Bayrakları yarıya indirilmiş yüreğimle
kırık biblolar üstünde tütsüler yakar
Çilek tadında kokularla buğulu camlardan
mevsimler arası geçiş yapardım
En güzel baharlara kokunu giydirir,
kırık bir fincanda papatya falı bakardım
ama sen dönmezdin
Kaybettiğim bir savaşın en büyük
yenilgisi, imzaladığım antlaşmanın
kalbimdeki en tehlikeli maddesiydin
Bana iyi gelirdin ama iyi biri değildin
Ölsem gömmeyecek Bir çiçekle gelmeyeceksin biliyorum
Babamın ihmal ettiği edebimle
ateşini düşüremediğim küfürler
sayıklıyor, yarama tuz olan
gözlerini yüreğime bastırıyorum
Çıplak bir maktul, makberi kefensiz
Üstünde toprağı yok artık sözlerimin
Ölsem gömmeyecek
Bir çiçekle gelmeyeceksin biliyorum
Özünde seyis olan ilkokul öğretmenimin verdiği
sakat bir Türkçeyle adını oluşturan harfleri tecrit
ettiğim bir alfabenin sesli olanlarıyla sen başkasını
severdin, bense tüm sessiz harflerde seni sevebilmeyi