Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaseminli

Yaseminli
@Ebilibalili
"Ey İnsanlar!" diye seslendi zar zor çıkan sesiyle. "Ben size karşı şefkatli ve merhametliyim. Sizler yine bana kavuşacaksınız. Buluşacağımız yer, Kevser Havuzu kenarıdır. Her kim Kevser Havuzu kenarında (benimle) buluşmak isterse, elini ve dilini gereksiz şeylerden uzak tutsun."
Reklam
"Benim sizinle ilgili korkum benden sonra müşrikliğe dönersiniz diye değildir. Sizinle ilgili asıl korkum dünyaya kendinizi kaptırır, onun için birbirinizi kıskanır, birbirinizi öldürürsünüz ve bunun sonucunda da sizden öncekilerin yok olup gittiği gibi, siz de yok olup gidersiniz, diyedir!"
"Size iki şey bırakıyorum. Eğer onlara sağlam sarılırsanız sizi doğru yolda koruyacaktır. Birincisi, Allah'ın kitabı Kuran'dır ki içinde hidayet ve nur vardır. Ona sımsıkı sarılın. İkincisi ise sünnetimdir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Medine demirci körüğü gibidi. O kötü insanları, demirci körüğünün demirin kirini giderdiği gibi sürüp dışarıya atar."
"Ey dağ!" dedi. "Eğer benim yaşadığım üzüntüler, senin başına gelseydi şüphe yok ki devrilmiş, toz duman olup gitmiştin. Fakat biz, Allah'ın bize emrettiğini söyleriz: İnna lillahi ve İnna ileyhi raciun (Allah'tan geldik ve yine Allah'a döneceğiz)"
Reklam
"Cömert; Allah'a, cennete ve insanlara yakın, cehenneme uzaktır. Cimri ise Allah'a, cennete ve insanlara uzak, cehenneme yakındır."
Peygamber Efendimiz (sav) düşman ölüleri arasında bir çocuk cesedi olduğunu duydu. Yüzünün rengi değişti. Kızgınlığı yüx ifadelerine yansıdı. Mücahitlere: "Ben size kadın ve çocuk öldürülmeyecek demedim mi?" İçlerinden biri, "Ama onlar müşriklerin çocukları?" dedi. "Sizin en hayırlılarınız da müşriklerin çocukları değiller miydi? Ancak hidayete erdiniz!" buyurdu hiddetle. Ardından da, "Her çocuk, İslam yaratılışı üzere doğar. Dili dönünceye kadar öyle devam eder. Sonra anne babası, onu Yahudileştirir, ya da hristiyanlaştırır." buyurdu.
"İçinin rahatlamasıni ve ihtiyacın olan şeyi elde etmek mi istiyorsun? Öyle ise yetime şefkat edip acı, başını okşa ve karnını doyur. O zaman için açılır ve ihtiyacını da elde edersin."
Üzülmüştü Sevgili Peygamber(sav), ama ne dışarıda savaş isteyen gençlere ne yerlerini terk eden okçulara gücendi. Onları üzecek bir tek söz de etmedi. Çünkü O(sav), her şeye rağmen, her ne olursa olsun, er ya da geç Allah'ın (cc) nurunu tamamlayacağını biliyordu.
Hiç bir sevincini doyasıya yaşamadı hayatında Efendimiz(sav). Demek ki Allah'ın sevgili kullarının doyasıya sevinecekleri, mutlu ve mes'ud olacakları yer bu dünya değil bir başka diyardı. Bedir Zaferi'nin sevinciyle Medine'ye döner dönmez acısı sevincini boğdu. Canının parçası, Hatice'nin yadigarı Rukiyye'si ebedi diyara göçmüştü. Kızı Rukiyye , çok sevdiği Hz Osman'ın eşiydi.
Reklam
Hz Cebrail , bir gün gelip Efendimiz'e(sav) Bedir'e katılan Müslümanların faziletini sordu. "Onlar, Müslümanların en üstünü ve en hayırlısıdırlar. Böyle kabul ettik onları" buyurdu.
"Sizden biriniz, kendisi için arzu ettiğini din kardeşi için de arzu etmedikçe (tam) iman etmiş olamaz."
Ümmü Süleym, Peygamber Efendimize (sav) "Ey Allah'ın Resulü dünya malı namına sana sunabileceğim hiç bir şeyim yok. Düşündüm de size hizmet edecek birileri de olmalı. Kabul buyurursanız oğlum Enes size hizmet etsin." On bir yaşındaki Enes Efendimizden(sav) en çok hadis rivayet eden sahabeler arasında yer aldı.
Efendimiz(sav), elli üç sene Mekke'de yaşamıştı. Mekke'nin müşrik liderleri çocukluğundan beri O'nu(sav) tanıyorlardı. Ahlakının güzelliğini, doğruluğunu, dürüstlüğünü görmüşlerdi. Buna rağmen O'na(sav) ve getirdiklerine iman etmemişler, üstelik kendisine her türlü zulmü ve hakareti reva görmüşlerdi. Fakat Abdullah sadece bir kere yüzünü görünce gerçeği anlayıp iman etmişti. Demek ki iman da bir nasip meselesiydi. Allah'ın layık gördüğüne ihsan ettiği bir nimet...
Yaseminli
@Ebilibalili·Bir kitabı okumaya başladı
160 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Reklam
"Söylediklerinin hepsi doğru çünkü sen doğrusun" deyip iman etmek varken her gün inkar ve inatlarının kahredici esareti altında yaşamayı yeğliyorlardı. Şeytan, onlara alışkanlıklarını, yaşantılarını ve putlarını belli ki çok hoş gösteriyordu. Cennet, nasip olmayacaktı herkese elbet. Cehennemse, bütün kızgınlığıyla ilahi azabı hak edenleri bekliyordu.
Sayfa 129Kitabı okudu
"Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini Mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah, noksanlıklardan uzaktır. O , gerçekten işitendir, görendir." (İsra suresi, ayet;1)
Sayfa 127Kitabı okudu
"Allah üç şeyi asla karşılıksız bırakmaz: Haksızlığa uğrayan kimse, sadece Allah'ın rızasını kazanmak maksadıyla karşılık vermezse, Yüce Allah o kimseyi yardımıyla yüceltir. Kim Yüce Allah'a daha yakın olmak için insanlara iyilikte bulunursa , Allah da o kimsenin zenginliğini daha da arttırır. Kim de zengin olmak icin insanlardan dilenirse Yüce Allah, o kimseyi fakirleştirir "
Sayfa 111Kitabı okudu
"Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; fakat Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir" (Kasas suresi, ayet;56)
Sayfa 101Kitabı okudu
Ebu Cehil "Putların hepimize faydası var. Onları ziyarete binlerce insan geliyor her yıl Mekke'ye. Şehrin ticaretini canlandırıyorlar. Onlar yüzünden bir hayli para kazanıyorum. Üstelik yalan söylüyorum, karışmıyorlar. Kumar oynuyor, içki içiyor, zina ediyorum, ilişmiyorlar. Gönlümce yaşıyorum, engel olmuyorlar. Ya Muhammet? Hepsini yasaklıyor. Bunlar olmadan yaşayamam ben!"
"Biz insana ana babasına iyilik etmesini emrettik. Şayet onlar (ana-baba) seni, hakkından hiçbir bilgin olmayan şeyi Bana ortak koşman için zorlarlarsa, bu takdirde onlara itaat etme..." (Ankebût suresi, ayet;8)
Reklam
Cennet kolay ve ucuz kazanılacak bir yer olmadığı gibi Cehennem de lüzumsuz değildi...
"Vallahi sizden önceki ümmetler içinde öyle kimseler vardı ki, çok daha dehşet verici işkenceler görüp yaşadılar: Ateşle doldurulmuş hendeklere yatırılır, demir testerelerle vücutları ikiye bölünürdü. Yine de bütün bunlar onları dinlerinden döndüremezdi. Etleri kemiklerinden ayrılırdı da, yine de imanlarında bir gevşeme olmazdı. Vallahi, Yüce Allah, bu dini tamamlayacaktır ve bütün dinlerden üstün kılacaktır. Ama siz acele ediyorsunuz!"
"Dostluğu ve yardımı itibariyle kendisine en çok minnettar olduğum insan, Ebu Bekir'dir. Rabbimden başka bir dost edinecek olsaydım Ebu Bekir'i dost edinirdim."
Peygamber Efendimiz(sav), tertemiz saçlarını okşadı ve mis kokan alnından tekrar öperek İslam dinini anlattı ona. ALİ o an iman etti ve ilk Müslüman çocuk olma şerefine erdi 🩶
"Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir O Rab ki, kalemle yazmayı öğretti İnsana, bilmediği şeyleri belletti." (Alak suresi, ayet 1-5 )
144 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Reklam
Peygamber Efendimiz'in(sav) hayatını bilmek ve O'nu(sav) Kuran'ın bize tavsiyede bulundugu manada tanımak her müslüman için elbette oldukça önemlidir. Gençlerin O'nu(sav) bilmesi ve tanıması ise bana göre çok daha önemlidir. Zira bir genç ancak O'nu(sav) bilerek,tanıyarak ve O'nun(sav) mesajını doğru algılayarak akıl ve kalbe baskın gelmeye çalısan, meşru olmayan his ve heveslerinin esaretinden kurtulur; yaradılışına uygun, doğru ve düzgün bir hayat rotası izleyebilir.