Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeliha gmssy

Zeliha gmssy
@Dyt_anne
Kulluğu bana bakarak öğrenen iki minik evladım için yolumu güzelleştirmeye azmettim . Okuyorum . Muvaffak et Rabbim ..
tezatlar içinde doğruyu bulmak, sıkıntılar içinde mutlu olabilmek, külfetler içinde boğulmadan, kötülüğe kapılmadan hayr üzere hayatı sürdürebilmek büyük bahtiyarlıktır. Bu bahtiyarlık ve başarının kaynağı tek kelime ile İMAN'dır.
Reklam
Birgün Hz. Ömer Süheyb-i Rumi adlı sahabeye : “Oğlun olmadığı halde Ebû Yahya künyesiyle anılıyor, Araplardan olduğunu söylüyor ve pek çok yemek ikrâmında bulunuyorsun. İsrafçı sayılmaz mısın?” diye takıldı. O şu cevabı verdi: – “Bana Ebû Yahya künyesini veren Resûl-i Ekrem’dir. Ben Musul ahâlisinden Nemir İbni Kâsıt hânedânındanım. Ancak küçük yaşta esir düşüp ailemi ve kavmimi kaybettim. Resûl-i Ekrem “En iyileriniz, yemek yediren ve selam verendir” buyurduğu için fazlaca yemek ikramında bulunuyorum”
Her yeni gün herkes için yeni bir pazardır. Bu pazarda, bir bakıma insanın dünya ve âhireti alınıp satılmaktadır. Kimileri meşrû sınırlar içinde kalmaya çalışır, kendileri için kârlı bir gün geçirmiş olurlar. Kimileri de sınırlara dikkat etmez, ne pahasına olursa olsun arzularına ulaşmak isterler. Böylece kendileri için hiç de iç açıcı olmayan bir gelecek hazırlamış olurlar. Bu sebeple disiplinli bir müslüman olmaya, her gün yeniden niyet ve gayret edilmelidir. “Nefislerini Allah’ın satın aldığı mü’minlerden” [Tevbe sûresi (9), 111] olmaya bakılmalıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ziyâ, ışığı ve ısısı kendisinden olan cisimler için, nur ise ışığını bir başkasından alıp yansıtan cisimler için kullanılır. “Güneşi ziyâlı, ayı nurlu kılan... Allahtır” [Yûnus sûresi (10), 5] âyeti bunun en kesin delilidir. Bu demektir ki, sabır, mü’minin hem dünya hem de âhiret saadetini temin yolunda, kendisinde tabiî olarak bulunan bir ışıktır. Mü’min bir yandan sabır sayesinde, yasakların yalancı câzibesinin arkasındaki asıl sıkıntı unsurlarını görüp onlardan sakınırken, bir yandan da emirlerin yerine getirilmesinden dolayı ortaya çıkan güçlüklerin gerisindeki huzuru sezip güçlükleri sabırla göğüsleyerek sonuçtaki mutluluğa kavuşma imkânı bulur. Mü’mine bu irade gücünü verecek olan da ondaki sabır, dayanma, göğüs germe melekesi olacaktır. Kısaca mü’min, enerji kaynağı kendi içinde olan bir varlıktır. Âlimlerimiz, “beşerî duyguları akıl ve şeriat sınırları içinde tutmayı” sabır olarak tarif etmişlerdir.
Namaz, nasıl öteki ibadetlerin başı ise sabır da bütün ahlâkî davranışların başıdır
Reklam
"Mehmet Efendi adında bir alim tasavvuf yoluna, 'Hakiki bir mümin peygamberini aşikâre görür ve onunla konusur cümlesini duyduktan sonra girdi."
Tasavvuf, insanın özündeki cevhere rücu ediş yoludur. Bir nevi aslolana hicret etmektir.
Batı dinden uhrevi kaygıdan tamamen koptu. Evet kuşlar gibi bulutların üzerinde uçmayı, balıklar gibi suların altında yüzmeyi öğrendi ama insan gibi bu yeryüzünde yürümeyi unuttu. O kadar unuttu ki batı ve onun organize ettiği gizli açık oluşumlar bugün dünyanın her yerini kan revan içerisinde bıraktı.
Müslüman Allah'ın ayetlerinden bir ayettir. Müslümanın İslam'ın hakikati konusunda insanlara sunacağı en ikna edici delili, kendi müslümanlığıdır. Bir müslümana onun dindarlığına bakıp da bir insanın dinden soğuması ona şer olarak ve onun müslümanlığına bakıp İslam'a ve Hz Muhammed'e (s.a.v) muhabbet duyması da hayır olarak yeter .
Bir insanın varlığı ile yokluğu birbirine eşit olmamalı. Çünkü Allahu Teala Geride bırakılan izin, eserin, ömrün, ahiret sermayesi olduğunu ifade ediyor Namazımı kılayım, orucumu tutayım, bir köşeye çekilip kur'an-ı Kerim okuyayım... Vakti geldiğinde bu dünyadan göçüp gideyim... Varlığımla yokluğumla bu alemde birbirine eşit olsun.. Allah bunu istemiyor. Öldüğü fark edilmeyen neredeyse boşa yaşamış gibidir. Salih amelin dünyada kök salan kısmı vardır, biz buna 'sadaka-i cariye' diyoruz, sevabı surekli devam eden sadaka demektir. Efendimiz bu kavramı "Salih evlat, faydalı İlim ve insanların faydalanacağı bütün hayırlar" şeklinde açıklamıştır.
Reklam
Selam yeni bir ortamı geçerken verilir. Namazın sonundaki selam da aslında namazdan çıkışı değil namazla hayata girişi ifade eder. Yani "Ben namaz kıldım selamete verdim bundan böyle benden korkmayın, benden size ancak selamet gelir, felaket gelmez." manasındadır. Selam namazı bitirmez, Selam namazı hayata taşır.
Efendimiz buyuruyor ki; Elinizde bir hurma fidanı var Ve siz ufukta kıyametin koptuğunu gördünüz alametleri izliyorsunuz buyuruyor ki onu dikin. Kıyamet kopacaksa onun üzerine kopsun. Son ana kadar pes etmek yoktur. Çünkü biz diktiğimiz o hurma fidanının bu dünyada meyvesini yemeye Talip değiliz. Biz yaptığınız hiçbir hayırlı işin hiçbir iyiliğin asıl meyvesini gerçek semeresini bu dünyada almaya Talip değiliz. Biz biliyoruz ki bizim diktiğimiz o Fidan, asıl meyvesini cennette verecek. Biz yaptığımız iyiliklerin asıl karşılığını cennette görmek üzere cennete talibiz. Biz küçük lokmaya Talip değiliz. Müslümanın himmeti büyüktür ! Müslüman gözünü ebedi olana dikmiştir. Bütün hesaplar kitaplar bunun üzerine yapılır, bütün acılara çilelere bunun hatırına katlanılır,bütün dünyeviliklerin caydırıcı etkisine böyle katlanılır. Bizim hesabımız büyüktür.
Insanın bilgisi bilinci marifeti üç yönden beslenir Niçin sağı solu zikretmedi burada onun da cevabı vardır Çünkü insan hakikate ulaşmak bakımından 3 boyutlu bir varlıktır insanın bir mazisi vardır bazı hakikatler maziden Akar insanın kalbine bir de Gelecekten akar Bir de geleceğin ve geçmişin dışında yukarıdan Akar yukarıdan gelen hakikat nedir İşte o vahiydir.
Müminlerin en önemli özelliği kendi aralarında merhametli Zalimlere karşı sert ve şiddetli olmalarıdır. Fetih 29
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.