Bir toplantı öncesi kitapçıda öylesine gezerken denk geldim, ismi ilgimi çekti, içindekilere üç-dört saniye baktığımda derhal alıp kısıtlı zamanımda on dakika da olsa okumaya başladım. Modern Çağa kadar kabul edilen tek bilim kadını ve din kisvesi altında bilimi suçlu göstererek vahşice katledilen ilk bilim insanı Hypatia ile başlıyor, canım Suat Derviş’ten Mihri Hatun’a Victoria’dan Lucia Joyce’a; Füruğ Ferruhzad, Lou Andreas-Salome, Kara Fatma, Wu Zetian, Ulrike Meinhof da dahil olmak üzere tam 30 kadının hayatını anlatıyor. Tarih kadınları anlatmayı sevmez, anlatırsa da erkeğin gölgesinden öte taşımaz, mutlaka ya güzellik ya da çirkinlik(!) gibi fiziksel özelliklerini ballandıra ballandıra anlatarak yazar; kadının aklından cesaretinden bahsetmez; kadının kadına örnek olmasını istemez. Kadın ya cadıdır ya fahişe ya erkekleri ayartmak için gelmiştir ya da başkaldırdığı için şeytanlaştırılmış bir varlık.. Bu nedenle belki adını ilk kez duyduğunuz, belki yazdığım sebeplerle yanlış ve eksik tanıdığınız, günümüze büyük dokunuşlar bırakan kadınları tanımak, anlamak için başvurulması gereken bir kitap… Hayretle, acıyla, mutlulukla okudum. Herkese tavsiye ediyorum