Koştum karların arasında
Aptallar, arayın beni aşağıda yukarıda.
Sorun nereye gittiğimi
Beş para etmez pislikler.
Doğumuma şahit olun sizler.
İntikam doğdu yeniden
Yaslı çocukların içinden
Tüm ümitsizlerin yüreğinden.
Güneşli sonbahar havası o akşama doğru bozmaya başlamıştı. Sabahleyin şirin, pamuk toplarına benzeyen bulutlar artık koyulaşmıştı. Hangi yönden geldiği anlaşılamayacak kadar uzaklardan gök gürültüleri işitiliyordu. Bunlar bir fırtınanın habercisi gibi değil de sanki atmosferde gezinen soyut varlıkların sesleriydi. Bu algı, seslerin bir saati aşkın bir süre devam etmiş olmalarına karşın fırtınanın ne yaklaştığına ne de uzaklaştığına dair bir emare belirmeyince, giderek güçlendi.
,,Yaptığımı yapıyorum kendimce
ne para için ne de eğlence
yalnızca borçların ödenmesi için,
hataların düzeltilmesi için
Boyanmış bir gül kadar
kırmızı kan için.
Herkes bilir ki
Ne ekilirse o biçilir`,,
Ne aldıysan geri vereceksin
verdiklerini aldığında .
Biliyorum ne düşündüğünü ,
Ne zaman kapattığını gözünü ,
Nereye gittiğini ,
Seninle bir randevumuz var ,
Bay 658
Kaç parlak melek dans edebilir
Bir iğne üstünde ?
Kaç umut boğulabilir
Bir cin şişesinde ?
Düşündün mü hiç
Bir silahtı aslında bardak
Ve bir gün bunu anlayarak soracaksın kendine ;
Tanrım ben ne yaptım diye ağlayarak .
Altı yaşında canice öldürülen küçük meleğimiz burada yatıyor. Tanrı`dan dileriz ki onu bizden alan katili cezalandırsın ve onu cehennemin ateş çukurlarına yollasın. Mary Margaret Hatfield ,Harriett ve John Hatfield `ın kızı 1865-1871