Duygu Temirli

... Bilinç, atomların ve akrabalarının gelişigüzel dans etmeleri sonucunda meydana çıkmış, "tesadüfi bir epifenomen" di. Psikoloji bilimi de bu açıdan bakıldığında, bu "yan ürünü" inceleyen bir bilim dalıydı ve fizikalist bilim adamları tarafından hep küçük görüldü. Ne var ki işin en trajik yanı, materyalist, fizikalist ve indirgeyici/redüksiyonist bilim adamları tarafından yetiştirilmiş bazı psikologlar, aldıkları eğitim gereği bu görüşü ister istemez paylaşmak durumundaydılar! Körler dünyasında kör olduklarına inanmak ya da kör gibi davranmak zorundaydılar. İşte böyle bir ortamda W. James'in yukarıdaki görüşü, kaldırıldığı tozlu raftan alındı ve üzerinde çalışmalar yapılmaya başlandı.
Reklam
"Bizim bireysellik dediğimiz şey, evrensel bilincin önüne tesadüfen çıkan bir engeldir." William James
Dar bir bilinç alanına sıkışmanın getirdiği sarhoşlukla, maddi dünyayı kavramada kullanılan metotlara başvurarak "ruh" gibi farklı boyuttaki bir oluşumun kavranması ne kadar mümkündür?

Reader Follow Recommendations

See All
Freud ve Jung örneklerinde görüldüğü gibi, ilahi rabıtasından kopan Avrupa insanı, pusulasız ve rehbersiz açıldığı bu uçsuz bucaksız insan nefsinin okyanusunda bir yön bulmaya çabalıyordu.
Hayatın ikinci yarısından sonra, arketipler ve benlik arketipi bilinçdışından zuhur etmeye başlar ve eğer bireyselleşme amacına ulaşırsa "ben", artık varoluşun odak noktası olmaktan çıkar. "Ben", kendi evreninin güneşi olmak yerine, gittikçe "gerçek güneşin" yörüngesindeki bir gezegen gibi benliğin etrafında dönmeye başlar.
Reklam
Reklam
738 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.