genellikle arttık sağlam düşünce hatta doğal anlatım gücünden yoksundur. Kararlarında tek bir doğru anlayış olmadığı gibi, herhangi bir şey hak­kında tek bir açık ve belirli fikir de yoktur; bu boş ve karmaşık laf kalabalığı onların düşünce melekelerini çö­züp dağıtmıştır.
Mevcut bilgin kuşağından sayısız kafa onunla bozulup zihinsel dengesini yitirmiyor mu? içleri yoz, bo­zuk görüşlerle tıka basa doldurulmuyor mu? Ve düşün­celerin beklendiği yerde içi boş deyimleri, anlamsız lakır­dıları ve mide bulandırıcı Hegel jargonunu kabul etmek zorunda kalmıyorlar mı? Hayat görüşleri baştan başa çıl­gınca değil mi ve en sıkıcı, dar kafalı ve hatta kaba saba düşünme tarzı, doğrudan seleflerinin ilham kaynağı ol­muş olan soylu ve yüksek düşüncelerin ayağını kaydırıp yerini almıyor mu? Kısacası, Hegelciliğin kuluçka maki­nesinde olgunlaşmış gençler, zihinsel olarak hadım edil­miş, düşünme iktidarından yoksun, hadden huduttan ha­berleri olmayan gülünç adamlara benzemiyorlar mı?
Herkesin bildiği sır bir kez daha dile dökülsün ve doğuş­tan geri zekalılık gün ışığına çıkarılsın, her ne kadar tu­haf görünecekse de: dar kafalılık ve ahmaklık her za­man ve her yerde, bütün durum ve koşullarda, anlayış­tan, zekadan ve yetenekten nefret ettiği kadar şu dünya­ da başka hiçbir şeyden böylesine içten ve yürekten nef­ret etmez.
Çünkü kendimizi kandırmayalım: dünyanın neresin­ de olursa olsun, her zaman, her koşulda cins zekaya ve anlayış gücüne karşı bizzat tabiatın tasarladığı, bütün vasatların, yetersizlerin, ve kalın kafaların gizli bir işbir­liği vardır; bunların tümü bir araya gelir ve muazzam bü­yüklükte sadık birlikler oluşturur.
Bu düzenek olmasa Fichte ve Schelling sözde şöhret­lerinin temellerini atamazlardı; fakat söz konusu yuttur­ macayı hiç kimsenin Hegel kadar cüretkar ve yaygın biçimde kullanmadığını biliyoruz
711 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.