Hümanist ahlâkta "kötü" dediğimiz şey, insanın güçlerinin zedelenmesi ve bozulmasıdır; kötülük ise insanın kendine karşı
sorumsuz bir tavır takınmış olmasıdır.
Devletin istekleri, güçlü önderlerin ve güçlü
makinelerin sihirli nitelikleri karşısında duyulan coşkunluk ve maddî başarı, insanın değer yargılarının ve davranış normlarının kaynakları haline gelmiştir.