İlber Ortaylı’ya hayran olmama rağmen kitabın şeklen soru cevap olarak ilerlemesi ve yazımının sanki İlber Hoca’nın konuşmasının direkt yazım haline getirilmesi gibi hissettiğim için okumakta güçlük çektim ve bana akıcı gelemedi. En çok dikkatimi çeken durum, maalesef başından beri tarih konusunda kayıtlarımızı tutmaya önem vermememiz nedeniyle tarihimize dair bir çok bilgiyi bilmememiz, bunun için başka tarih yazan milletlerin kayıtlarına bakmamızın gerekiyor olması ancak hala bu tarihe olan uzak duruşumuzun devam edip araştırmacı- karşılaştırmalı tarih alanında çalışmalar yapmayıp bunları ortaya çıkartmak için çok çaba sarfetmememiz oldu. Kitap boyunca ciddi anlamda çalışma yapan sadece 3-5 Türk tarihçinin adı geçmekte olması, genel olarak bizim tarihimizle yabancı tarihçilerin daha çok ilgilenmekte ve araştırmalar yapmakta olması detayları da ayrıca ilginç. Sanırım huy
değişmiyor pek fazla.