Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Ercan uludağ
Ercan uludağ
@Dunyadan_yolcu
9 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Gündüz vasaf'ın hangi kitabını okuduysam, bende muzzam etki yaptı.
Çünkü kitapları, senin göremediğin, varlığından haberin bile olmadığı, çoğu yeri okurken hakikaten öyle dediginizi bu kitaplarda görüyorsunuz.
Genel olarak dünya üzerinde ki tarihsel gelişim bize nasıl bir hayat vaat ettikleri yada bizden neler alıp götürdükleri, bunları yaparken tarihsel bir yolculuğa çıkartması da kitaba ayrı bir tad veriyor...
Ruhun ölümsüzlüğünü ele alan kitap farklı alanlara da iştirak ediyor.
Bunlardan biri bilginin bir hatırlama olduğunu, insan doğarken bilgiyle doğduğunu ancak bunu yani bilgiyi görerek hatırladığını söyler.
Ama asıl konu ruhun bedenden bağımsız olarak ölümsüz olduğunu ileri sürmesi ve buna paralel olarak argümanlar sunmasıdır.
Sonu ajistanyolu bir kitap olsada insana entelektüel açıdan katkısı çok fazladır
Özellikle felsefeye ilgisi olan ve bu alanda çalışmalar yapanlar için...
Okuyun okutun...
Jose saramago.
Yazdığı bütün kitaplara bakılırsa noktalama işaretleri kullanmaz (virgül ve nokta hariç) Buda kitabı okuma zorluğunu arttırıyor. Ancak bunun bir sebebi vardır.
Noktalama işaretini kullanmaması dönemin yöneticilerine karşı bir baş kaldırdır.
Kitaba gelecek olursak, Insanın tanrı karşısında ki acziyeti, düşkünlüğü vs şeylerin kaynağında tanrıyı gösterir ve tanrıyı hedef alır.
Kitaptaki cumleleri felsefi bir dille irdelediğimizde, haklılık payı oldukça yüksek görünür.
Tanrının şeytan ile bahse girmesi, yarattıklarının hakkında mutlak bilgiye sahip olmasına rağmen şeytanla bir oyun içine girişmesi vs tanrının kusurlu olduğunu gözler önüne seriyor.
Diğer yandan sodom gibi şehirlerin yani lut kavmini lanetlerken içinde ki masum çocukları da yok etmesini de tartışmayı başka bir boyuta taşıyor. Çünkü kitapta şu gösterilmek isteniliyor, Eğer kötülük yapanları yok ediyorsan ve yanında iyiler yani masumlar da yok oluyorsa, iyi ve kötüyü aynı kefeye konmuş gibi oluyor.
Buda bir tür çelişki yaratıyor ve tanrıyı tamamen adaletsiz kılıyor. Ama bizde ki tanrı formu tanrı idesi böyle birşeyin mümkün olmayacağını gösteriyor.
Yada kutsal dinlerde, dogma bilgilerde...
Kitap size bir kapı açıyor ve o kapı da gözlerinizi...
Keyifle okuyun...
Okur Takip Önerileri
Okurken her bir satırından, her bir cümlesinden keyif aldım. Bu kitap da; Descartes'in yöntem üzerine düşüncelerini aşama aşama saptadığını görüyoruz. Bunu yaparken de çıkış noktası şüphe oluyor. Descartes, 'Şüphe duymuyorsam, hiç bir şey üzerine düşünmüyorum diyerek, düşünce yapısındaki kuşkuculuğu açıkça ortaya koyuyor. Decartes bu düşünce
Dünyaya dair gün geçtikçe ümitlerini yitirirken, Gündüz Vasaf'ın bunda payı çok.
Çünkü bütün kitapları olanları tüm gerçekliği ile tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.
Hal böyle olunca ve dünya üzerinde gözlerinizle gördükleriniz ekleyince gerçekten acı bir gerçeğin içinde buluyorsunuz kendinizi.
Dünyanın değişken hali, globalleşen kapitalizm ve devletlerin katı tutumları, yöneticilerin totaliter tavırları.
Ve çağın kötülüklerle beslendiği bir zaman....
Ne eksik ne fazla...
Gündüz vasaf bu kitabında dünya genelinde aslında ne gibi vahşetler ve bu vahşetleri ne ile kamufle ettiklerini gözler önüne seriyor. Insanın insan karşısında nasılsa vahşileşebilecegi, kapital için ne gibi ve hangi yollarla cinayetler işlediğini, büyük şirketlerin dünyaya hakimiyetini sağlamak için nelere ve hangi yollara başvurduğunu yumruk gibi suratının ortasına çakıyor...
Avrupanın, latin kuzey Amerikanın (özellikle ABD'nin) global dünya düzenine hakim konuma gelebilmek için, Orta-doğu, Afrika, Asya, güney Asya hatta antartika ve kutuplarda ortaya koydukları insanlık dışı tutumları.
Afrikada açlığa maruz bırakılmış milyonlarca insan, ortadoğuda savaşa sürüklenmiş bunun neticesinde yerinden yurdundan hatta ve hatta canından olmuş milyonlarca insan...
Sözüm ona gelişmiş ülkelerin gelişmişliği başka ülkelerin başka insanların yıkımları üzerine kurulmuştur...
Gündüz Vasaf bunu tüm çıplaklığı ile ortaya koymuş...
Okuyun okutun...
