Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ilayda Altintas

Sabitlenmiş gönderi
Ve yarın, Montreal’de, hepiniz gelin Küçük, ortadan yok olan bir tanrı göreceksiniz, Ay ışığının aydınlattığı gölde, paramparça uzanan. Siz hatırlayan ay olacaksınız. Siz hatırlayan göl olacaksınız. Öyleyse, o vakte dek -
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Bu burjuva şehirler seni öldürecek.
Sayfa 333
Çok gençsin Martin, çok toysun be oğlum. Madem ki yükseklere kanat çırpacaksın ve madem ki kanatların en iyi malzemelerden dokunmuş, üstüne en güzel renkler serpilmiş, sakın ateşe fazla yaklaştırıp kavurayım deme onları. Tabii ya, çoktan kavurmuşsun bile.
Sayfa 332

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Debelenerek, şu şehirde israf ettiğin her gün kendi boğazına bir kesik daha atmış oluyorsun.
Sayfa 332
Senin evreninde aşkın yeri yok anlaşılan; benimkinde ise Güzellik, Aşkın hizmetçisidir.
Sayfa 332
Reklam
Başarı, keyif aldığın şeyi yapmak değil, onu yaparken haz duymaktır. Bana anlatma. Ben bilirim. Sen de bilirsin. Güzellik seni incitir. Ebedi bir acıdır içinde, tedavi olmayan bir yaradır, ateşten bir bıçaktır.
Sayfa 332
Şöhret seni zehirler. Bana göre sen böyle bir herzeyle ihya olamayacak kadar sade, basit ve mantıklı bir adamsın.
Sayfa 332
“En ağır silleleri vursa da kader, Ezilir belki ama eğilmez başım.”
Sayfa 325
Onun sorunu yalnızlığıydı.
Sayfa 322
Onların düşmanca tutumlarından korkmuyorum, senin aşkına inanıyorum. Hayatta her şey kötüye gidebilir, aşk hariç. Yeter ki bitkin düşen, bocalayıp tökezleyen zayıf iradeli biri olmasın, aşk hiçbir zaman yolunu şaşırmaz.
Sayfa 315
Reklam
Bu arada sizin de bildiğiniz gibi bir insanın düşüncelerini alıp, allayıp pulladıktan sonra yine ona sunarak istediğiniz kişiyi kandırabilirsiniz.
Martin gülümsedi. “Ben her zaman senin kölen olacağım.”
Sayfa 260
Sadece sevdim seni. O kadar çok sevdim ki bırak senin gibi capcanlı bir kadının kalbini, taşı bile eritmeye yeterdi aşkım.
Sayfa 207
Viski, bilgeydi. Sırrı biliyordu.
Sayfa 179
Hayat dayanılmaz ölçüde sıkıcı ve aptaldı; feci bir tat bırakıyordu ağzında.
Sayfa 174
Tiksiniyordu kendinden. İçinde ilahi ne varsa yok olmuştu; yaşama gücü, canlılığı, kalmamıştı ki dürtsün onu. Ölmüştü. Ruhu ölü gibiydi. Bir hayvandı o, iş hayvanıydı.
Sayfa 174
2.195 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.