Bizler Allah'tan uzak yaşayanlarla; Allah'la konuşmanın yalnız bir çeşidi olduğunu, ona uymayanınsa O'nunla irtibat kuramayacağını iddia edenler arasında sıkışıp kalmış; oysaki Allah'tan başka kimsesi olmadığını yüreğinde bilen varlıklarız.
Müteşabihler, bir gitarın çok ses çıkaran teline benzer. Zamana ve toplumlara göre farklı ve değişken olan Müteşabih/uyarlanabilir/çok seçenekli/çok anlamlı araç mesajlar, kişisel kanaat ve "Benim inancım budur" deyip kurallaştırmalara müsait mesajlar olduğundan, Âl-i İmrân 7.ayette bu mesajları, değişken olarak değil de muhkem/Evrensel kurallar gibi değişmez ve farz özellikte önemseyenlerin "içleri fesatlar" olacağına dikkat çekilmiştir.
Herkesin bildiği kitapları, 'acaba insanlık bunun hakkında ne düşünüyor?' maksadıyla okumayı tercih ederim her zaman. Bu düşünce kalıbından çıkmama sebep oldu bu kitap. Edebiyat dünyasını zenginleştirmek; yeni yazarların bu işe atılmasından öte, biz okurların bu eserleri okuyarak, bunların zihinlerde yaşamasıyla olabileceğini düşünüyorum
"Eğer durum tam tersi olsaydı, kadınlar erkekleri bu kadar yaygın şekilde dövseydi ve öldürseydi inanıyorum ki bu sorun ülkenin bütün gazetelerinde her gün manşet olurdu."
Konuştuğum kim olursa olsun Yaradan'dan bir parça taşıyor bunu biliyorum ama bu kibir başka hiçbir yaratılanda yok. Biz azrailler ya da diğer meleklerde böyle bir hava yok. Hatta abartmıyorum, Şeytan bile Yaradan'a kafa tutarken bu kadar artist değildi.
Harry Potter seviyorum diye çocuk olmakla, niteliksiz okumalar yapmakla itham edildim. Hayal kurmaya, fantastik dünyalara o kadar kapalıydılar ki... Ne der şair: “Masal dinlememiş çocuklar, büyüyünce kedi resmini bile cetvelle çizerler.”